Sina Koloğlu

Referandum gecesi ekranda 25 moderatör görev yaptı. Ortalama moderatör başına üç konuk düştü. En uzun ayakta kalanlar İsmail Küçükkaya-Fatih Portakal (FOX) ile Cem Öğretir ve Salih Nayman (A Haber-Atv ortak yayın) oldular. Nazlı Çelik, tek kadın moderatör olarak tüm beylere karşı bir savaş verdi. Cumhurbaşkanı ve Başbakan bütün kanallarda vardı. Muhalefet lideri bir kanalda yoktu; Atv. Gecemizin bir önemli konusu ‘araştırma şirketleri’ydi. Malum üzerinde çok spekülasyonlar döndü. “Tutturamazsam, işi bırakırım” demeye kadar vardı iş. “Yüzde 60 evet çıkacak” diyen Adil Gür, gecenin en merak edilen ismiydi ve A Haber ve Atv ortak yayınındaydı. “Burada suçlu aramak doğru değil. Neden 3-5 puan aşağıda çıktı. İstatistiki olarak elbette araştıracağız” dedi. Son yorumunu canlı yayında yaptı, yüzde 52’nin üzerinde bir rakamla seçimin tamamlanacağını söyledi. O rakam da tam olmadı. Gecenin en çok sevinenleri ve bunu en iyi ekrana getireni Atv ve A Haber ortak yayını oldu. Stüdyosunun genişliği ve sunumdaki renkliliğiyle bu kervana katılan diğer kanalların önüne geçti diyebilirim. TGRT’nin mehter takımı şovunu stüdyoya taşıması, gecenin unutulmazıydı. Ekran konuklarında ‘siyasi renkler’ de

Balyoz davasında darbeci olarak yargılanan en genç subaydı. Mahkeme 13 yıl dört ay hapis cezasına çarptırdı. İki yıl Hasdal Askeri Cezaevi’nde yattı. Yarbay Özgür Ecevit Taşcı tahliye olur olmaz, Kosova’da görevlendirildi. Şimdi ise Bingöl’de. Bu haberi okuyunca aklıma, ‘Savaşçı’ dizisindeki Albay Halil İbrahim Kopuz geldi. Üç ‘özel birlik’ dizisindeki tek Balyoz davasından mağdur asker karakteri.

İlk bölümde hapisten çıkarılıyor ve “Eski Tim’ i topla” emri veriliyor. Murat Serezli’ye sordum şu yanıtı verdi: “Evet gerçekten içerik haliyle benim karakterimle örtüşüyor gibi. Hazırlıklarımız sırasında herhangi bir gerçek kişinin dizimizdeki yansıması olduğum yönünde bir bilgi verilmedi. Belki yazarımız Süleyman Bey (Süleyman Çobanoğlu) haberdeki kişi ya da benzer hikayesi olan bir başka üst düzey subayın hikayesinden feyz almış olabilir. O konuda da bir bilgim yok. Tahminimce aynı kaderi ve sonra görevlendirilmeyi paylaşan birden fazla kişi vardır, o yakın tarih sürecimizde. Bir başkası da olabileceği gibi, tamamen tahminle üretilebilecek de bir hikaye, çıkış noktası bu aslında.” Merak ettim dizi, 2012 yılında çekilmiş olsa senaryo nasıl olurdu?

TRT SPOR NEYİN PEŞİNDE KOŞTU?

Bloomberg HT’de Doğa Rutkay’a konuk olan Cem Özer, “Belki sürekli değil ama kafamda yazın üç ya da dört hafta güneyde bir yerde, 13 bölüm starları ağırlayacağım, orkestrasıyla gala gibi talk show projem var” dedi. Özel TV kuşağının ondan sonra yetiştirdiği başka bir isim oldu mu?

Ne çok kelime varmış!

“Yunanlılarla üç bin ortak kelimemiz var” dedi Memet Özer FOX’taki yemek programında. Konuk aşçısı Yunandı. Tarih gerçeklerin kendisidir.

‘Bip’lemediler!

Tesadüf, Son Hedef TV’de ‘Banker Bilo’ya denk geldim, geçtiğimiz perşembe öğleden sonra. Görünce mutlaka bir bölümünü izlemeden geçemiyorum. “S....r et pe.......” diye bir ses duyduk. Yıllar olmuş bu lafı ekranda duymayalı. Duygulandık!

