Fransa ve Türkiye

"Bizler için Fransa niçin önem taşır?Özgürlüğün, cumhuriyetin, demokrasinin beşiği olduğu için.Atatürk'ün Fransız Devrimi'ne büyük önem vermesi ve onun evrensel yanını Türk devrimine kazandırmak için büyük çaba göstermesi bundandır. Kemalizmin 'cumhuriyetçilik, laiklik, ulusçuluk' ilkelerinin oluşumunda, Fransız Devrimi'nden çıkarılan sonuçların rolü çoktur." (Cumhuriyet, 22 Şubat 1998)Atatürk'e göre, Fransız milleti, "Pek necip olan, hürriyet ve istiklalini bütün dünyaya tanıtmak için kanlar döken, inkılaplar yapan büyük bir millet"tir. (Söylev ve Demeçler, II, sf. 37)Şu sözler de Atatürk'ündür:"Fransız mektepleri, Türk milletine büyük hizmetler etmiştir. Biz hepimiz Fransa'nın hars (kültür) menbaından içtik. Ben bile çocukken bir müddet Fransız mektebine gittim." (Söylev ve Demeçler, III, sf. 89)Sultan II. Mahmut'tan itibaren, bizim modernleşmemiz Fransız modelinden etkilendi.Bugün de cumhuriyetçilik, laiklik, üniter devlet gibi konularda Avrupa'da birbirine en yakın iki 'devlet', Türkiye ve Fransa'dır.* * *FRANSA, Türkiye ile, bu değerlerin güçlendirdiği özel bir dostluğa sahip olabilirdi ve böyle bir dostluk Fransa'ya da çok şey kazandırabilirdi. Hem Avrupa politikasında, hem Fransa'nın özel ilgi duyduğu Ortadoğu ve Kafkas jeopolitiğinde...Böyle bir imkân varken, Paris'in Türkiye'ye karşı hasmane bir tavır alması, "akılcı" mıdır?!Bu sorunun cevabı, Fransız politik elitlerinin ufuksuzluğunu gösteriyor.Jakobenizmin bir özelliği gerçi 'dar kafalılık'tır ama bugünün Fransa'sı o tortuyu çoktan aşmış olmalıydı.Fransız elitleri tutuldukları Türkiye karşıtlığı nöbetinin Fransa'ya zarar vermeye başladığını bile göremiyorlar. Ve bu kafa Fransa'yı Avrupa'da bile yalnızlığa itiyor.* * *ALMAN Başbakanı Schröder, kamuoyunda esen "Hıristiyan demokrat" fırtınaya rağmen, popülizm yapmıyor, devlet adamı sorumluluğuyla uzun vadeli düşünüyor ve "Türkiye, AB için tarihi fırsattır" diyor.Hem de Chirac ve De Villepin'e cevaben böyle diyor!Fransız elitleri, Türkiye'ye bağnazca karşı çıkmalarının "Fransız-Alman ekseni"nde bile gedik açmaya başladığının farkında değiller! Alman Sosyal Demokratları muhalefete düşseler bile bu görüşü savunmaya devam edecekler çünkü!Danimarka... Hem iktidardaki Liberal Parti, hem muhalefetteki Sosyal Demokrat Parti liderleri açıklama yaptılar:"Fransa hükümeti, kendi sorunlarını Türkiye ile temizlemeye kalkmasın!.. AB Anayasası'na hayır demiş bir ülkenin, Türkiye'nin üzerine gitmesi kesinlikle doğru değildir."Yunan hükümeti de Fransızların "iç politika oyunlarına" alet olmak istemiyor. Çünkü AB süreci Türk-Yunan dostluğunu güçlendiriyor ve Atina bu sürecin çıkmaza girmesini istemiyor. (Milliyet, 5 Ağustos 2005)Ve son derece etkili Financial Times gazetesi, Fransız liderlerini "siyasi fırsatçılık" yapmakla suçluyor...Göreceksiniz, Fransız elitleri Türkiye'ye karşı bu dar kafalı ve hasmane tavırlarında devam ederlerse, bırakın küresel vizyonları, Avrupa içinde bile Fransa'nın zaten sarsılmış olan itibarı, daha çok şey kaybedecek.Böyle durumlarda bizim dilimizde "Allah akıl versin" denir! t.akyol@milliyet.com.tr KEMALİST düşüncenin en saygın isimlerinden rahmetli Taner Kışlalı diyor ki: