Yaman Törüner

Yaman Törüner

yaman.toruner@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Çözüm Ancak, yeni Meclis'in de cumhurbaşkanı seçememesi halinde, yeni bir seçim gündeme gelir. Yeterince tartışılmadan getirilmeye çalışılan "başkanlık sistemi"nin şimdiki haliyle uygulanabileceğini sanmıyorum. Zaten, uygulansa bile, bu yeni bir seçim demektir. Yani, ülkemizi büyük bir olasılıkla, bir süre sonra ikinci bir seçim bekliyor.Bu gelişmeler, Merkez Bankası'nın bir faiz indirme operasyonuna giremeyeceğini gösteriyor. Yani, yüksek reel faiz verme ve sıcak para politikası bir süre daha devam edecek. Cari açığın problem olmaya başlaması veya bize yatırım yapan yabancıların kendi ülkelerinde problemler ortaya çıkması durumuna kadar, döviz fiyatları yükselemeyecek. AKP, istediği cumhurbaşkanını seçtiremediği için, ciddi bir yara aldı. Ama, yine de yüzde 30 civarında bir oy potansiyeli var. AKP hakkında kabarık yolsuzluk dosyaları olduğu söyleniyor. Bunların bir bölümü seçimden önce devreye sokulabilir. Ama, bakanlık ve belediyeler eliyle halka büyük para dağıtıldığı ve AKP'nin çok organize olduğu düşünülürse, ciddi bir oy kaybı yaşamayacağı anlaşılır. AKP tek başına veya Demokrat Parti (DP) ile bir koalisyon yaparak iktidara gelirse, ekonomi politikalarında çok temel değişiklik olmayacak. Bu nedenle, Türk iş âlemi ve yabancılar AKP'nin tek başına veya bir koalisyonla iktidara gelmesini istiyor. AKP, büyük bir olasılıkla, DP ile koalisyon yapar. Seçim süreci boyunca, ekonomide bir bozulma olmaz. Yaz ayları, döviz bolluğunun yaşandığı aylardır. Büyük ölçüde bir seçim ekonomisi uygulanmayacağı da anlaşılıyor. Seçime kadarki iki ay içindeki bir ekonomik risk, IMF ile ilişkilerin kopma noktasına gelmesi. Ama, IMF seçimden önce bunu hep yapar ki seçimden sonra yeni hükümetle yeni bir anlaşma imzalasın. CHP, DSP ile birlikte seçime girecek. Ama, her zaman olduğu gibi, "sol"un anlaşamadığı anlaşıldı. Sol birlikteliğin bir sinerji yaratabilmesi zor. Halk, maalesef solcu kadroların "iş yapabilme kabiliyeti"ne fazla güvenmiyor. Sol ortaklığın yüzde 20 civarında oy alabileceği düşünülebilir. Bir CHP-DP-MHP koalisyonu gündeme gelirse, Baykal hükümet kurabilir. Ancak, AKP-DP koalisyonu daha olası. Çünkü, CHP ve MHP'nin mevcut ekonomi politikalarıyla oynama veya bütçe disiplinini gevşetme olasılıkları var. Görüldüğü gibi, DP her iki durumda da "küçük ortak" olarak iktidarda ve kilit parti konumunda. Seçim sürecinde bozulmaz Yabancı ve ulusal iş âlemi, ekonomik istikrarın bozulmamasını istiyor. AKP'nin de bir "gizli gündemi" olmadığını sözle değil, davranışlarıyla ispat etmesi lazım. Bunu yapmak için ellerine geçen tüm fırsatları harcadılar. Bu seçim onlar için yeni bir fırsat. Her seferinde milyonlarca kişinin katıldığı "cumhuriyet mitingleri" tüm dünyaya ilham kaynağı oldu. Artık, bütün dünyada polisle çatışılmayan, bir parti veya zümre tarafından yönlendirilmeyen, bayraklarla süslü mitingler modası başlayabilir. AKP'nin bu mitingleri küçümsemek yerine, verilen mesajı anlamaya çalışması gerek. Bizdeki "demokrasi bilinci"nin, Batı'dan yüksek olduğunu gördük.Gelecek, daha iyi olacak. ytoruner@milliyet.com.tr AKP, mitingleri anlamalı