Yaman Törüner

Yaman Törüner

yaman.toruner@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Amerika Birleşik Devletleri (ABD), ilaç araştırma ve geliştirme harcamalarına toplam 27 milyar euro harcıyor. İsviçre dahil, euro bölgesinin bu konudaki toplam harcaması ise 2004 sonu itibariyle 21.5 euro. Euro bölgesinde ilaçların piyasaya ABD'ye nispetle daha geç çıkıyor olması ve jenerik ilaçların ABD'de çok daha ucuza satılıyor olması da bu konuda ABD'nin oldukça önde olduğunu gösteriyor. Euro bölgesi, yeni ilaçlar için 21.5 milyar euro harcayıp, 588.000 yeni iş sahası yaratıp, bu sanayiden 38.5 milyar euro net gelir elde ediyor. Diğer bir bakış açısıyla, Avrupa Birliği (AB) yılda yaklaşık 152 milyar euroluk ilaç ihraç ederken, yaklaşık 113 milyar euroluk ilaç ithal ediyor ve bu konudaki ticaret fazlası 38.5 milyar euro. Bu tutar, AB'nin ileri teknoloji ürünlerinden elde ettiği en büyük dış ticaret fazlası. 100 yıl öncesine göre, 30 yıl daha fazla yaşıyoruz. AIDS'ten, kalpten ve bazı kanser türlerinden ölüm oranları ciddi biçimde azaltıldı. Yeni ilaçlar sayesinde, astım ve diyabet gibi hastalıklara karşı geliştirilen tedavi metotlarıyla, yaşam kalitemiz ciddi biçimde iyileştirildi. Ama, hâlâ Alzheimer, multiple sclerosis gibi hastalıklar iyileştirilemiyor. Öte yandan, yeni ilaçların % 70'i ABD tarafından bulunuyor ve satışa sunuluyor. Bu oran 2000 yılında % 57 idi. Euro bölgesinin yeni ilaçlar konusundaki piyasa payı, 2000 yılında % 25 iken, bugün % 19'a düşmüş bulunuyor. Bu da gösteriyor ki, euro bölgesinde ilaç sanayii ciddi rekabet problemleriyle karşılaşmış durumda. Bu ciddi rekabet kaybı durumu, üreticilerin Birlik'te karşılaştıkları bürokratik sıkıntılarla açıklanıyor. Şubat ayı başlarında, Türkiye ile AB arasında sağlık ve ilaç konusundaki müzakereler başlıyor. Türkiye'nin bu konuda AB sistemini kabul etmesi, dünya sistemini kabul edip uygulaması anlamına geliyor. Bu sayede, yeni ilaçların geliştirme üslerinden biri de Türkiye olabilecek. Ancak, yine de sıra yeni buluşlar için izin almaya gelince, AB bürokrasisi devreye girecek. Yani, bu konuda gerçek sorun AB'nin kendi içinde. Öte yandan, AB ilaç sektörünü anahtar sektörlerden biri olarak kabul etti ve bürokrasinin azaltılması çalışmalar başlatıldı. Ayrıca, Amerikan şirketleri için fazla bir sorun yok. Kısacası, AB standartlarının kabulü, Türkiye'de ilaç sanayiinin gelişimi sonucunda büyük bir istihdam olanağı yaratabilecek. Yeni ilaçlar Müzakerelerde resmi bir süre konulmamış ama tarafların işbirliği göstermesi halinde, her bölümün müzakeresinin birkaç ay içinde bitmesi öngörülüyor. Tam uyum sonrasında bile, bazı konulardaki yetki Sağlık Bakanlığı'na bırakılmış olacak ama önemli birçok konuda yetki AB'de bulunacak. Özellikle, belli ilaçların özendirilmesi ve sosyal güvenlik sistemi kapsamında reçetesiz satılan bazı ilaçların karşılığının ödenmesi gibi konular AB standartlarına aykırı. Ayrıca, ilaçlar için piyasaya çıkma izninin verilmesinde, Sağlık Bakanlığı'nca azami 210 gün (fiyat konusunda 90 gün) içinde gerekçeli cevap verilmesi ve paralel etkinlikteki ilaçların AB dışından ithalatının yasaklanması öngörülüyor.Türkiye dünyadaki 15. büyük ilaç sanayiine sahip. Sektörün büyüklüğü, şimdilik 6 milyar dolar. Bu nedenle, gelecek ay başlayacak müzakereler iki taraf için de çok önemli. ytoruner@milliyet.com.tr AB standardı