Futbolun patronu FIFA, 2026 Dünya Kupası'na prova mahiyetini taşıyan Kulüpler Dünya Kupası'nı hayata geçirdi. Daha önce her sene 7 takımın dahil olduğu FIFA Kulüpler Dünya Kupası, format değişikliği sonrası 4 yılda bir 32 ekibin katılımıyla organize edilecek.
Turnuvada Avrupa'dan 12, Güney Amerika'dan 6, Afrika, Asya, Kuzey ve Orta Amerika ile Karayipler'den 4'er, Okyanusya ve ev sahibi ABD'den birer ekip boy gösteriyor. 4 takımlı grupları ilk 2 sırada bitiren ekipler bir üst tur vizesi alacak.
Grup aşamasından sonra tek maçlık eleminasyon sistemiyle şampiyon tayin edilecek. Turnuvanın rekor ödül miktarı kulüpleri cezbediyor. 32 kulübe verilecek 1 milyar dolarlık para ödülünün 475 milyon doları sportif performans, 525 milyon doları ise katılım payından oluşuyor.
Acımasız futbol endüstrisi oyuncuları adeta 'köle' haline getirdi. Üst seviye oyuncular 1 yıl boyunca milli müsabakaları da dahil edersek ortalama 70 maçta forma giyiyor. 4 yılda bir de olsa sezon biter bitmez bu organizasyonun düzenlenmesi, bize göre tam bir akıl tutulması. Oyunculara yazık değil mi? Yıpranan futbolcular tatil yapma fırsatı bulamadan soluğu yeni sezon hazırlık kampında alıyor.
UEFA Uluslar Ligi zaten ayrı bir angarya. Teknik direktörlerin ekseriyeti bu gereksiz turnuvanın takımlarına olumsuz yansımasından haklı olarak muzdarip. Sağlam gönderdikleri oyuncuların çoğu milli takımlardan sakat dönüyor. Veyahut yorucu maç trafiğinden ötürü oyuncular form olarak geriye gidiyor.
Alman teknik adam Jürgen Klopp, Liverpool'u çalıştırdığı dönemde yaptığı açıklamada, "Uluslar Ligi'nin futbol dünyasındaki en saçma fikirlerden biri olduğunu düşünüyorum. Çünkü bazı oyuncuların 70'ten fazla maç oynadığı sezonlarda milli maçlarla beraber bu sayı 75'e kadar çıkıyor ve bu çılgınca" diyerek bu organizasyonu sert bir dille eleştirmişti.
Futbolcular robot değil. Kulüpler belki kasalarını dolduruyor ama bu şekilde devam ederse oyuncuların kazan kaldırması yakındır.