Yaman Törüner

Yaman Törüner

yaman.toruner@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Çözüm A) MB rezervlerinin, kısa dönemli borçları karşılama oranı sıralamasında, en kötü durumda olan Türkiye. Bu oran Türkiye'de yüzde 80 civarında iken, Rusya'da yüzde 412.B) Cari işlemler açığı bakımından da en kötü durumda olan ülke, Türkiye. Rusya ve Brezilya'da cari işlemler fazlası var.C) Toplam dış borcun gayri safi milli hasılaya (GSMH) oranı bakımından da sondan ikinciyiz. Bizden kötü, bir tek Macaristan var. Bizde bu oran, yüzde 50 civarında iken, Brezilya'da yüzde 20'nin altında.D) Kamu borçları toplamının, GSMH'ye oranı bakımından da en kötü durumdayız. Bu oran bizde yüzde 60'ın üzerinde iken, Çek Cumhuriyeti'nde yüzde 30'un ve Rusya'da yüzde 10'un altında.E) Kamu sektörü finansman gereğinin GSMH'ye oranı bakımından da Brezilya ve Macaristan ile birlikte en kötü ekonomiler arasındayız. Rusya'da bu oran, sıfırın altında. Yani, kamunun borçlanma gereği yok.F) Özel kredilerdeki değişimin GSMH'ye oranı da en yüksek bizde. Bizi, Güney Afrika ve Macaristan takip ediyor. Son yayımladığı ülke raporlarında, IMF Türkiye, Polonya, Macaristan, Çek Cumhuriyeti, Brezilya, Güney Afrika ve Rusya'yı bir ekonomik kriz olasılığı bakımından karşılaştırıyor. İşte sonuçlar: Bu sonuçlar, 2006 sonu itibariyle. Rakamları görüp de hâlâ neden kriz olmuyor diyebiliriz. Bol sıcak para, bol özelleştirme, bol yabancı sermaye girişi ve bol kayıtdışı döviz oldukça kriz ertelenecektir. Krizin ne zaman çıkarılacağına da yabancılar karar verecekler. Artık, ne hükümet ne de Merkez Bankamız ekonomiye hâkim. Bu durumda, faiz inecekmiş, çıkacakmış tartışması da önemini kaybetti. Zavallıyız.IMF, raporun hazırlandığı birkaç ay öncesi itibariyle, cari işlemler açığının daha fazla yükselmeyeceğini söylüyordu. Aksine, yükseliyor. Bunun üzerine IMF, Türk lirasında bir "düzeltme" yaşanabileceğini kabul etmeye başladı. "Düzeltme", devalüasyon anlamına geliyor. Hâlâ daha, faizlerin indirilecekse azar azar indirilmesini istiyorlar. Merkez Bankamız da emirleri yerine getiriyor. Ekonomi politikaları hiç bu denli bağımlı olmamıştı.IMF, faiz dışı fazlanın da yüzde 6.5 civarında tutulmasını istiyor. Bütün bu tedbirler sayesinde, kurda bir "düzeltme" yaşansa da, hesaplara göre mevcut düzen sürdürülecek. IMF, kamuda çalışanların maaşlarına zam yapılmasını da istemiyor. Öyle ya, aksi takdirde, faiz ödemeleri için para azalır. IMF'nin, şu anda en çok istediği şey, vergi reformu yapılması. Yeni seçimler, oldukça uzak olduğu için yeni vergiler konulabilir. İşsizlik sigortası ödemelerinin de azaltılması veya yok edilmesi isteniyor.IMF'ye göre, ülkeye daha fazla yabancı banka girmeli. Böylece, rekabet artacakmış. Devlet bankalarının da bir an önce özelleştirilmesi isteniyor. IMF, özel sektöre kredi verilmesinde de azaltmalar yapılmasını istiyor. Böylece, bankaların bilançoları düzelecek ve krizlere dayanır hale gelecekmiş. Yani, kriz bekleniyor. Hazır olunduğunda, düğmeye basılacak. Zamanlama belli olunca, yabancılara haber verilecek. İnşallah, bizimkilerin de haberi olur.İşimiz Allah'a kaldı. Allah yolumuzu açık etsin. ytoruner@milliyet.com.tr Sıcak para, özelleştirme bol