Ezel’de senaryo ilerledikçe düğümler çözülürken büyük sırlar da bir bir ortaya çıkıyor. Yayınlanan son bölümden sonra Ramiz Dayı ve onun bir zamanlar dostu olan Kenan Birkan karakteri arasındaki büyük çekişme iyice su yüzüne çıktı. Dizide henüz ortaya çıkmayan Kenan Birkan karakterini kimin oynayacağıysa büyük merak konusu oldu. Çeşitli internet ortamlarında Şener Şen’den Uğur Yücel’e Çetin Tekindor’dan Yetkin Dikinciler’e kadar birçok oyuncunun ismi geçerken ‘Ezel’ izleyicileri karakteri Şener Şen’in canlandıracağına dair istek ve beklentilerini haftalardır yapımcıya duyurmaya çalışıyor. Ancak usta oyuncunun “Bir teklif gelmedi” açıklaması bu ihtimali zayıflattı.
Birkaç bölüm sonra sezon finali yapacak ‘Ezel’de Kenan Birkan’ın bu sezon ortaya çıkıp çıkmayacağını zaman gösterecek. Dedim ya, siz merak edin, benim için ‘Ezel’ artık herhangi bir dizi...
DİZİ MÜZİKLERİNİN REYTİNG İSMİNDEN ALBÜM
Önce dizi müziklerinin starı oldu, şimdi sıra sahnelerde... ‘Yaprak Dökümü’, ‘Ezel’, ‘Aşk-ı Memnu’, ‘Menekşe ile Halil’ ,’Samanyolu’ ve ‘Dudaktan Kalbe’ gibi televizyonlarda izlenme oranı yüksek dizilerin müziklerine imza atarak müzikseverlerle buluşan ve bu alanda çok büyük bir hayran
Tam “Büyük diziler böyle olur” diyecektim ki. Olmadı. Kerpeten Ali, o haliyle kurtuldu. Valla artık ‘Ezel’i izlemek içimden gelmiyor. Hatta geçen hafta “Tamam” dedim. Soru işareti de bırakarak. Yani “Öldürürlerse Ali’yi helal olsun” diyecektim. Zaten hafta içinde Kerpeten’in ölmeyeceği internette dolaşmaya başlamıştı. Ama bir de göreyim diye ekran karşısına geçtim. Ali’nin de karizması bitti.
Bu arada Bahar’la Türk filmi de çevirdiler. Bahar kaç bölümdür hasta? Başından beri. Ama nedense bu bölümde “Sen ameliyat ol, ben de tedaviye başlayacağım” dedi. Tedavi olacağım dediği de hani ölümcül hastalık. Yanlış mı hatırlıyorum? Ramiz Dayı da bu bölümde ‘Sefiller’ romanından okudu galiba. Yani işte not almak için izledim. Ama benim için bu dizi gerçekten bitmiştir. Madem Kerpeten Ali’yi öldürmeyecektiniz ne diye benim duygularımla oynadınız?
GÜZEL YARIŞMALAR DA VAR
Şu sıraların flaş yarışması ‘Kelime Oyunu’. Bir kere yarışmada yarışanlar ön planda. Bu çok önemli. Kenan Işık bir nevi trafik polisliği yapıyor. Galiba işin sihri de burada. Peki yarışmacıların izlenebilir olması neye bağlı? Hızına. Kelimelerin karşılıklı olarak anlamlarını en kısa zamanda diğer yarışmacıya ifade
TRT Müzik’te ilginç bir program var. Sevilen yazarlarımızın müzik dünyaları. ‘Notalar Harfler’in konuğu Nazlı Eray olacak.
Çocukluğunu, Beyoğlu’nu, eski İstanbul’u, Saadet Apartmanı’nı hangi ünlü filmin unutulmaz şarkısıyla hatırlıyor? Gençlik günlerinin şarkıları nelerdi? Genç bir yazar olarak katıldığı bohem hayatının fon müziği olarak ne kaldı aklında? Gezdiği yerlerin müzikleri hakkında ne düşünüyor? Şarkıcı olsa kim olurdu, hangi star gibi şarkı söylerdi? “Raflardan bana yüzü dönük duran tüm kitaplar, Rimbaud, Gogol, Puşkin soluklarını tutmuş bekliyordu. Yanı başımdaki teybin içinden Brahms, soluksuz bizi dinliyordu” diyen Eray klasik bestecilerden kimi seviyor? “Hayatın şarkısını duymak gerekir” derken örnek verdiği saksağan kuşunu neden orkestra şefine benzetiyor? “Eyüp’te otursam bir çay içsem, onun sesini duysam, başka bir şey istemem” dediği şarkıcı kim? Abdullah Yüce dinlerken neden dayanamayıp ağlıyor? Onun için İstanbul’un sesi Hafız Burhan mı? Başka hangi şarkılar İstanbul demek? Aşkların ve rüyaların yazarı Nazlı Eray, son kitabı ‘Marilyn - Venüsün Son Gecesi’nde anlattığı Marilyn Monroe’dan hangi şarkıyı ‘Notalar Harfler’ için söylüyor? Yanıtlar ekranda olacak.
