Yaman Törüner

Yaman Törüner

yaman.toruner@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Çözüm İşsizlik oranı, ABD'de % 4.6 ve Japonya'da % 4. Gelişmiş ekonomilerde % 5'in altındaki işsizlik oranı, "iş değiştirenlerin yarattığı işsizlik" olarak nitelendiriliyor. Bu açıdan bakılırsa, ABD ve Japonya'da "işsizlik problemi yok veya çok az" denilebilir.Buna karşılık, Şubat 2007 itibariyle, euro bölgesindeki işsizlik % 7.4 ve Almanya'nın işsizliği % 9.3. Kısacası, bu bölgede büyük bir işsizlik var. İşte, bizi Avrupa Birliği'nde görmek istemeyen ülkelerin en büyük riski burada. Yani, Avrupa işsizlik problemini çözüp halen % 1.8 olan kalkınma hızını artıramadığı takdirde, bizi üye olarak almaları zor. - Almanya'daki yüksek işsizlik, neredeyse bizimki kadar. Bu haliyle, Alman ekonomisinin işi zor. Zaten, Almanya, giderek dünya üzerindeki etkinliğini de kaybediyor. Geçen yıl % 3.1 oranında büyüyen ABD ekonomisinin yavaşlaması; geçen yıl % 2.1 oranında büyüyen Japon ekonomisinin ise bu yıl daha hızlı büyümesi bekleniyor. Dünyadaki ekonomilerin ortalama büyüme oranları 2006'da % 5.1 oldu. Bizdeki büyüme ise % 5 civarında idi. Yani, ekonomimiz iyi dense de büyümemiz ancak dünya ortalaması kadar. Gelişmiş ekonomiler geçen yıl % 3.1 oranında büyüdü. Azgelişmiş ülkelerde ortalama büyüme ise % 7.3. Kısacası, ekonomimizde iyileşmeler görülmesine rağmen, gelişmekte olan ülkeler ortalamasının oldukça altında bir ortalama büyüme elde edebiliyoruz.Dünya ekonomisini etkileyen 2 önemli oluşum var. Bunlar, "küreselleşme" ve "düşük işçi ücretleri". Bunlar dışındaki en büyük etkinin "enerji fiyatları" olduğu anlaşılıyor.Küreselleşme eğilimi ülkemizi de etkiliyor. Artık, ülkemize de gittikçe büyüyen yabancı sermaye giriyor. Yabancı sermaye bakımından, ülkemizin payı yükseliyor. Yapacağımız tek şey, siyasi ve ekonomik istikrarı sürdürmek. Ekonomiler % 5.1 büyüdü Türkiye'nin Avrupa'daki gelişmekte olan ülkeler arasındaki "doğrudan yabancı yatırım çekebilme" oranı 2006 sonu itibariyle % 28'e yükseldi. Bu çok ciddi bir rakam.Türkiye için, istikrar dışındaki en büyük ekonomik riskler şöyle: Cari açık baskının sürmesi, yüksek faiz oranları, Türk lirasının aşırı değerli olma durumunu sürdürmesi, yüksek işsizlik oranı, enflasyondaki düşüş eğiliminin yavaşlaması, ekonomik reform programının neredeyse durması, kamu yatırımlarının azalması, yüksek iç ve dış borçlarımız.Türkiye'de iç borç vadesinin 30 aya çıkması olumlu ve istikrara olumlu etki yapan bir gelişme. Yine, dış borçlarımızın % 60'ı civarındaki tutarı da uzun vadeli. Bu durum, riskleri de azaltıyor.Toplam iç borçların milli gelire oranı da düşüyor. Bu oran halen % 62. Merkez Bankası döviz rezervlerinin dış borçları karşılama oranı da % 59 ile güçlü bir seviyede. ytoruner@milliyet.com.tr Yabancı yatırım oranı % 28