Üyelerin, çalışanların ve yönetimin motivasyonu gittikçe düşüyor. Üstelik, borsa çalışanlarını daha kötü günlerin beklediği söyleniyor. Çünkü borsa, "kamu kurumu" sayılan kuruluşlardan da kötü durumda. Bütün "kamu kurumu" sayılan kuruluşlar Emekli Sandığına tabiyken, borsa çalışanları Sosyal Sigortalar Kurumuna (SSK) tabi. Daha önce, yapılan harcamanın % 20sini ödemeye razı olarak, istedikleri doktora gidebilen borsa çalışanları, artık muayene olmak için SSK hastanelerine gidecekler. Bu yüzden, bugünlerde borsada çalışanlar, hastalanmamaya dikkat ediyor ve SSKlıların Sağlık Bakanlığı hastanelerinde bakılmaları projesini destekliyorlar.Daha bir kaç yıl öncesine kadar, Türkiyenin en zengin kuruluşu olan borsa, bu hale nasıl geldi? Önce, Ali İhsan Karacanın Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı olduğu dönemde, yasa değiştirilerek borsanın özerkliği yok edildi. SPK borsanın "izleme ve denetim" mercii iken, "gözetim ve denetim" mercii yapılarak, borsa tam olarak SPK güdümüne alındı. Sermaye Piyasası Kanununa göre "kamu tüzel kişiliğini haiz özel kurum" olan borsa, yasa değiştirilerek "kamu kurumu" haline getirildi. O günden beri, sorunlar da büyüyor.Şimdiki borsa başkanı Osman Birsen çok tecrübeli bir bürokrat. Daha önce, Hazine müsteşarlığı dahil birçok üst düzey görevde bulundu.Birsen, Maliye Teftiş Kurulunda şimdiki SPK Başkanı Doğan Cansızların üstadıydı.Cansızlar da en az Birsen kadar tecrübeli. Üstelik, uzun süredir SPK ve borsa arasında şimdiye kadar görülmemiş bir işbirliği olduğu biliniyor. Peki, içine düşülen durumun sorumlusu kim?Osman Birsen, borsadaki kurumsal yapıyı hiç bozmadı. Üyeler tarafından seçilen "Borsa Yönetim Kurulu"na hiç müdahale etmedi. Kadrolaşmaya gitmedi. Başkan yardımcıları dahil, kendisinden önceki başkanın kurduğu kadroyla çalıştı. SPK dahil, bütün kurumlarla diyaloğu artırdı. Yurtdışında borsayı ve ülkemizi layıkıyla temsil etti. Borsada elektronik denetimi başlattı. Borsadaki denetim usulleri, SPKnın da oldukça işine yaradı. Şimdi, Birsen haklı olarak sorunun çözümünü SPKdan bekliyor. Muhtemelen de, "SPK nasıl kendisini özerk bir kurum yapabilmişse, borsanın da haklarını koruyabilmeli" ve "SPK yalnız denetleyici değil, aynı zamanda düzenleyici bir kurum" diye düşünüyor.Borsanın "kamu kurumu" sayılarak, her türlü haktan mahrum bırakılmasından SPK Başkanı Cansızlar da şikayetçi ve soruna kısa zamanda bir çözüm bulmak istiyor.Sorun önemli. Bu nedenle, sonraki yazımı da bu konuya ayıracağım. ytoruner@milliyet.com.tr İstanbul Menkul Kıymetler Borsasının (İMKB) "kamu kurumu" sayılması yüzünden, borsa yönetimi de, borsa çalışanları da, borsa üyeleri de sıkıntılı günler yaşıyor. Borsa çalışanlarının maaşlarına 3 yıldır zam yapılamadı. Kendi çalışanlarından 200den fazlası borsayı ücret haksızlıkları nedeniyle mahkemeye vermeye hazırlanıyor. Borsadaki yemekhaneler kapandı. En son, "Hacıbey" de teminatını yakıp borsadan kaçtı. Ne borsa üyeleri ne de borsa çalışanları borsada öğle yemeği yiyebiliyorlar. Oysa, daha bir ay öncesine kadar borsada iki ayrı lokanta vardı. Öğle tatilinde, borsa üyeleri ve çalışanları Reşitpaşaya dağılıp yemek peşinde koşuyorlar. Parasızlıktan tuvaletler bile iki günde bir temizlenebilir hale geldi.