Mayıs ayında tüketici fiyatları % 1.6 oranında arttı. Geçen yıl aynı aydaki artış sadece % 0.6 idi. Toptan eşya fiyatlarında ise geçen yılın mayıs ayında % 0.4'lük bir artış yaşanırken, bu yıl düşüş var. 2003 Mayıs ayında toptan eşya fiyatları % 0.6 düştü.
Bu, geniş bir yorumlamayla şunu gösteriyor:
Son 2 ayda tüketim artmıştır.
Tüketim artışı üretim yerine, ithalatla ve stokların eritilmesiyle karşılanmıştır.
Türk lirasının aşırı değerli durumu kendisini iyice hissettirmiştir.
TEFE ve TÜFE arasında uzun süredir bir fark vardı. TEFE yüksek, TÜFE daha düşük seyrediyordu. Bu fark kapanmaya başlamıştır.
Ekonomi düzeldikçe bu farkın kapanıp, TEFE'nin TÜFE'nin altında seyretmesi beklenir. Bu gelişmenin ilk işareti geçen ay verilmişti. Geçen ay da TEFE'deki artış TÜFE'dekinin altındaydı.
Enflasyonun düşük çıkması, Merkez Bankası'nın koyduğu % 20 enflasyon hedefine adım adım yaklaşıldığını göstermektedir.
Ancak, enflasyon mücadelesi ithalatın pompalanması ile yapılır hale gelmiştir. İthalatın ucuzlaması sayesinde enflasyon tutulabilmektedir. Bu da kalıcı olmaz.
Artan ithalat sayesinde ekonomi rahatlamıştır. Denmek ki, ekonomi rahatladıkça enflasyon düşecektir. Ama, bu rahatlamayı ithalat artışı ile sağlamaya çalışmak geçici başarılar peşinde koşmak anlamındadır.
Bu politika yüzünden bu yıl dış ticaret açığının 18 milyar dolar olması beklenebilir. Oysa, planlanan 9.9 milyar dolardı. Dış ticaret açığı, bu yılın ilk 3 ayında, geçen yılın aynı dönemine göre % 74 artmıştır.
Yine bu yıl 3.5 milyar dolar olacağı tahmin edilen cari işlemler dengesinin 6 milyar dolar civarında olacağı anlaşılmaktadır.
Görüldüğü gibi, gelişmeler döviz dengesi ile yakından ilgilidir. Hatta, burada oluşacak bir bozulma enflasyon sorununu bile unutturabilecektir. Ancak, döviz durumu hala kötü sinyal vermiyor. Ağustos ayı sonuna kadar da bu durumunu koruyacağı tahmin edilebilir.
Bu yargıya şöyle varıyorum:
Bankalardaki döviz tevdiat hesapları 16 Mayıs tarihi itibariyle toplam 62.8 milyar dolardır. Bu hesaplardaki artış yıllık % 10 civarındadır. Bu artışın parite farklarından kaynaklandığı söylenebilir. Özellikle son aylarda artıştan ziyade, azalıştan söz edilebilir. Kredi mektuplu DTH hariç, burada bir risk unsuru yoktur.
Toplam uluslararası rezervler 9 Mayıs itibariyle 36.9 milyar dolar civarındadır. Merkez Bankası'nın 23 Mayıs itibariyle olan 28.4 milyar dolarlık rezervi buna dahildir. Toplam rezervler geçen yıla göre % 3 civarında artmıştır. Bu konu da sıkıntılı değildir.
Öte yandan, yaz ayları döviz girişlerinin yüksek olduğu aylardır.
Dövizde sorunlar büyüyor, ihracatçı pazar kaybediyor olsa da henüz kaybedilmiş bir şey yoktur. Faizlerin yavaş yavaş yükseltilmesi ile dengeler bozulmadan sıkıntılar atlatılabilir.
***
Ancak, hükümet sıkıştıkça sıkışıyor. Harcama yapamıyor. Enflasyon düşerse, bu başarıdaki aslan payı Merkez Bankası'nın olacak. Düşmezse fatura hükümete kesilecek.
Bu arada, asıl sıkıntı olan iç borçlar arttıkça artıyor. Başa çıkılmaz noktalara tırmanıyor. Asıl hükümeti zorlayacak sorun da bu. Bu sorun enflasyondan da önemli. Zaten enflasyonun temel kaynağı.