Sina Koloğlu

Hande Yener ‘beach club’ açmış. Plaj tesisi ‘banal’ olunca, karşılığıyla Türkçe konuşmak, yukarıdaki başlık gibi oluyor. Şarkıcı, Show TV ‘Pazar Sürprizi’ ekibine kapılarını açmış. “Hande Yener patroniçe oldu. Bodrum Yalıkavak’ta biçinin (beach böyle okunuyor!) kapılarını bize açtı” anonsuyla haber ve görüntüler ekranda... Özel yapım hamaklar, özel localar...

Kumlar Maldivler’den

Antalya’daki beş yıldızlı tatil köylerinde bu işi yapan çok. Yeni değil ama havalı. Kumlar Maldivler’den gelmiş.

Epey tantanalı geçecek mevsim. DJ kabini tüm kumsala hakim. Sanki odalarla kumsal birbirine çok yakın gibi geldi.

Yani, gece bitmez diye düşündüm. Ev ahalisi, “Sen ne anlarsın millet bunun için gidiyor” dedi.

Bir müjdemiz daha var, Yener’in oğlu Çağın DJ kabininde olacakmış!

‘İnfobezite’ fazla haber yüklemesi, bilgi yüklemesi demek.

Son zamanlarda tartışılan bir konu... “Sayısal formattaki haber miktarı her dört yılda iki ile çarpılarak artıyor” iddiası The Economist’in.

Ekranda bir haber eğlence hali mevcut.

Mesela yaklaşık 16 haber kanalı var

ülkemizde. Çok mu haber izliyoruz ya da bize çok mu ‘tarafsız’ haber sunuluyor ki bunların arasından tercih yapabilelim?

Hayır. Çok haber, çok kanal, çok

bilgi ve sonuç; haber obezi olmak!

‘Can sen hangi haberi istersin?’

Ekranda bunu da görmüş olduk. FOX geçen çarşamba günü ‘İyi Olan Kazanır’ filmini iki defa gösterdi. Sinemalarda eskiden ‘İki film birden’ vardı. FOX bu işi tek filmle yaptı!

‘Poyraz Karayel’in son bölümü kendi içindeki oyuncu performansı ve senaryonun tavan yaptığı bölümlerden biriydi.

Hem izleniyor hem de ‘iyi dizi’ dediklerimden... Tutan dizi çok ama beni açmıyor...

‘Zülfikar’ son bölümde aslında Türkiye’ye gönderme yaptı. Gelinim sen anla durumu...

Altını var ama çocuklar ölüyor

“Sierra Leone diye bir ülke var Afrika’da biliyor musun? Şu kadarcık (eliyle gösteriyor) bir ülke. Dünyanın en büyük altın ve elmas rezervleri orada. Normal şartlarda İsveç’ten 20 kat daha zengin olması lazım ama orada iç savaş var. Sokaklar çocuk cesetleriyle dolu. Orta Doğu ve petrol mevzusuna hiç girmeyeceğim...”

‘Zülfikar’, bir iskemlede bağlı olan ‘Zafer’in karşısına geçiyor ve bunları anlatıyor.

İzlerken Türkiye’yi düşündüm. ‘Zülfikar’ın ‘küresel sermaye’ listesinde neredeyiz?

Bizde de birileri söyleyip duruyor.

Yeni sezon işleri çoktan başladı. Erdal Beşikçioğlu yine ilginç bir işe imza atmaya hazırlanıyor. Yeni dizisi psikolojik - aksiyon olarak belirtiliyor. Beşikçioğlu dizide bir psikoloğu canlandıracak. Dizinin bir başka özelliğiyse 60 dakika olması.

Henüz bir kanalla anlaşmayan diziyi Reaksiyon Film çekiyor. ‘Reaksiyon’ dizisinin senaristleri Başar Başaran ve Emre Özdür.

YARIŞMADA KOL BACAK KALMIYOR

Seçimler anında RTÜK dengesini değiştirdi. Temmuz ayında 2 AKP ve 1 MHP’li üyenin süresi doluyor.

Yeni meclis aritmetiğine göre, AKP kontenjanı düşüyor. AKP azınlığa düşecek. Peki bu yeni kurul yapısı ekrana nasıl yansıyacak?

Yayın içerikleriyle ilgili genel ahlak, aile yapısı gibi gerekçelerle öpüşme sahneleri ve müzik klipleri yüzünden verdikleri cezalar azalır. Buzlu içkiler rahatlar. Umarım sanat eserlerinin üzeri buzlanmaz! Şimdi bunu ‘vay içkici’ diye yorumlar bazı aklı evveller. Buzlu olması ilgiyi daha da artırıyor anlayın artık!

RTÜK, TBMM gibi!

Hemen bir noktayı daha yazayım:

Bu RTÜK kurul üyelerinin siyasi parti durumuna göre belirlenmesinin ne kadar yanlış olduğunun altını çizmek isterim. Benim adamım senin adamın hali! Kim iktidar, onun üyesi çok. Bir tane sektörden adam yok.

Partiler üstü bir kurum olmalı RTÜK!

Buzlu öpüşmeye hep karşı oldum ve buna rağmen böyle diyorum!

Ekrana ‘seçim vizesi’ ilk defa bu kadar geç çıktı ya da seçim yasağını delen bu sene olmadı. Neredeyse oyların yüzde 57’si sayılmış ve hâlâ izin çıkmamıştı...

Hani siyaset yasaktı?

Öğle saatlerinde 24 TV kanalına baktım, “Neden başkanlık?” diye vatandaşa soruyorlar. Hani yandan, yandan çaktırmadan, ufak dokunuşlar!

Elektrik şov

Trafoya kedi girmemesi için Enerji Bakanı Taner Yıldız, nasıl tedbir aldıklarını ekranda bir şov olarak sundu. “Orhan Bey durum nedir? (Bedaş’a bağlanıyoruz)” diye, tüm elektrik dağıtım merkezlerini geziyoruz... Eurovision yarışması gibiydi.

İlk sinyaller

Önlerine ilk veriler düştüğünde ‘durumuna’ göre yorum yapanlar vardı. Daha çok ‘iktidar yanlısı’ kanallardan ‘cesur’ yorumlar geliyordu. Mehmet Barlas; “Cumhuriyeti kuran partinin bu duruma düşmesi, çok ayıp. Ben olsam Selahattin Demirtaş’ı CHP’nin başına getiririm. Bundan paralelciler de çok memnun olur” dedi.

Yine ajanslar

‘Güllerin Savaşı’nda bir sahne var. ‘Cahide Hanım’ın yardımcıları alışverişten geliyor;

“Yan taraf kaynıyor Cahide Hanım” diye. Gazeteciler kapıda. ‘Cahide Hanım’, “Şimdi öğle haberleri vardır” diye kumandayı eline alıyor. Kamera tam olarak ‘Cahide Hanım’ın arkasında duran duvar saatini bu karede gösteriyor. Saat 16.00... Tam da bu sözlerin söylendiği sahnede yani. Bu kadar mı tesadüf olur?

GEZİ PROGRAMLARININ VAZGEÇİLMEZİ