Haberin Devamı


GAZETECİ Haluk Şahin'in yeni çıkan "Johnson Mektubu" adlı eseri, araştırmacı gazeteciliğin mükemmel bir örneği. (Gendaş Yayınları, Çatalçeşme Sok. No: 19, Cağaloğlu İstanbul.)
Yıl 1964, Kıbrıs'ta Makaryos Türk katliamına girişmiştir. Başbakan İsmet İnönü askeri müdahalenin eşiğindedir. Amarikan Başkanı Johnson öyle ağır bir mektup yazar ki, Türk müdahalesi durur, Türk - Amerikan ilişkileri de bozulur!
"Teksas ayısı" Johnson, ağır bir üslupla, Amerikan silahlarını kullanamayacağımızı, savaş çıkar da Sovyetler karışırsa NATO'nun Türkiye'yi savunmayacağını söylemektedir!
İsmet Paşa tepki gösterir:
- Yeni bir dünya kurulur, Türkiye yerini alır!
Şahin, "kafasında kırk tilki dolaşan" İsmet Paşa'nın oynadığı diplomatik oyunu anlatıyor: İnönü, Johnson'un mektup yazmasını kışkırtmış, böylece, Türkiye'nin askeri bakımdan hazır olmadığı bir Kıbrıs harekatında yenilgiye uğramasını önlemiş, aynı zamanda, Türk müdahalesi korkusu ve Amerikan baskısıyla Kıbrıs'taki katliamı durdurmuş! Ama Johnson mektubunda kantarın topunu kaçırmıştır. (Sf. 102 vd.)
* * *
İNÖNÜ Türk; Yorgo Papandreu Yunan başbakanı... İki ihtiyar kurt.
Amerikan Dışişleri Bakan Yardımcısı George Ball, Papandreu'yu anlatıyor:
"Yaşlı, yorgun ve gerçeği göremeyecek durumdaydı. Yunanistan'ın Enosis'e dayanan bir çözüme ihtiyacı olduğunu söylüyordu... Bunun çok tehlikeli bir saçmalık olduğunu ona anlatmaya çalıştım ama yeni bir fikri anlayamayacak kadar halsizdi..." (Sf. 74.
İnönü'ye dönelim. Johnson'un mektubundan Amerikan Büyükelçisi Raymond Hare bile dehşete kapılmıştır ama mecburen Dışişleri Bakanı Feridun Cemal Erkin'e ve Başbakan İnönü'ye iletecektir:
"Erkin çok bozuldu, sinirlendi. İnönü ise çok sakindi. Bana, 'Sayın Büyükelçi, önce mektubun sonunu okuyacağım' dedi. Çok bilge, çok sezgili bir adamdı. Mektubun sonunda çok kibar yazılmış Amerika'ya davet cümleleri vardı..." (Sf. 26)
İnönü de, Papandreu da Amerika'ya davetlidir. Ball ikisiyle de görüşmüştür:
"İnönü 82, Papandreu 76 yaşındaydı. Ama İnönü parlak geçmişiyle çok daha genç gösteriyordu. Papandreu'nun kendini bırakmış bir hali vardı. Yorgun ve yarı şaşkın bir ihtiyar..." (Sf. 96)
* * *
ŞAHİN'İN Türk ve Amerikan diplomatlarıyla görüşerek, belgelere inerek hazırladığı bu kitap, mükemmel bir "diplomasi" araştırması.
Devlet adamlarının ve diplomatlarının itibarlı ve yetenekli olup olmalarının önemini çok iyi ortaya koyuyor.
Amerikan belgelerinden alıntılarla, Kıbrıs'ta Rumların Anayasa'yı da çiğneyerek giriştiği Türk soykırımını gözler önüne seriyor ki, bugün bile diplomatlarımız ve Denktaş, tezlerini savunurken bu belgeleri kullanabilir. (Sf. 32 - 33, 111 - 115, 149)
Türkiye'nin büyük bir askeri kuvvet olarak görülmesinin diplomasiye sağladığı gücü de bu kitapta çok net bir şekilde görüyoruz. (Sf. 37, 74)
Kitapta Johnson Mektubu'nun ve İnönü'nün cevabının tam metinleri de var.
Johnson'un Türk, Kennedy'lerin Yunan dostu olduğunu da anlatıyor.
Haluk Şahin'i kitabı için kutluyorum.