Mart-nisan-mayıs ayları TL'nin en sıkışık olduğu aylardır. Haziran ayından itibaren de yoğun döviz girişleri başlar. Buna rağmen, dövizde kıpırdanma var. Demek ki, dövizde olması gereken kadar giriş yok. Ancak, yine de ani bir kıpırdanma yaşanma olasılığı düşük. Hisse senedi piyasasında yabancı çıkışı var. Ancak, bu çıkış ani hareketlilik getirecek kadar yoğun değil. Endekslerin oynaklığı devam edecek gibi görünüyor. Endekslerde düşüş olasılığı daha yüksek.Cari açık, son üç ayda 8.6 milyar dolara tırmandı. Böyle giderse, yıllık 30 milyar doları aşar. Bu durum, yabancı basına da yansıdı. Yabancıların dövize dönüşü bu gelişmeyle açıklanabilir. Mevduatta dövize dönüş eğilimi artıyor. 24 Nisan-4 Mayıs tarihleri arasında döviz tevdiat hesaplarında 1.1 milyar dolar artış oldu. Ancak, hâlâ TL mevduatı oransal olarak, döviz mevduatlarından yüksek. Yani, hızlı bir değişim yaşanmıyor. Ama, dövize dönüş başladı. Erdemir özelleştirmesinin durdurulması, Avrupa Birliği ile ilişkilerde yaşanan sıkıntının medyaya yansıması ve sosyal güvenlik yasasının yeniden Meclis'te görüşülecek olması tedirginliği artırdı. Döviz girişini yavaşlattı. Gelişmekte olan ülkelerin döviz bonoları "spread"lerinde iyileşme görülürken, Türk bonolarında "spread"ler mevcut seviyelerini koruyor. Türkiye'nin "spread"lerinde yükselme de görülebilir.Dolar/euro paritesi dolar aleyhine bozuluyor. Yani, dolar uluslararası piyasalarda euro karşısında değer kaybetmeye devam ediyor. Bu durum, euro'nun TL karşısında da dolara göre daha fazla değerlenmesine neden oluyor. Bu eğilimin devam etmesi olası.ABD'de faizler beklendiği gibi 25 baz puan arttı. Bizde ise, yine beklendiği gibi 25 baz puan düşürüldü. Bu değişimler, gelinen aşamada paralar üzerinde ciddi etkiler yapacak seviyede değil. 'Sosyal güvenlik' tedirgin etti Enflasyon, beklentilerin aksine artış eğilimine girdi. Ancak, çekirdek enflasyon henüz alarm vermiyor. Petrol fiyatlarının 73 dolara yükseldiği ve artışların beklenmeden tüketiciye yansıtıldığı bir ortamda enflasyondaki bu gelişme normal. Yaz aylarından çıkılırken, daha yüksek artışlar görebiliriz. Maliye'nin, Hazine'nin ve Merkez Bankası'nın bu aşamada çok dikkatli olması; harcamaların ucunu bırakmayarak "bir çuval inciri berbat etmemesi" lazım.Altındaki artış, tamamen uluslararası sisteme olan güvenin azalması, savaş olasılıklarının artması ve mevcut sorunların çözülememesine bağlı. Sorunlar sürdükçe, daha da artabilir. Merkez Bankası'nın yüksek döviz rezervleri, bir hata yapılmazsa, her türlü krizi önleyecek seviyede. Dövizde artış, sıkıntı yaratmadan sürebilir. ytoruner@milliyet.com.tr Merkez'in rezervi, krizi önler