Yaman Törüner

Yaman Törüner

yaman.toruner@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Çözüm Artık, Avrupa Birliği'nde istenmediğimiz açıkça belli oldu. Fransa ve Avusturya eliyle Almanya, açıkça bizi istemiyor. Bunlar istese, diğerleri sırada. Bırakın istemeyi, uyum süreci bile işletilemiyor. Artık, Irak'ta "sıcak takip" olanağımız kalmadı. Amerika'ya boyun eğildi. Kabul etmesek de, Kürt devleti kuruldu. Kürt devletinin baskısı, bize geri adım attırdı. Burada da her şeyi kaybettik. Bunun karşılığında, PKK'nın ileri gelenlerinden bazıları bize verilecek. Ama, PKK bitmeyecek. Üstelik, PKK'nın elinde ABD tankları bile var. Kıbrıs'ta Denktaş'tan kurtuldular. Bir zamanlar hiç kabul edemeyeceğimizi açıkladığımız Birleşmiş Milletler'in aracılığını şimdi koşa koşa kabul ediyoruz. Ekonomide büyük başarı kazanıldı: Borsanın yüzde 71'i, devlet tahvillerinin yüzde 38'i yabancılara ait. Üstelik, fiyat kontrolü de onların elinde. Sonuç olarak, artık döviz fiyatlarını bağımsız dediğimiz Merkez Bankamız belirleyemiyor.Merkez Bankamızda 70 milyar dolar, bankalarda ayrıca 50 milyar dolar dövizimiz var. Ama, bunlar bizim ihtiyaçlarımız için değil, yabancıların ihtiyaçları için tutuluyor.Artık, bankalarımızın resmi olarak yüzde 22'si yabancıların elinde. Ama, gayri resmi olarak bankaların yaklaşık yüzde 45'i yabancılar tarafından kontrol ediliyor. Özelleştirmelerden büyük para kazanıldı. Ama, paralar faize gitti. Faize karşı olduğunu söyleyen hükümet, en büyük rantiye dostu çıktı. Dış politikada büyük başarı kazanıldı: Düşük döviz kuru, yüksek faiz, bol özelleştirme geliri, yıllık 20 milyar dolara yaklaşan yabancı yatırım sayesinde enflasyonu yüzde 10'un altına düşürdük. Bu düzenin devamı ettirilmesi ise, tamamen yabancıların elinde. Yani, enflasyon hem kalıcı olarak düşürülemedi hem de bu konudaki karar yabancılara bırakıldı.Artık, üretim yapılamıyor. Enerji ve iş gücü fiyatlarımız yüksek. Değerli Türk lirası sayesinde, ithal edip tüketmek, üretmekten daha ucuz. Bu nedenle, her tarafımızı alışveriş merkezleri sardı. Buralarda, neredeyse tamamen yabancı mallar satılıyor. İhracat arttı ama ithal mala süsleme yapılıp satma anlamında. İç işlerde büyük başarı kazanıldı: Türk vatandaşları, "siz", "biz" diye ayrıldı. "Kapalılar", "açıklar"dan nefret ediyor. Artık, herkes birbirine düşman gözüyle bakıyor. Bazıları, namaz kılıp, oruç tutmayana iş bile vermiyor.Cumhurbaşkanı, generallerle; Başbakan rektörlerle, savcılarla kavgalı. Bu coğrafyadaki tek koruyucumuz olan asker, iyice sindirilmiş ve yıpratılmış durumda. Ülke bölünmekle karşı karşıya. Üstelik, bölününce paylaşım kolay olsun diye, belediyeler kullanılarak mali bakımdan da özerk bölgeler yaratılıyor. Şimdi de anayasa değiştiriliyor. Artık, yüzde 51 ne derse o olacak. Artık, kim daha hızlı çoğalıyorsa, Türkiye'nin idaresi onda kalacak. Artık, para ve yardım ile kimler kandırılabiliyorsa, Türkiye'yi onlar yönetecek. Artık, yüzde 51'i alan, 5 yıl için "kral" olacak. Aslında, bizi, "kral"ı yönetenler yönetecek. Bize de Sayın Başbakan'ın dediği gibi gitmek kalacak! ytoruner@milliyet.com.tr İhracat arttı ama...