Yaman Törüner

Yaman Törüner

yaman.toruner@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı



Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkan ve yardımcıları geçen hafta medyanın sorularını cevapladılar. Bunlardan birisine ben de katıldım. Gazetecilerin soruları kaçamak cevaplarla değil, açık seçik bilgilerle cevaplandırıldı. Üstelik, daha sonradan "demek istemiştim" biçiminde değiştirilecek sözlü cevaplarla değil, yüzlerce sayfadan oluşan basılı bilgi ve grafiklerle olan biteni anlattılar.
Ne yaptılarsa inanarak ve en iyisini yaptıkları düşüncesiyle yapmışlardı ama bıkkındılar. "Yolsuzluklarla en büyük mücadeleyi biz yapıyoruz ama en çok suçlama bizim hakkımızda yapılıyor" diyorlardı.
Görevin başarılmasının çok zor olduğu bir dönemde, en zor görevi üstlenmişler; bankacılık sektörünün yeniden yapılandırılması için gece gündüz demeden çalışmışlar; işin en zor bölümünü başarmışlar, gene de yaranamamışlardı. Gördüm ki, tavırları amatör değil ama amatör ruhlu, verici değil ama alçak gönüllü idi.
BDDK kurulalı çok az bir süre oluyor. Finansal krizin tam arifesinde 31 Ağustos 2000'de göreve başladı. Şimdiye kadar, altı kanun ve iki başkan değiştirdi. Henüz kurumsallaşmasını tamamlayamadan, ülkenin en zor işini üstlendi. Üstelik, ilk Başkanı Zekeriya Temizel bankacı değildi. Sadece, eli temizdi. Zaten, işe de doğru yanlış demeden temizlemekle başladı. İlk dört ayda, üç bankaya el koydu; diğer üç bankanın da faaliyet iznini iptal etti. Ne de olsa, eski müfettişti. Onun yanlış oturttuğu gelenek devam etti; toplam banka sayısı 81'den 50'ye indirildi. Yani, Milli Eğitim'in düzeltilmesine, okullar kapatılarak başlandı. Ama şimdi, her yeni kurum gibi BDDK da kendi kendini geliştiriyor. Tecrübelerini kullanarak, hatalarını azaltıyor. Örneğin, İmar Bankası'nı akıllı bir kararla, Fon'a devretmeden, bitiriyor.
Ancak, BDDK göreve başlamadan önce bankacılık sektöründe sorunlar o denli büyümüş ve ertelenmişti ki, herkes sonunda BDDK'nın bir gün "günah keçisi" ilan edileceğinden emindi. Birinci başkan, iyi bir zamanlamayla kaçtı. Şimdiki başkan, her türlü eleştiriye rağmen, görevini özveri ve cesaretle yaptı. Ama, kamuda hiçbir başarı cezasız kalmaz. Anlaşılan, yakında birilerinin daha cezası kesilecek. Bunun gerçek nedeni belki de, yönetimin iktidar tarafından bir türlü yönlendirilememesi olacak.
BDDK, o denli sorumluluk yüklenmiş ki, dünyada bu konuda tek.
- Bankacılık sektörünü düzenleyen tüm yasa ve kararları tek başına o hazırlıyor. Temel faaliyet izinlerini o veriyor.
- Sektörü tek başına o denetliyor.
- Sektörün sağlığını korumak amacıyla, el koyma, tasfiye, iflas ettirme yetkilerine sahip.
- Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nu o yönetiyor.
- El koyduğu bankaları o yönetiyor.
- El koyduğu bankaların varlık ve iştiraklerini de o yönetiyor.
***
Açıkça görülen o ki, BDDK'yı "günah keçisi" yapmak yerine, onun görevlerinden bir bölümünü başka kurumlara aktarmakta fayda var. Ayrıca sektör de, birkaç ayrı kurum tarafından denetlenmeli. Tarihimizin en büyük yolsuzluk olayını incelemek Meclisimizin hakkı. Ama, "nerede hata yaptık ve bundan sonra ne yapmalı" konusunu da incelemeli.