Serpil Yılmaz

Serpil Yılmaz

syilmaz@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bu konuya yeni girdik. Çünkü Türk müteahhitlerinin karşısına, bugüne kadar gittikleri Doğu coğrafyasında, sözünü ettiğim "Performans bonosu" talebi çıkmıyordu. Müteahhitlik sektörünün Batı pazarlarına açılabilmesi için, "Performans bonosu" alabilmesi gerekiyor. Ancak bu bonoyu alabilen yalnızca bir Türk şirket var; o da Gama İrlanda. Performans bonosu İnşaat şirketlerinin anlaşmada yer alan şartlara uyacağını ve belli kriterlerde performans sergileyeceğini garanti eden bonolar.Bu bononun alınabilmesi için; uluslararası denetim şirketlerinden biri tarafından "IAS"-Uluslararası Muhasebe Standartları ile denetlenmiş ve konsolide edilmiş finansal tablolar, proje ile ilgili ayrıntılı bilgi, şirketin geçmiş projelerdeki tecrübeleri, "tazminat" anlaşması, kabul edilebilir bir şirket büyüklüğü, bilançodaki düşük borçlanma oranı, tercihen yurtdışında bulunan mal ve varlıklar, projenin teminatı verecek garantörlerin kabul ettiği ülkelerde olması gibi sıkı kriterler aranıyor. Performans bonosu nedir? Özdemir: Kaybediyoruz Sorun bugün Ankara'da yapılacak müteahhitler - Türkiye'de faaliyet gösteren en büyük sigorta brokeri Marsh q Mc Lennan toplantısında tartışılacak. .Bazı AB ülkeleri ihalelerinde ve ABD'li inşaat şirketleri ile ortak yapılan projelerde, banka teminat bonoları yerine "performans bonolarının" zorunlu tutulmasının nedenleri şöyle sıralanıyor:Bono maliyetinin sadece bilançolara bakılarak değil, şirketin geçmiş projelerdeki performansına göre de değerlendirilmesi - Müşterilerin bankalardaki kredi limitlerini başka alanlarda kullanmalarına imkân tanıması - şirket bilançolarını (teminat bonoları gibi) negatif etkilememesi - bankaların "gayri nakdi kredi" sayıldığından rasyolarının etkilenmemesi amacı ile teminat mektubu vermekten kaçınmaları gibi... Türk Müteahhitler Birliği Başkanı Nihat Özdemir, "Bizde performans bonosu olmadığı için Batılı rakiplerine göre teminat maliyetleri daha fazla oluyor ve avanatajımızı kaybediyoruz" diyor. ABD bizi ister Özdemir, 7 Nisan haftası olarak planlanan DEİK ve TÜSİAD'ın Washington'a ziyareti bir türlü gerçekleşmedi. Bu durumu "ABD, Türkiye'ye kızgın" olarak yorumlayanlara katılmadığını belirten Özdemir "Irak'ın yapılanmasının hangi inisiyatife bağlı olacağı belli değil. O nedenle istemediler" diyor.Özdemir'in görüşünün isabetli olup olmadığını yakın bir zamanda test edebiliriz, Enka'nın ABD'li ortağı Irak'ta 680 milyon dolarlık iş aldı. ABD bu iş paketinin 36 milyon dolarlık bölümün açıyor; bakalım Enka'ya pay düşecek mi? Türk müteahhitlerinin, ABD ve AB firmaları ile çalışabilmesinin şartları tartışılırken gözler Irak pazarına dikiliyor. Lazım olan yol mu? Hükümetin orman arazilerinin ve kamu mallarının satışı, gecekondu affı, vergi barışı gibi kalemlerden beklediği para gelirse gideceği yerler buraları gözüküyor.Özdemir'in "Önce ihalesi yapılmış ve yarım kalmış 3 bin kilometrelik (yaklaşık 3 milyar dolar) duble yol inşaatı bitirilsin" sözleri dikkatimi çekti.AKP, ihalesi verilen yolları bitirmek yerine, yeni ihalelere yönelirse; "Hükümetin amacı yol yapmak mı, kendi müteahhitlerine kaynak yaratmak mı" sorusu sorulur. syilmaz@milliyet.com.tr Özdemir, Güneydoğu'ya 100 bin konut ve 15 bin kilometrelik duble yol gibi projeler için bütçede ödenek olmadığına, ek kaynağın zorunluluğuna işaret ediyor.