Yaman Törüner

Yaman Törüner

yaman.toruner@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Çözüm Jeffrey Gitomer de, iş hayatında "evet" dedirtmenin yollarını açıklayan bir kitap yazdı. Henüz Türkçeye çevrilmemiş olan bu kitabın orijinal adı: Little Gold Book of YES Attitude. Yaklaşık 40 yıl önce rahmetli babama, "İnsanların beni sevmesi için nasıl davranmalıyım?" sorusunu yöneltmiştim. "Yüzünden gülümsemeyi eksik etme ve her şeyin olumlu yönünü gör" demişti. O zaman, bunun ne demek olduğunu iyi anlayamamış; anlayabilmeyi zamana bırakmıştım. Yukarıdaki kitabı okuyunca, babamı bir kez daha andım. Bütün bu kitapların anlatmak istediği şeyi, bana kısa fakat öz olarak anlatıvermişti.Gitomer'in kitabı da aynı şeylerden bahsediyor. İşte bazı önerileri: Başkalarıyla görüşmenize, gülümseyerek başlayın. Gülümsemeyi, olumlu cümleler takip edecektir. Karşılığında, size de gülümsenerek hitap edildiğini göreceksiniz. Olumsuz davranan insanları hayatınızdan silmeye başlayın. Bunlar, eşiniz ya da patronunuz gibi vazgeçemeyeceğiniz kişilerse, hiç olmazsa, onlarla geçirdiğiniz zamanı mümkün olduğu kadar azaltın. Bir gülümseme, daha hiçbir kelime etmeden, sizin hakkınızda olumlu bir imaj yaratacaktır. Sıcaklığınızı, iç duygularınızı dışarıya vurmanızı sağlayacaktır. Bir gülümseme, başkalarına sizin mutlu bir insan olduğunuzu gösterecektir. Açık konuşan ve güvenilir biri olduğunuz konusundaki ilk intibaı oluşturacaktır. Gülümseyerek başlayan her görüşmede kullanılan sözcüklerin tonu da, ona göre olur. Bu günlerde, başkalarına "evet" dedirtmenin yollarını anlatan kitaplar, kitapçı vitrinlerini süslüyor. Bunlardan en çok satanı "Sır" isimli kitap oldu. Kitabın yayıncısı, kısa yoldan köşeyi dönme yolunda, birçok kişiye "evet" dedirtti. Bu kitaplar, kendini fazla yormadan, pozitif düşünce ve hedefe odaklanma sayesinde, insanın her isteğine kavuşabileceğini anlatıyor. Gülümseme konusunda şiirler yazılmış, şarkılar söylenmiştir. Fotoğraf çekilirken, gülümsemenizin istenmesi boşa değildir. Bir bebeğin gülümsemesi tüm odayı ışığa boğmaz, odada bulunanları da gülümsetmez mi? İnsanları değerlendirirken, mutlu olup olmadıklarına, yaşam standartlarına, başarılı bir geçmişleri olup olmadığına ve davranış biçimlerine bakılarak karar verilir. Değerlendirmenin ilk aşamasında da ne söylediğine ve nasıl söylediğine bakılır. Hayat felsefeniz davranış biçiminizi belirler. Davranış biçiminiz, harekete geçiş tarzınızı yönlendirir. Harekete geçmeden sonuç alamazsınız. Aldığınız sonuçlar ise yaşam biçiminizi oluşturur. Yaşam biçiminizden mutlu değilseniz, aldığınız sonuçlara, bu sonuçları hangi hareketler neticesinde aldığınıza bakınız. Hareket noktalarınızı beğenmiyorsanız, davranışlarınızı ve hayat felsefenizi gözden geçirmelisiniz. Zayıf bir davranış biçimi insanlarla aranızda pek sağlam olmayan bir iletişim oluşturur. Sağlam olmayan bir iletişim, "yeterli olmayan bir servis" verilmiş olması anlamındadır. Kötü bir servis, müşterinin kaybedilmesine yol açacaktır. Müşterisi azalan bir şirket ise zamanla yok olur. Şirket yoksa, iş de yoktur. Yapılacak işin olmadığı yerde, paradan hiç bahsedilemez. Abdullah Gül'ün başarısında sürekli gülümsemesinin bir katkısı yok mu dersiniz? ytoruner@milliyet.com.tr Gül'ün gülümsemesi...