Fox TV, cumartesi akşamları boks ve benzeri spor karşılaşmalarını yayınlıyor. Abdi İpekçi Arena’da, Dünya Yarı Orta Siklet Boks Şampiyonlu’ğu maçı vardı. Boksörümüz Selçuk’un rakibi Rumen uyrukluydu. Maç öncesi ulusal marşlar çalındı, önce misafir sporcunun marşı tabii ki. Aynı misafirperverleği Fox göstermedi. Çünkü milli marşları çalarken basın toplantısından görüntülere geçildi. Ya tersi olsaydı? Bu, yalancı dolmalıktır. Durum belki Fox’un yöneticileriyle ilgili değildir yani yönetmenin kararı olabilir, bilemiyorum. Ama gerçekten ayıp edildi. İki boksör ringe çıkmışsa ve ulusal marşlar okunuyorsa artık reklam ya da basın toplantısı olmaz. Bu kadar basit. Ayıp oldu...
CAN TANRIYAR’IN DERDİ ONLARI GERDİ
10 kadın toplanmış bıdı bıdı Can Tanrıyar’ı konuşuyorlardı NTV’de. Bir börekleri ve çayları eksikti. Kendimi eski günlere götürdüm. Rahmetli nenem beni çay günlerine götürürdü. ‘Paşa hanımları’ hatırlarım o günlerden. Küçüktüm ve onlar gözümde çok büyük görünürdü, cüsse olarak, ses olarak. Ama bir yerde hak verdim NTV’deki kadınlara... Kendilerini ‘şöhret’ tadında medyatik düğünle taçlandıran çiftimizin ev hikayeleri böyle ortalarda dolaşmaya mahkumdu. Pofidik terliklerle
RTÜK Şafak Sezer’le Binnur Kaya’nın oynadığı ‘Türk Malı’na ‘gençlerle çocukların zihinsel ve ahlaki gelişimini zedeleyecek’ yayın yapıldığı gerekçesiyle uyarı cezası verdi.
Dizideki argo diyalogların çocukları etkilediği ve küçüklerin bunu rol model olarak aldıkları belirtiliyor. Senarist Tayfun Güneyer bu cezayı hayretle karşıladığını, mizahın yapılış şekline sansür getirilemeyeceğini söyledi. RTÜK, dizinin 23.00’ten sonra ekrana gelmesini daha uygun bulmuş. Ben bu diziyi izliyorum. Çocukların, gençlerin zihinsel gelişimini zedeleyecek bir halt etmiyor. Çocukların rol model olayı sabah okulda başlar. Sonra mahallede, hatta evde yeterince rol modeli vardır.
Tamam televizyon etkiliyor. Dedim ya RTÜK üyesi olsam, “Baba siz ne diyorsunuz, kafayı mı yediniz?” derdim...
DİZİDE TANGO ÖĞRETENLER!
Beren Saat, Kıvanç Tatlıtuğ, Hazal Kaya, Berrak Tüzünataç. Liste uzuyor. Tüm bu isimlerin ‘dans’ dersi aldığı merkez, bir ilan vermiş. Tangojean, Beyoğlu’nda... ‘Tangoya Merhaba’ partisi yapıyorlarmış. ‘Aşk-ı Memnu’nun son bölümünde önemli hatun karakterler ve Selçuk Yöntem abimiz tango yapmıştı. Hah işte onlara bu dersi verenler İrfan Yüksel ve Canan Güner tango gecesi yapıyor. Nasıl
Star’da bir süredir fragmanları yayınlanan ‘Aşkın İki Yüzü’, İspanya’da çok izlenen ‘Perro Amor’ dizisiymiş. Bir Antonio var, bizim Behlül’e taş çıkartır vallahi. Bir sahneler var. Böyle adamın gömleğinin düğmeleri havalara saçılıyor. Aşk ve ihtiras, sabah sabah ‘Aşk-ı Memnu’ya vallahi bin basar. Yabancı olunca ses çıkartmıyoruz zaten. İspanyol olunca sorun yok. Onlar öpüşsün koklaşsın, gömlekler yırtılsın. İş bize dönünce ‘muhafazakarlaşıyoruz’. Onu öptün, bunu öptün oluyor. Dizimiz 7 Haziran Pazartesi’den itibaren hafta içi her sabah 08.45’te ekranda olacak.
