Ekonomide IMF'nin dediklerini yaptılar. IMF, "Dalgalı kur" dedi. Dalgalı kur uyguladılar. IMF, "Faizleri yüksek tutun" dedi. Faizleri yüksek tuttular. Dünyadaki en yüksek reel faizi bize reva gördüler. Bunun adını da başarı koydular.IMF, "TL'yi değerli tutun" dedi. Değerli tuttular. Cari açığı, önemsemediler. Üstelik, "Cari açık sorun olsa idi, kur artardı" diyerek milletle alay ettiler.IMF, "İşsizliği sorun etmeyin" dedi. İşsizleri yok saydılar. En son, işsizliğin bir yıl sonra azalacağını söyleyip, boş umutlarla bizi kandırma yolunu seçtiler. IMF, "İhracatla ilgilenmeyin" dedi. İhracatçının sorunlarını, yapısal nedenlerle açıklamaya çalıştılar. İhracatçıyı öldürmenin, ülke ekonomisini yok etmekle eşdeğer olduğunu umursamadılar. Bu hükümetin siyaset adamları da, bürokratları da sadece denileni yapıyor, istenileni veriyor. Bu yöntem, şimdiye kadar başarı da kazandı. Ama, bundan sonra ne olur? Bilinmez. IMF, "Yeni vergiler koyun" dedi. Yeni vergiler koydular. Taşıt vergisini arttırdılar. Borsayı, tahvili vergilendirdiler.IMF, "Zenginlerin vergilerini indirin" dedi. Kurumlar vergisini indirdiler. Herkesin zannettiğinin aksine, "Kaldıracağız" dedikleri, yatırım indirimini kaldırmadılar.IMF, "Petrol fiyatlarını gecikmeden arttırın" dedi. Petrol fiyatlarını, uluslar arası fiyatlar arttıkça arttırdılar. Enflasyon hesabını değiştirdiler, petrol fiyatlarındaki artışı, gereği kadar yansıtmadılar. % 13'lük enflasyonu % 7 gösterdiler.IMF, "Her şeyi satın" dedi. Mal bırakmamacasına, her şeyi satışa çıkardılar. Özelleştirme gelirleriyle, yeni yatırımlar yapmayıp, iç ve dış borçların faizlerini ödediler.IMF, "Enflasyonu düşürün" dedi. Enflasyonu düşürmek adına, bütün dengeleri alt üst ettiler. Faiz-kur dengesini bozdular. Ekonominin bir gün dengelerini bulmak isteyeceğini düşünmek bile istemediler.IMF, "Ekonomiyi tamamen dışa bağımlı hale getirin" dedi. Getirdiler. Sıcak paraya, % 60 net getiri sağladılar. Merkez Bankası rezervlerini yüksek tutup, yabancıların emrine açtılar. Ekonomi, yabancıların istediği anda kriz çıkarabileceği kırılgan bir hale geldi. IMF: Her şeyi satın IMF, "Benim istediğim bürokratlarla çalışacaksın" dedi. Onun emrettiği bürokratlarla çalıştılar. Şimdi, önümüzdeki günlerde değişecek bürokratları da, IMF'nin emri ile atayacaklar. Örneğin, Merkez Bankası Başkanı'nı değiştiremeyecekler.Dış politika da da, denileni yapıyorlar. Kürt devletini kurdurdular. Avrupa Birliği'nin ağzının içine bakıyorlar. Türki cumhuriyetlerle ilişki kurmaktan korkuyorlar. Yakında, Güney Kıbrıs'ı da tanıyacaklar.Vermeye bu denli alışınca, doğal olarak isteyenler arttı. Şimdi sırada medya var. Medya mal varlığı beyanı istiyor. Başbakan verecek. Başbakan verince, sıra bakanların mal beyanlarını istemeye gelecek. Bir kaç bakan feda edilecek. Örneğin, medya, babalar gibi satan bakanın, önce babalar gibi mal beyanını, sonra da istifasını isteyecek. Özelleştirmeler biter bitmez, istekliler kervanına işadamları da katılacak. İstersen verme! ytoruner@milliyet.com.tr Özelleştirmeler biter bitmez