Sarı-lacivertliler sakatlıklar nedeniyle, karşısına sadece yedi kişilik bir rotasyonla çıkan İzmir ekibine göz açtırmadı. Ev sahibi takım, Spor Toto Basketbol Süper Ligi’nin dördüncü haftasında üçüncü galibiyetine ulaştı.
Spor Toto Basketbol Süper Ligi 4. haftasında Fenerbahçe, Ülker Sports Arena’da konuk ettiği Pınar Karşıyaka’yı 84-75 yenmeyi başardı. Sakatlıklar nedeniyle güçlü rakibinin karşısına sadece 7 kişilik bir rotasyonla çıkan İzmir ekibi maça Summers’ın üçlükleriyle başlasa da, Berk’in art arda asistleriyle pota altında Vesely’yi iyi kullanan Fenerbahçe, 13-1’lik seriyle kontrolü ele alıp, 15-7 öne geçti. Ancak konuk takımın dış şutlardaki yüksek yüzdesi, ilk çeyreği de 21-19 önde bitirmelerini sağladı.
Obradovic sahaya Dixon, Sloukas, Udoh gibi rotasyonun ana isimlerini sürse de, üç sayı çizgisinin gerisinden bulduğu 14’te 8 isabet, konuk takımın farkı 9 sayıya kadar çıkardığı devreyi 39-36 önde bitirmesini sağladı.
İkinci yarının başında bir kez daha 8 farklı geriye düşen Fenerbahçe’de, son maçların yıldızı Sloukas yine sahne aldı. Yıldız guard, önce uzunları Vesely ile Udoh’u devreye soktu, ardından da basketfaul ile takımını öne geçirdi. İzmir ekibi bu dakikalarda
Sezona süper bir giriş yapan siyah-beyazlılar, Karadeniz ekibi karşısında baştan sona üstün oynadı. Özellikle 3. çeyrekteki savunmasıyla rakibi sürklase eden Beşiktaş, dördüncü maçında dördüncü galibiyetini farklı aldı.
Spor Toto Basketbol Süper Ligi’nin 4. hafta mücadelesinde Beşiktaş Sompo Japan, sahasında konuk ettiği Yeşilgiresun Belediyesi’ni 77-59 yendi, namağlup unvanını devam ettirdi.
Geçtiğimiz sezon, savunma konusunda çok aksayan Beşiktaş’ta, Ufuk Sarıca’nın kurduğu düzen tıkır tıkır işlemeye devam etti. Özellikle Muratcan Güler’in yeniden rotasyona sokulması ve rakibin en etkili silahının tecrübeli oyuncu ile birlikte Strawberry’nin de katkısıyla durdurulması, Kartal’ı çok rahatlatıyor.
Giresun karşısında da Ledo’yu çok iyi savunan Muratcan, Clark ve Stimac’ın sayılarıyla gelen 13-0’lık başlangıcın mimarlarından birisi olarak öne çıktı.
İlk sayılarını Mahalbasic ile 4. dakikada bulabildi Giresun, 3. çeyrekte 7 sayıda kaldı. Çünkü o anlarda hep Beşiktaş’ın müthiş baskısı vardı.
Bir tek baskıya aynı şekilde karşılık verdiğinde ayakta kaldı konuk takım. Ev sahibinin biraz da rahatlamasını iyi kullandığı 2. çeyrekte, 4 genç Türk’ün sahada olduğu bölümü iyi değerlendirdi, hücumda
THY Euroleague'de 4. hafta mücadelesinde yenilgisiz Fenerbahçe, henüz galibiyeti bulunmayan Galatasaray Odeabank'ı deplasmanda devirdi.
Derbiye gelinceye kadar Fenerbahçe, Euroleague'in en az sayı yiyeni, Galatasaray ise potasında en fazla skor göreniydi. Ortak görüş galibiyet için Galatasaray'dan bir savunma hamlesi gelmesiydi ama yapamadı, Fenerbahçe 103 sayı atarak kazandı.
Sadece attıkları değildi Fenerbahçe'ye kazandıran, istatistik hanesindeki tüm göstergelerde rakibinin önündeydi Fenerbahçe, çünkü sahada ne yaptığını daha iyi bilen bir takım vardı.
