Halep orada ise, arşın buradadır. Merkez Bankası başkanlarının başarıları "ölçülebilir" niteliktedir. Başkanların etkileri, işe başladıklarından birkaç ay sonra görülür ve görevden ayrıldıklarından birkaç ay sonrasına kadar devam eder. Bu nedenle, pratik olarak, iş başına geldikleri yıl sonu rakamları ile gittikleri yıl sonu rakamlarını alır; aradaki farkı oransal olarak değerlendirebilirsiniz. Enflasyon oranı, ekonomik kalkınma, parasal büyüklükler, döviz büyüklükleri gibi rakamsal büyüklükler bu biçimde karşılaştırılabilir. Böylelikle, başkanlar arasında bir sıralama yapabilirsiniz. Bu sıralama yapılırsa, beni eleştirenler şaşıracakları sonuçlarla karşılaşacaklardır. Çünkü, ben bir kriz devraldım; krizi yönettim ve çok iyi sonuçlara ulaşan bir ekonomik tablo devrettim. Merkez Bankası Başkanlığı tartışmalarıyla birlikte eski defterler de açılmaya başlandı. Bazıları taraf olan, bazıları da zamanında kullanılmış olan köşe yazarları eski başkanların başarılarını sorgulamaya başladılar. Bu arada benim Merkez Bankası Başkanı olduğum Şubat 1994-Kasım 1995 dönemine de laf atılmadan geçilmiyor. Örneğin, Ercan Kumcu, beni bankayı hükümete teslim etmekle suçluyor. İkinci bir karşılaştırma, başkanların hangi sürede, ne gibi yeniliklere imza attıkları ve bankayı bağımsız kılma yönünde ne gibi atılımlar yaptıklarıyla ilgili olarak yapılabilir. Merkez Bankası'nda yapılan yeniliklerin büyük çoğunluğu benim fikrim ve uygulamalarım sayesinde gerçekleşebilmiştir. Benim dönemimde hazırlanan Merkez Bankası Yasası ile, banka, hükümetten en bağımsız olduğu dönemi yaşamıştır. O yasa, bankaya şimdi olduğundan daha fazla bağımsızlık sağlamaktaydı. Üçüncü bir karşılaştırma, yönetim kalitesiyle yapılabilir. Sadece benim dönemimde, alınan her sözlü kararın gerekçesi belirtilerek, imza altına alınan bir kaydı tutulmuştur. Sadece benim dönemimde, yalnız banka meclisi kararları değil, banka meclisi görüşmeleri de yazılı kayıt altına alınmış ve üyeler tarafından imzalanmıştır. Benim ayrılmamdan hemen sonra, bu uygulamalar kaldırılmıştır. Sadece benim dönemimde, idare merkezi, benim tasarruflarım dahil bütün detaylarıyla, Banka Teftiş Kurulu'na teftiş ettirilmiştir. Bu uygulama da, benden sonra rafa kaldırılmıştır. "Hesap verilebilirlik" her yönüyle benim zamanımda vardı. En bağımsız dönem Benim Merkez Bankası Başkanlığı yaptığım dönem en temiz dönemlerden biridir. Benim ayrılmamdan hemen sonra, bana haset olanlar ve iftiradan çekinmeyenler, yaptığım bütün işlemleri didik didik ettiler. Tabii, bir şey bulamadılar. Çünkü, yoktu. Bu nedenledir ki, Merkez Bankası'nı her zaman en rahat bir biçimde, köşe yazılarımda eleştirebildim.Yapan yapar; yapamayan konuşur.En çok iş yapan kişi, en çok haset toplayan, en çok kıskanılan ve eleştirilen kişidir.Bugünlerde bahsedilen, "Zor olanı hemen yapan, imkânsız olan biraz vaktini alan" kişi bendim. ytoruner@milliyet.com.tr Didik didik ettiler