Süper Lig'de yorucu bir sezonu daha geride bıraktık. İstikrarlı kadrosuna Osimhen, Morata ve Lemina gibi ligin üstünde yıldızları ekleme yapan Galatasaray bileğinin hakkıyla zorlanmadan şampiyon oldu.
Nijeryalı golcü gibi güncel değeri 70-75 milyon Euro'yu bulan futbolcuyu bir daha zor izleriz. Galatasaray için kelimenin tam anlamıyla 'düşeş' transfer oldu. Osimhen de karakter ortaya koyup kiralık olmasına rağmen 40 yıllık Galatasaraylı gibi takımını sahiplenince şampiyonluk geçen yıla nazaran daha kolay geldi.
Ligin en derin kadrosuna sahip Fenerbahçe ise bir türlü istikrar tutturamadı. Özellikle Mourinho takımını 'yaz-boz' tahtasına döndürdü. Fenerbahçe'nin ilk 11'inden 5 banko ismi sayamaz hale geldik.
Yine kritik maçlarda basit hatalar yaptı sarı-lacivertliler. Derbilerin hiçbirini kazanamadılar. Geçtiğimiz yıllara benzer Kadıköy'deki Samsunspor ve Kayserispor maçlarındaki puan kayıpları ve Türkiye Kupası'nda şampiyonluk yolunda çekiştiği Galatasaray'a yenilmeleri rüzgarı aleyhlerine döndürdü. Psikolojik üstünlüğü tamamen ele geçiren sarı-kırmızılılar yelkenleri iyice şişirdi ve finişi hatasız yaptı.
Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, 7 yıldır vaat ettiği şampiyonluğu yine getiremedi camiaya... Moraller bozuldu, sinirler iyice yıprandı. Mourinho'yu direksiyona geçirerek son kurşununu da harcayan Ali Koç yönetiminin görevine devam etme ısrarını anlamış değiliz.
Tribünlerin ve muhalefetin güçlü 'istifa' sesine kulak tıkayıp yola devam etmeleri tam anlamıyla bir akıl tutulması. Ortada oldukça başarısız bir tablo... Kulüpte birçok bilinmez var. Mourinho'nun göreve devam edip etmeyeceği belirsizliğini koruyor.
Tadic, Dzeko ve Kostic gitti. Osayi Samuel'in de sözleşmesi sona erdi. Son maçlarda tribünlerin protestosuna maruz kalan En Nesyri iyi teklif geldiği takdirde satılacak. Eylülde camianın güvenoyunu aldığı takdirde Başkan Ali Koç yine sil baştan bir takım yapacak. Yeni transferlerin uyumu merak konusu olacak. Peki önümüzdeki sezon ilk haftalarda yaşanacak olası bir puan kaybı, tribünlerin tepkisini daha da alevlendirmeyecek mi? Zira Başkan Ali Koç'un taraftar nezdinde hiç kredisi kalmadı.
Son yıllarda ciddi anlamda kalite erozyonuna uğrayan Beşiktaş'ın ise şampiyonluk yarışında 'ben de varım' diyebilmesi için 2-3 transfer dönemine ihtiyacı var. Oyuncu satışından elde edeceği gelirle ilk 11'e en az 5-6 nokta atışı yapması, yedek kulübesini de güçlendirmesi gerekiyor. Bunun için de öncelikle sabır ve düzgün kadro mühendisliği elzem.
Görünen o ki son 3 yılın şampiyonu Galatasaray yine uzun maratona pole pozisyonda başlayacak.