ONLAR DA ÖPÜŞTÜ
‘Aşk ve Ceza’da Yasemin ile Savaş, böyle pek bir içten öpüştü. Önce güzel bir yemek yendi. Sonra lüks bir otele gidildi. Yasemin böyle klasik hatun hareketi vardır; parmaklarının ucunda yürür, bir eli erkeğin elindedir ve onu odaya doğru çeker. Aynen bu pozisyonda, Savaş’ı odaya götürdü. Ertesi gün uyanan Savaş, yanında Yasemin’i göremeyince pek bir telaşlandı. Koşarak aşağı indi. Ohhh içi rahatladı. Yasemin yoga seansındaydı. Savaş gitti, Yasemin’in karşısına oturdu. Yoga yapanların trans halinde olmaları gerekirken Yasemin, Savaş’a mimikler yaptı. Bu arada, gece yenen yemeğin ardından yaşanan aşk
Ben hatırlamıyorum bir dizide bu kadar çok ‘biip’lemenin olduğunu. ‘Ezel’in son yayınlanan bölümünde saymaya çalıştım, ‘biip’leri. 20’ye yakın ‘biip’li sahne vardı bu bölümde. Hayli küfrü bol bir bölümdü. Ama bunu bir eleştiri olarak söylemiyorum. İlişkilerin ve konuşmaların tavan yaptığı bir bölüm oldu. Bu arada söyleyeyim, dizi kendini buldu. O ilk bölümlerdeki gizem ve soru işaretli bölümlere kavuştu. Kerpeten ayaklanırsa şaşırmam!
Dizi bu bölümde toparladı
Hesaplaşmanın da sınırları zorladığı bir bölüm oldu. Kerpeten Ali, Ezel’in Ömer olduğunu anladı ve öyle gitti. Kerpeten Ali’nin, Ömer’in ‘Hayata Dönüş Operasyonu’ sırasında yaralandıktan sonra yattığı hastanedeki arşive bakan tekerlekli sandalyedeki kadın figürü mesela, yabancı dizilere öykünme gibi geldi. Saçları toplu, gözlüklü ve hastanenin arşivine bakıyor.
Kerpeten Ali onu boş koğuşta dolaştırıyor. Hastanede kimse yok, tam ‘Amerikan dizileri’ modunda bir durum. Olsun, sonuçta etkileyiciydi.
Yine hastanenin alt katında Ezel ile Kerpeten Ali’nin karşılaşmaları, boş tekerlekli sandalye, loş ışıklar ve sonra silahlı saldırı, converse ayakkabılı sapık adam... Yabancı dizi öğeleri bunlar, ama dediğim gibi göze batmıyordu.
Gazze’ye yardım götüren gemiye saldırı ile ilgili haber kanalları yoğun bir trafik içindeydi. Bir de başka kanallar vardı. TV5 defalarca ilk saldırı görüntülerini ekrana getirdi. Saadet Partisi Genel Başkanı Numan Kurtulmuş’un basın toplantısını verdi. Kon TV, Konya’da Kayalı Parkı’nda yapılan mitingi canlı yayınlandı. İHH VakfıBaşkanı Bülent Yıldırım’ın saldırının başlamasına az bir zaman kala yaptığı açıklamayı dev ekranda yayınladı.
Türkmeneli TV değişik görüntüleri arka arkaya yayınladı. Taksim’deki gösteriden İsrail helikopterlerinin yaralıları taşıdığı görüntüleri verdi. Sonra bir başka görüntüye geçti. 6 News haber kanalı bir ilki gerçekleştirdi belki de. İsrail tarafının görüşlerini almak için İsrail Başbakan Sözcüsü Ofir Gendelman ile uzun bir söyleşi yaptı canlı yayında. El Cezire Arapça yayını Taksim Meydanı’ndaydı. Arapça bilen gösteriye katılanlarla röportajlar yaptı.
‘YEDİVEREN’İ KAÇIRMAYIN
Bir müzik programı desem değil, hani bildik THM programı hiç değil. ‘Yediveren’ bir kere program anlayışı olarak klasiklerin dışında. Çok sesli müzik aletleriyle halk müziği aletleri iç iç. Zaman zaman çalınan türkülerin bir nevi etnik müzik havasında olduğu görülüyor. Bir