‘Hikaye bu olsaydı’

‘Bu Şehir Arkandan Gelecek’in son bölümünde Şahin’in, (Gürkan Uygun) Nesrin’e (Defne Kayalar) aşkını ilan ettiği o anın şarkısı ‘Ben Bir Garip Kuş İdim’. Gürkan Uygun ne söyledi ama... Bazı sahneler oynanır, bazı sahneler yaşanır, hissedersiniz. Ev ahalisi, “Hikaye bu ikili arasında olsaydı” dedi. O derece etkiliydi!

Durum bu!

Bizim ev ahalisi ‘Vatanım Sensin’i izliyor. “Bir türlü aşklar çözülmüyor. Dizi, Milli Mücadele’den uzaklaşıyor” diye eleştiriyorlar. Dizi tarafında, savaş ile aşk ilişkisini dengeli götürmek zorunda oldukları, bu kadar uzun süreli dizi sisteminde, sarkmaların kaçınılmaz olduğu belirtiliyor. 1-2 bölüm sabır isteniyor. Yani beklenen soruların cevaplarının bir bölümü gelecek gibi...

DİZİLER KAZANIYOR MU?

Piyasanın iyi iş yapan isimleriyle (şirket ve kanal yöneticisi) farklı ortamlarda konuşma fırsatım oldu. Bir konuda birleştiklerini gördüm; Yüzde 5 reyting alan bir diziye seviniliyor. Ortalama bir dizinin bölüm başı maliyetinin 800 bin TL olduğunu söylüyorlar. Bu oran bile maliyeti kurtarmaya yetmiyormuş. Üşenmedim, bir ortalama yapayım, durumu anlayalım istedim. Gayrı resmi haliyle kim kurtarıyor, kim kurtaramıyor?

Kazananlar, sınırda olanlar!

Benim de keyifle izlediğim fakat oranları düşük diziler var. Reklamveren için tüketen izleyici önemli. Çoğunluk AB grubunda. O zaman total izleyici ne işe yarıyor? Kimi “Benim için önemli olan AB” diyor, kimi ‘en çok izlendiği’ kategoriyi önümüze koyuyor. Ben ortalamalara baktım. Rahat iş yapan 10 dizi var; 1-’Diriliş Ertuğrul’ 2-’İçerde’

Zenginlik ve fakirlik arasında gidip gelen yerli dizilerimizde kullanılan dil, ‘beylik’ dediklerinden oluyor. Nadir hallerde ‘sınıf farkının’ ipuçları gerçekçi bir şekilde ele alınıyor. Onlardan birine ‘Kara Yazı’da Mehmet ile Yaren’in telefon konuşmalarında rastladım.

Kararlı olmayı öğretmek

Zeynep Çamcı, Yaren karakterinde ailesi için saçını süpürge ediyor, halini abartısız gündelik gidişatın içinde ‘o dediğiniz işte böyle olur’ sadeliğinde bizlere sunuyor. Yaren ile Mehmet’in gece yarısı telefon konuşmaları hani ‘tüm kodları’yla zengin ve fakir hayatlarının farkını abartmadan, net ortaya koydu. Bir yanda sorunlar yumağını sırtlamış Yaren, evin küçük bahçesinin kamelyasında, Mehmet ise, ‘lüks villanın’ kocaman odasında davulun başında, bunalımda. Vuruyor trampete, sonra dışarı fırlıyor. Yaslanabileceği, konuşabileceği soba dumanı kokan mahallenin kızı Yaren’i defalarca arıyor, Boğaz arka fonda... “Hiç iyi değilim” diyor. Zaten onun için arıyor.... “Düzelir” diye karşılık veriyor Yaren ve devam ediyor: “Ben kendi hayatımı düzeltmek için elimden geleni yapıyorum. Çok yoruluyorum ama vazgeçmiyorum.” Mehmet, “Nasıl bu kadar kararlı oluyorsun öğretir misin bana?” diyerek uğraşmadan

Star TV’deki ‘Söz’ dizisinden bir sahneyle bir okurumun söyledikleri örtüştü ve bir takım önerilerde bulundu. “Özel kuvvetlerin en büyük özelliği diplomat asker olmalarıdır. Bordo Bereli çok iyi eğitim alır. Son dönem dizilerinde sadece öldürmeye kodlu askerler görüyoruz. Mesela neden çok kitap okudukları, ne kadar iyi İngilizce konuştukları dizilerde gösterilmiyor. İsrail üzerine konuştursunlar, Süleyman Tapınağı’nı anlatsınlar. Ne kadar entelektüel olabileceklerinin altı çizilsin. Mesela Birleşmiş Milletler’de terörle ilgili bir raporun Bordo Bereli bir asker tarafından hazırlandığını anlatsınlar. Sahada psikolojik araştırma yaptıklarını koysunlar.

