Yaman Törüner

Yaman Törüner

yaman.toruner@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


     Elektronik posta (e - mail) gönderen birçok okuyucum "Kredi mektuplu döviz tevdiat hesaplarına yüksek faiz verildiğini söylüyorsunuz. Siz Merkez Bankası Başkanı iken bu durumu neden düzeltmediniz?" diye soruyor. İşte yanıtım:
Biz göreve geldiğimizde, daha önce Alman Dresdner Bank ile yapılan anlaşmalar gereği olarak toplanan paranın % 30'u bu Banka'da bloke ediliyor ve bloke paralara Libor'a yakın faiz alınıyordu. Yani, % 10 - 12 faizle toplanan paranın yaklaşık 1/3'ü % 5'ten Dresdner Bank'a yatırılıyor; bu nedenle de paralara ödenen faiz toplamda % 13 - 16'yı buluyordu. Ayrıca, Dresdner Bank'a her bir işlem için masraf ödeniyor, yurtdışı ve içi yaptığımız harcamalarla alınan paranın faizi ortalama % 17 - 18'i buluyordu.
Üstelik, Merkez Bankası'nın yaklaşık 3 milyar doları bu uygulama nedeniyle Dresdner Bank'ta bloke edilmiş oluyor; Merkez Bankası tarafından kullanılamıyordu. 1994 krizi sırasında, bu nedenle 3 milyar dolarlık döviz rezervi kullanılamadı.
İlk aşamada yapılması gereken, bu hesaplar yok edilmeden faizlerin düşürülmesi, vadenin uzatılması ve döviz rezervlerindeki blokenin kaldırılması idi. İkinci aşamada ise, bu hesaplar bir veya birkaç milli bankaya devredilecek ve zaman içinde faizler normal seviyelere çekilecekti.
Birinci aşama derhal devreye sokuldu. Bulunan formül, "Süper Hesaplar" isimli yeni bir uygulamaya geçilmesi oldu. Bu hesaplara 2 yıl için para yatıranlara, daha önce 1 yıl yatıranlar kadar faiz ödenmeye başlandı. "Süper Hesaplar" için Dresdner Bank garantisi ve bloke zorunluluğu da getirilmedi. Bu uygulama için Dresdner Bank ile hiçbir görüşme gerekli olmadı. Mevcut kredi mektuplu döviz tevdiat hesaplarının faizleri ise % 2 - 3 civarında düşürüldü. Sadece bu tedbir nedeniyle, ülkemizin kazancı her yıl 300 milyon doların üzerine çıktı.
Alınan tedbir yıllar içinde büyük başarı kazandı. Bu da yeni gelenlerin her şeyi bozarken, bu sistemle oynamamaları sayesinde oldu. Şimdi "Süper Hesap"lar normal kredi mektuplu tevdiat hesaplarının yerini aldı. Dresdner Bank'ın blokajı 3 milyar dolardan 500 milyon dolar seviyelerine indi. Artık, Dredner Bank sistemi de istenildiğinde çözülebilir.
İkinci aşamanın, yani bu hesapların milli bankalardan bir veya birkaçına devrinin zamanı gelmiş vaziyette. Böylelikle, Merkez Bankası her yıl bu hesaplar için ödediği 1.5 milyar dolardan kurtulacak. Üstelik, Merkez Bankası aldığı bu paraları atıl tutuyor; ekonomiye katkıda bulunamıyor. Ödenen faiz nedeniyle de enflasyon yaratıyor. Yani, enflasyonun önemli nedenlerinden birisi Merkez Bankası'nın ta kendisi.
İkinci aşama, sadece korkaklık ve bilgisizlik nedeniyle uygulamaya sokulamıyor.
Yurtdışı kredilerin faizleri de bu yüzden yüksek. Bir ülkenin en güvenilir kurumu sayılan Merkez Bankası aldığı mevduata Libor+8 faiz verirse, bu ülkenin diğer kurum ve kuruluşlarına yüzde kaçla kredi verilir?
Sorunun başı Merkez Bankası, çözümün de!