Tayfun Bayındır

Tayfun Bayındır

tayfun.bayindir@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Milliyet Ege yayın hayatına başladığında Ankara’da mesleğimin baharını yaşıyordum.
Sadece ben değil, spor yazarlığı ve elbette yazılı medya da aynı baharı soluyordu...
Gazeteler arasında müthiş bir rekabet vardı.
Atlatma haberin, iyi bir röportajın okunduğu, takdir gördüğü dönemlerdi.
Her sabah rakip gazetelerin sayfalarını ürkerek, korkarak açardık, “Ne atladık” diye bakardık ki, aynı şeyi rakip meslektaşlarımız da yapardı...
Ankara ve İzmir bürolarında yüzlerle ifade edilen sayıda gazetecinin çalıştığı bir dönemden bahsediyorum...
Ankara büroları, başkent olmanın verdiği güçle, haberlerine rahatlıkla ana gazetede yer bulabiliyordu...
Parlamento, Spor Bakanlığı, genel müdürlükler gazeteciler için yeterli kaynaktı, yerel haberlere ilgi azdı.
Ama İzmir, Ege öyle değildi.
Egeli, bölgesindeki haberlere ilgi duyuyor ve talep ediyordu...
Ve bu talep de doğal olarak o harika bölge gazetelerini ortaya çıkardı.
Yeni Asır, Hürriyet ve elbette Milliyet Ege... Miliyet Ege, elime ilk geçtiğinde çok etkilenmiştim.
Ek falan değildi, başlı başına bir gazeteydi.
Ana gazeteyle rekabet bile edebilirdi. O günden bu güne hiç değişmedi.
Basında Güven felsefesinin en önemli köşe başlarından biri oldu Milliyet Ege...
Ankara’ya da günlük olarak gelirdi Milliyet Ege... Hemen elime alır, spor sayfalarına göz atardım.
Göztepe, Altay, Karşıyaka, Altınordu, İzmirspor, Denizli, Balıkesir ve daha niceleri...
Bölgede aklınıza gelen tüm takımlardan haberler bulabilirdiniz.
Sadece futbol değil elbette, basketbol, voleybol gibi başka branşlardan da haberler olurdu.
Kaliteli ve ödüllük haberlerdi bunlar. Tayyar Özdemir ağabeyin yeri farklıydı bende.
Haberlerini, köşe yazılarını okumaktan büyük keyif alırdım.
Farklı bir üslubu vardı.
Elbette Bülent Ulkan ve Gürsel Kuru da Milliyet Ege’deki spor sayfalarının özel isimleriydi.
Milliyet Ege’yi rakiplerinden farklı kılan, habere bakış açısının yanında fotoğrafa verdiği önemdir...
Çıktığı ilk günden beri böyledir.
Milliyet Ege ve fotoğraf denince de akla hemen usta foto muhabiri M. Ali Okumuş gelir.
Bir kare fotoğrafla bin kelimelik haberi anlatan becerisiyle her zaman spor fotoğrafçılığında özel bir yeri vardır. Yazılı medyanın sıkıntılı günler yaşadığı günümüzde Milliyet Ege, güvenli duruşuyla dimdik ayakta durmaya devam ediyor. Değerli meslektaşım Engin Uğur Ağır ve ekibi, her gün Ege’ye harika bir gazete sunmaya devam ediyor... Onları yürekten alkışlıyorum. Olağanüstü bir bölge eki olmanın yanı sıra müthiş bir gazetecilik okulu olan Milliyet Ege’nin yolu açık olsun...
Daha nice yaşlara...