Onlar sadece silahı iyi kullanan, ölümü göze alan buna kodlu askerler değildir.” Öneriler ve uyarılar bunlar.

Wagner müziği

Tam da bu sırada dizide Wagner’in ‘Ride Of The Valkyries’si duyulmaya başladı. Üstçavuş Fethi kulağında kulaklık, kırtasiyenin kitap bölümünde dolaşıyor. Bu ‘Apocalpyse Now’ filminin unutulmaz sahnesinin müziğidir. Amerikan askeri helikopterleri bu müziğin eşliğinde Vietnamlıları tarıyordu! Zaten aklıma birden bu sahne geldi. Başka müzik bulamamışlar mı? Dikkat etmek lazım. Dönelim bizim meseleye...

‘İyi bir

'Kopuz, hiç kimse size kusura bakmayın bile demeyecek biliyorsun değil mi?” Albay Halil İbrahim Kopuz, ayakta komutana doğru döner; “Biliyorum komutanım ama bunun hiç önemi yok. Kemal Paşa Samsun’dan İzmir’e kadar, boynunda idam fermanıyla yürüdü. Bizimki onun yanında ne ki?”. ‘Savaşçı’, bir dönemin ‘hatırlatması’yla başlayan FOX’un yeni ‘özel tim’ dizisi. Çok
değil 2009 yılıydı. Hatırlayın o günleri...

Ya sonrası? Davalar bitmiş, müebbetler havada uçuşmuştu. Bugün Albay Halil İbrahim Kopuz, Ergenekon’dan içeride yatan, sonra ‘itibarı geri verilen’ asker. ‘Savaşçı’ sadece PKK operasyonlarıyla sınırlı kalmayacak, Suriye’ye de uzanacak diye düşünüyorum.

Teçhizatlar doğru

Operasyon sahnelerinde seçilen teçhizatlar için; “Çelik yelek, kan grubu etiketi, Türk bayrağı etiketi, akıncı çantası, operasyon tişörtleri, silah askı kayışı, operasyon botları, ne eksik ne de fazla. Kostümler nokta atışı olmuş” yorumları yapılıyor. Askerliğini oralarda yapanların düşünceleri... Dizinin ilk sahnesi pusuya düşürülme, gerçekten etkileyiciydi. Üsteğmen Serdar Türkmen’in (Fırat Albayram) patlama şokuyla sarsıldığı sahneler ve sonrası uçurumdan düştüğü anlar...

Kadro yerinde

Berk Oktay, romantik komedid

Sevgili Mesut Yar yazdı; İlker Ayrık, Selçuk Yöntem, Timur Acar ve Murat Güloğlu yarışma programları için FOX’la görüşüyor ya da anlaştı diye... Bu isimlerin kesin olmadığını ama görüşmelerin yapıldığını öğrendim. Bu kişilerin yanında başka isimler de var. Onlardan biri Tolga Çevik. FOX önümüzdeki aralık ayından itibaren ‘yedi gün yedi dizi’ yerine çok izlenen zaman dilimlerinde yarışmaları da bu flaş isimlerle ekrana getirecek. Daha önce yaptıklarından farklı olacak. Altı yabancı format düşünülüyor. Bunlardan bazılarıyla anlaşma sağlandı. İsimler arasında Murat Güloğlu’nun durumu farklı. Kanaldan ayrılması küslük şeklinde olmadı. Kanalın ekran yüzü olarak yeni bir yarışmada tekrar karşımızda olabileceği söyleniyor. Kanal, gündüz kuşağına da ‘sürpriz isimler’ almayı hedefliyor. Gece şov programları da listede. Mesela neden Okan Bayülgen’in yeni adresi FOX olmasın?

KİMSE KOVULMADI!

“Sadettin Saran’ın sahibi olduğu Saran Grup radyolarından Radyo Müzik, geçtiğimiz cuma günü radikal bir karar alarak tüm yayıncıların işine son verdi” şeklinde haberler çıktı. Benim öğrendiğim durum şu; kovulma yok. Bir kişi dışındaki bütün radyo çalışanları, grubun diğer radyolarına geçmiş.