Uluslararası değerlendirmelerimiz (reytingler) yükseliyor. Ama, hala Endonezyayla aynı seviyedeyiz. Son bir yıldır tüm gelişmekte olan ülke reytingleri yükseltiliyor.Hazinemiz 5 yıl gibi uzun vadeli borçlanmaya başladı. Ama, borçlarını ödemeyeceğini ilan etmiş ve daha krizden yeni çıkmaya çalışan Arjantinde 5 yıl vadeli borçlanabiliyor. Gelişmiş ülkelerde uzun vadeli faizlerin çok düşük olması ve likidite bolluğu bu sonucu doğuruyor.Gelişmekte olan piyasaların tümüne sıcak para girişi var. Bütün gelişmekte olan ülkeler kolay borçlanıyorlar. Bu nedenle, borsalar yükseliyor ve ülkelere ihtiyaçlarının üzerinde borç veriliyor. Bu trend bir yıldır devam ediyor. Türk Hazinesi de ihtiyacının üzerinde borçlanmış vaziyette ve bu ek borç için de faiz ödüyor.Bütün gelişmekte olan ülkelerin temel ekonomik göstergeleri düzeliyor. Türkiye de bu global iyileşmeden payını alıyor. IMF ile olan anlaşmanın sürmesi ekonomimizin çok yakından kontrolü anlamına geleceği için ülkemize sıcak para girişi artarak devam edecek gibi gözüküyor.Global likidite bolluğu ve başta Amerika Birleşik Devletleri (ABD) olmak üzere gelişmiş ülkelerden sermaye kaçışı var. ABDde faizlerin ve özellikle 10 yıl ve üstü vadeye ilişkin faizlerin düşüklüğü kaçışı hızlandırıyor. Bu kaçış öncelikle sıcak para biçiminde kendisini gösteriyor. Süreç devam ederse yabancılar, diğer gelişmekte olan ülkelerde de yapacakları gibi, ülkemizde artan ölçüde gayrimenkul yatırımı yapacaklar. Zaman içinde birçok banka ve fabrika da yabancılarca satın alınacak.Hemen hemen bütün ülke paraları dolar karşısında ciddi biçimde değer kazandı ve bu eğilim sürüyor. Bu nedenle de, ihracatımızın önemli bölümünün karşılığı dolar olmadığı için, değerli lira, ihracatı olması gerektiği kadar baltalamıyor.Gıda ve enerji dışındaki hemen hemen tüm malların fiyatları artıyor. Bu eğilim mal piyasalarına yatırımı da karlı hale getiriyor. Doların değer kaybı karşısında ise tüm malların fiyatları artıyor. Bölgesel savaş olasılıkları da süreci hızlandırıyor. Sonuçta,a) Merkez Bankasının brüt döviz rezervi 36.7 milyar dolar olsa da, artı döviz pozisyonu sadece 1.4 milyar dolar.b) Cari işlemler açığı sadece ocak ayında 1.6 milyar dolar olsa da, döviz fiyatlarında bir artış baskısı yok.c) İstihdam artışı olmasa da, ekonomik veriler iyi. Hazineden tahvil alanlar ve borsa yatırımcıları iyi kar yapıyorlar. Yılbaşından beri YTL cinsi tahvil ihraçları bile 2.5 milyar dolara ulaşmış durumda.d) Ekonomi yönetimi başarılı görünüyor, ama iyileşme tabana inemiyor.Ama, yine de bankaların döviz pozisyonu açmaktan çekinmeleri lazım. ytoruner@milliyet.com.tr Bugünlerde, Türk ekonomisini dünyada olup bitenleri bir kenara koyarak tek başına değerlendirmek akılcı değil. Diğer ekonomilerle karşılaştırılarak değerlendirildiğinde ise ilginç sonuçlara ulaşılıyor: