Prof. Teziçin hazırladığı taslaktaki "Bu kanunu Bakanlar Kurulu ve YÖK yürütür" şeklindeki maddenin yanlış olduğunu savunmuştum.Teziç Hoca bu konuda şunları söyledi:- Bakanlar Kurulu yanında ilgili bazı kurumların da kendi sınırları içinde yürütme yetkisi olabilir mi? Bunu Prof. Lütfi Duranla çok tartışmıştık. Kesin bir sonucuna varamamıştık. Konu tartışmaya açıktır.Prof. Duran benim de fakültede idare hukuku hocamdı. Anayasa hukuku profesörü Teziçle idare hukuku profesörü Duranın tartışmasını dinlemeyi ne kadar isterdim, bilemezsiniz.Konu gerçekten tartışmaya açık. Teziç Hoca da örnekler verdi: TBMM dilekçe komisyonuna ve TBMMnin dış ilişkilerine dair kanunlarda "Bu kanunu Bakanlar Kurulu ve TBMM Başkanı yürütür" deniyor. YÖK için aynı şey düşünülemez mi?***TEZİÇ Hoca devam ediyor:- Ben taslakta Bakanlar Kurulu ve YÖK yürütür derken amacım bir dayatma değildi, buna imkan yok. Sadece konunun tartışılmasını arzu ettim. Yasama faaliyeti zaten bir tartışma sürecidir.Hocaya göre: YÖK hiçbir bakana bağlı değil. YÖK kendi yönetmeliklerini çıkarma yetkisine sahip. Öyleyse kendisiyle ilgili alanda yürütme yetkisine de Bakanlar Kuruluyla birlikte sahip olabilir.Sayın Teziçe çok saygı duyarım. Onun "Anayasa Hukuku" adlı kitabını tamamen okuyup köşesinde tanıtım yazısı yazan gazeteci de ben oldum.Ama "yürütme" konusundaki görüşlerine katılmıyorum, bu konuda Başbakan Erdoğanın tezini daha doğru buluyorum. Zaten Teziç de konunun tartışılmasını istiyor.Teziç Hocanın çağrı gibi anladığım sözleri de oldu:- Şimdi anayasa ve idare hukukçuları konuyu tartışsın.İzleyebildiğim kadarıyla bu konuda iki anayasa profesörü, Ergun Özbudun ve Mustafa Erdoğan görüş açıkladılar ve YÖKün yetkisinin yürütme değil, idare yetkisi olduğunu belirttiler.***YÜRÜYÜŞ yapan hocalar içinde tabii kimyacılar, tıpçılar, mühendisler vb. var. Konu onların ihtisas alanının dışında. Ama cübbeleriyle yürüyen hocalar arasındaki hukukçular bu konuda ne diyor? Merak ediyorum.Bakalım bu konuda konuşacaklar mı, yoksa yürüyüş hakkını kullandıkları gibi bu konuda susma hakkını mı kullanacaklar?Erdoğan Teziçle sohbetimizde "tansiyonun düşmesi"ni de konuştuk. Ona da öyle haberler geliyormuş. İkimizin de kanaati, Çankayanın vetosundan sonra hükümetin bu konuda ısrarcı olmayacağı, tansiyonu düşüreceği yönünde... Öyle de olmalı.Teziç Hocanın YÖK olarak yürüyüşe katılmayacağını açıklaması da tansiyonu düşüren yapıcı bir davranıştır.Eğer maksat bekçi dövmek değil de üzümü yemekse, bir süre sonra YÖK reformu için diyaloğun yeniden başlaması gerekecektir, bu da bugün diyalog yolunu ideoloji kavgasıyla kapatmamayı gerektirir.İdeolojik ve duygusal coşkulara kapılmamak ve soğukkanlı rasyonellikle hareket etmek, en çok akademik camiaya yakışır. Bu sorumli tavrı için Teziç Hocayı kutluyorum. t.akyol@milliyet.com.tr YÖK Başkanı Prof. Erdoğan Teziç telefonda. Dünkü yazım hakkında konuşuyoruz. Ben Bakanlar Kurulunun "yürütme" yetkisine hiçbir idari organın ortak olamayacağını yazmıştım.