Yaman Törüner

Yaman Törüner

yaman.toruner@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Çokuluslu şirketler, küçükleri ve birbirlerini satın ala ala, o denli büyüyecekler ve kendilerini koruyan kurallar oluşturacaklar ki, onlarla rekabet edebilecek yeni şirketlerin oluşması, gittikçe güçleşecek. Bu olgunun uygulamaları başladı bile. Çokuluslu şirketler gelişmiş veya azgelişmiş sayılan tüm ekonomilerin ciddi biçimde hâkimi olacak. Giderek, ülke ve dünya siyaseti de, çokuluslu şirketlerden etkilenecek. Rekabeti gittikçe azaltacak olan bu gelişme, artık tek ekonomik rejim olarak görünen kapitalizmin antitezi olarak ortaya çıkacak. Çünkü, rekabetin azaldığı yerde, katıksız bir kapitalizmden bahsedilmesi güç olacak.Benim için, globalizmin günlük hayattaki en sıkıcı yanı, mal çeşidinin azalacak olması olarak düşünülebilir. Üretim büyük çapta, çokuluslu dev şirketlerin eline geçtiği ve üretim maliyetlerinin çok düşeceği ve bu şirketleri koruyan sistemler kurulacağı düşünülürse, bu şirketler dışında mal üretilmesinin ve piyasada kalabilmesinin güçlüğü anlaşılır. Dolayısıyla, benim çocuklarım, sadece kontrollü sayıda mal çeşidi görebilecekler.Beni sıkacak diğer bir konu, kültür çeşitliliğinin gittikçe azalacak olması. Artacak olan ulaşım olanakları ve sınırların ortadan kalkması olgusuyla birlikte, kültür başkentleri giderek kültürsüz insanlarla dolacak. Güzelim tarihi şehirler, ne kadar bakımlı olurlarsa olsunlar, insanlarıyla bize eskisi kadar tat veremeyecek. Bu oluşum, şimdiden kendisini göstermeye başladı bile. Aynı bilgi ve becerilerle dolu tekdüze insanlar gittikçe çoğalacak ve kaçınılmaz olarak etrafımızı saracak. Büyük şehirler taşradan gelenler ve yabancılar tarafından işgal edilirken, bu şehirlerin yerlileri şehirlerini tanıyamaz olacak ve kendi şehirlerinde kendilerini yabancı gibi hissedecekler. Gittikçe şehirlerine yabancılaşacaklar; yalnızlık hissedecekler. Bu yabancılaşma ve yalnızlığın geçici bir çaresi de, daha çok alışveriş yapma isteği olacak. Bu kısır döngü ve tekdüzelik, bunalımdan bir türlü kurtulamayan, mutsuz insan sayısını artıracak.Globalleşen dünyada, milliyetçiliğe yer yok. Toplumsal baskı yüzünden, hâlâ Fransız malı otomobil kullanmak zorunda kalan Fransızlar, kaçınılmaz olarak bu huylarından vazgeçecekler. Avrupa Birliği gibi, öncesinde ekonomik amaçla oluşturulan topluluklar gittikçe siyasileşip bu sayede çokuluslu şirketlerin çıkarlarını korur hale gelecek ve milliyetçi duyguların yok edilmesini sağlayacaklar. Bu birliklere giremeyen devletler ise, mümkün olduğunca küçük devletçiklere bölünüp söz dinleyen toplumlar haline getirilecekler.Adı demokrasi olsa bile, özgürlüklerin çok sınırlı olacağı bir dünya bizi bekliyor. Yapabileceğimiz fazla bir şey de yok. Dünyanın gelmiş ve gelecek tarihinin en mutlu döneminde, barış içinde yaşayan bizler, her günümüzün tadını bilelim. Uğraşımız, bu tadı bozacak olanlara karşı olsun. ytoruner@milliyet.com.tr Globalleşmeyi istemekten çok, kaçınılmaz görüyorum. Globalleşen dünyada, robotların birçok işi yapacak olmasından fazla, insanların robotlaşacak olmasının önemi var.