Galatasaray, Göksenin-Sinan ikilisiyle yaptığı alışıldık başlangıcı yine tekrarlandı, 5. dakikada 15-7 ile farkı 8'e çıkardı. O dakikalarda Göksenin tüm ribauntları kovalamak da dahil takımını ateşlemek için her şeyi yaptı, Sinan aynı başarıyı hücuma da taşıdı. Ancak onlar çıktığı anda, iş yine farklı bir hal aldı. İkilinin kenarda olduğu ilk çeyrek sonu ile 2. çeyrek başındaki sadece 3 dakikada Fenerbahçe tam 15 sayı attı, ivmeyi ele aldı. Bu dakikalarda maça benchte başlayan Vesely'nin de Udoh'un yanına gelişi ve Galatasaray'ı boyalı alandan giderek dışarıya itmesinin de bu dönüşte rolü vardı.
Zaman zaman Udoh-Vesely ikilisinin
Efes’te 3 yenilgiden sonra kazanmak ‘olmazsa olmaz’lardandı. ‘2 galibiyeti cep’te Daçka ise evde ilk galibiyet için kararlıydı. Hal böyle olunca, basketbol keyfinin tavan yaptığı bir 40 dakika yaşandı.
Efes’in sıkıntısı, özellikle kısalarda rollerin oturmaması. Granger, geçen yıl Heurtel’le paylaştığı dakikalara ortak olan yeni transfer Cotton ve rotasyona giren Doğuş arasında liderliğini tescil etmek adına yaptığı hatalarla yine göze battı. Benzer bir rol kapma savaşının Cotton’da da hissedilmesi, Efes’in yanlış tercihlerini ve verdiği kolay basketleri beraberinde getirdi. Ancak çok talihsiz bir sakatlıkla Granger’ın bu maçlık rotasyondan çıkması, Efes’te bir anda rolleri kendi kendine dağıttı. Her ne kadar müthiş mücadelesiyle takımını uyandırırken, 3 de asist yapmış olsa da Doğuş, asıl işinin savunma, diğerleri ise hücum olduğunun farkındaydı. Zaten Heurtel asistleriyle, Cotton penetreleriyle Efes’i sırtladı. Heurtel’in pas trafiğini artırması, Efes’te Thomas ile Honeycutt’ın da devreye girmesini sağladı. Yani roller oturdu, Efes kazandı.
Guard savunmasındaki yanlışlar nedeniyle Mehmet’i, iki yönlü 5 numara eksiği nedeniyle de Semih’i çok arayan Daçka’nın hatası ise ilk
Sarı-lacivertli temsilcimiz, Zalgiris Kaunas’ı da devirmeyi başardı, evindeki yenilmezlik serisini 23 maça çıkardı. Litvanya ekibi karşısında ilk çeyrekte zorlansa da savunmasını toparlayarak sonuca ulaşan ekibimizde Bogdanovic’in sakatlığı canları sıktı.
Fenerbahçe, Euroleague’deki 3. maçında konuk ettiği Zalgiris Kaunas’a da şans tanımadı, Ülker Arena’daki yenilmezlik serisini 23 maça çıkardı: 82-68.
Konuk takım ilk çeyrekte, bu maça ne kadar iyi hazırlanarak geldiğini gösterdi. Fenerbahçe’nin neredeyse her takım için kabusa dönen adam değişmelerini, Antic üzerinden kurduğu oyunlarla cezalandıran coach Jasikevicius, takımının çok kolay skor bulmasını sağladı. Antic savunmadaki bu zaafına rağmen, üçlükleriyle hücumda etkili olup, sezona tutuk başlayan Datome de artık kontağı açtığını gösterir bir performansla sahne alınca temsilcimiz 24 sayı yediği ilk periyodu bile önde tamamladı.
Ancak çabuk ayaklı Vesely’nin, Antic ile değişmesi, adam değişmeli savunmanın kilitlerinden Kalinic’in de sahaya girmesi, bir anda Zalgiris’in de elini kolunu bağladı. İlk çeyrekte 24 sayı atan Litvanyalılar, 2. çeyrekte 13 sayıda kaldı, hücumda zaten iyi gününde olan Fenerbahçe arayı açtı.
Maç sonlarını oynayamamasıyla ün salan temsilcimiz CSKA Moskova karşısında da aynı kaderi yaşadı. Son şampiyon karşısında 15 sayıdan geri dönüp skora denge getirmeyi başaran Anadolu Efes, kader anlarında De Colo’yu durduramayınca 3. haftayı da galibiyetsiz kapadı.
Euroleague’e 2’de 0 ile başlayan Anadolu Efes, Abdi İpekçi’de konuk ettiği CSKA Moskova’ya da 93-87 yenilmekten kurtulamadı.
