Borsaya açık bir şirketin, borsadaki hisselerinin fiyatları esas alınarak hesaplanan değerine, o şirketin “piyasa değeri(market capitalization)” deniliyor. Bu değer, o şirketin hisse senetlerinin satın alınmasında bakılan kriterlerden birisi. Uluslararası piyasalarda, genel olarak, 100 milyon dolardan fazla “piyasa değeri” olmayan firmaların hisselerine yatırım yapılmıyor. Çoğu yatırımcı ise, “piyasa değeri” 1 milyar doların altında olan şirketlerin hisselerine sıcak bakmıyor.
Global kriz sırasında, birçok güçlü kuruluşun “piyasa değeri”, olması gerekenin çok altına düşünce, borsalar kaçınılmaz olarak çöktü. Örneğin, birçok kritere göre ABD’nin en büyük banka grubu sayılan Citigroup’un “piyasa değeri”, Eylül 2007’de 232 milyar dolar iken, Şubat 2009’da 8 milyar dolara kadar düştü. Kısacası, birkaç ay için Citigroup’un “piyasa değeri”, Türk bankalarının bazılarının altında kaldı. Mart 2009’dan itibaren, Citigroup’un hisse değerleri yükselmeye başladı ve Banka’nın “piyasa değeri”, mayıs ayında 21 milyar dolara kadar geldi.
101 milyar dolar
Citigroup’un ABD Hazinesi’nin Banka’ya koyduğu sermayeyi geri ödeme planının açıklanmasıyla, Banka’nın “piyasa değeri” yeniden artarak, Ağustos 2009’da 57 milyar dolara ve 18 Eylül 2009 itibariyle de 101 milyar dolara kadar yükseldi. Kısacası, Citigroup hisselerine para yatıranlar, 6 ayda, dolar bazında 10 kattan fazla artış sağladılar. Ancak, son haftalarda ABD’de tüketici talebinin, krizden çıkışta görülmesi gereken ölçüde artmaması, ABD dahil tüm borsalarda sınırlı da olsa düşüş getirdi. Bu etki
İMKB’de de kendisini hissettirdi.
G-20 toplantılarında, bankalara, ülkelerin düzenleyici kurumlarının daha yüksek aktif/sermaye gereksinimi zorunluluğu getirmeleri kabul edildi. ABD bankaları, şu anda istenilen asgari % 4 oranını karşılarlarken, Avrupa bankalarının bu oranı yakalamaları için toplam yaklaşık 322 milyar euro’ya ulaşan sermaye bulmaları gerekiyor. Bu sermaye bulunamazsa, bilançolarının aktif taraflarında 8.316 milyar euro’luk azaltma yapmaları gündeme gelecek. Sermaye arttırmaları gereken bankalar arasında, BNP, Deutsche, Barclays, UBS, HSBC, SocGen, LBC, UniCredit gibi önemli bankalar da var.
Global kriz ortasında ve İstanbul’da
Bu yıl İstanbul’da yapılan IMF toplantıları, bu denli büyük bir kriz sırasında yapılan ilk IMF toplantısı olma özelliğinde. Bu toplantılar sırasında, sadece bakanlar, başbakanlar, merkez bankası başkanları değil, binlerce üst kademe yöneticinin de bir araya gelmesi, toplantıların önemini arttırıyor.
Toplantılardan hemen sonra, neredeyse her ülkede mali sistemler üzerinde, ek uygulamalar gündeme gelecek. Bunlara bağlı olarak, borsaların yükselmeleri de bekleniyor.