Güçlü rakibi karşısında savunmada maç boyunca istediklerini yapamadı Efes ve hücum ile karşılık vermeye çalıştı. İlk çeyreği 26-23 CSKA önde kapadı. Cotton’ın tam ritmini bulmuşken kenara gelişi, rakibin 2-1-2 alan savunmasına karşı boş şutlar bulunmuş olsa da bir türlü isabetin gelmemesi, en önemlisi de devre sonunda serbest atış çizgisindeki 11’de 2’lik felaket yüzdesi Efes’in soyunma odasına 49-37 geride girmesine neden oldu.
Çabalar yetmedi
CSKA’nın 2 guardı Teodosic ile DeColo resital sergilerken, en iyi savunmacısı Doğuş’un, 5 dakikada kullandığı 2 topta da isabet bularak 5 sayıya ulaşmışken hemen kenara alınması da konuk takımın coşkusunu artırdı!
İkinci yarının başında CSKA farkı 15 sayıya kadar çıkardıktan sonra Efes adeta oyunu atan kazanıra çevirmeye karar verdi ve dışarıdan yağmur gibi
Galatasaray Odeabank, Eurocup şampiyonu unvanıyla döndüğü Euroleague’de sezona ağır bir yenilgiyle başladı. Abdi İpekçi’de son şampiyon CSKA Moskova’yı konuk eden temsilcimiz potasında 109 sayı gördüğü maçtan 25 farkla mağlup ayrıldı.
Galatasaray Odeabank, Turkish Airlines Euroleague’deki ilk maçında geçen yılın şampiyonu CSKA Moskova’yı ağırladı, savunmada çok kötü bir performans sergilediği mücadeleden 109-84 yenik ayrıldı. CSKA Moskova, maça geçen yılın şampiyonluk maçına çıktığı 5’ten 4 oyuncu ile başlıyor, Eurocup şampiyonu Galatasaray’da ise final 5’inden sadece 1 oyuncu var. Aradaki fark işte buydu aslında. Bir takım her şeyi nasıl yapacağını adeta ezberlemişken Galatasaray’da özellikle savunmada kimse ne yapacağını bilmiyordu. Bir maç içinde boş turnike atma rekorunu kırmış olabilir Ruslar, topu alan potaya kadar gitti, idmanlarda bile bu kadar rahat olamazlar! Zaten o turnikeler sayesinde ilk çeyreği 27-18, devreyi 57-45 önde kapadılar.
Sinan değişikliği
Ne Smith, ne de devre sonu iki teknik faulle oyun dışı kalan Dentmon guard gibi oynamayınca, ikinci yarıda o görevi Sinan’a verdi Ataman. İlk yarıda takımını atarak oyunda tutmayı başaran Sinan, bu görevin de altından
Fenerbahçe’nin geçtiğimiz sezon nadiren sekteye uğrasa da elde ettiği kazanma alışkanlığı, bu yılın ilk resmi maçında da devam etti. Kadrosunun neredeyse tamamını koruyarak alıştığı düzeni sürdüren Fenerbahçe, ne zaman sıkışsa bir yıldızının sahne alışıyla krizi aşmayı bildi. Bu da aslında sarı-lacivertliler’i takip edenler için yabancı bir durum değildi.
Efes ise yeni bir antrenör, yeni oyuncular ve yeni düzenle özellikle ilk yarıda çok sıkıntı çekti. İlk 5 dakikada sadece 1, 1. çeyrek sonunda ise 9 sayı bulabilen Efes’in, Heurtel’i oyuna alarak çözüm üretme çabası da, Sloukas’ın iyi savunması nedeniyle sonuç vermedi. Efes için tek çare, oyunu biraz kaosa sürükleyerek hızlı hücum sonucu üretilecek sayılardı. 1-3-1 alan savunması Efes adına belli bir süre sonuç da verdi, rakibin hücum düzenini bozan Efes, hızlı hücum sayılarıyla oyuna tutunmayı bildi ama Fenerbahçe’nin ‘alışıldık’ çözümleri yine cebindeydi. Dixon-Datome ikilisi dış şutları sokmaya başlayınca, fark yeniden yükseldi.
Efes 3. çeyrekte takımı kısaltarak bir kez daha tempoyu istediği seviyeye çekmeyi başardı. Thomas’ı 4 numarada kullanan ve bu oyuncunun dış şutlarıyla sıkıntı yaratan Efes, rakibinin de Datome’yi 4 numara