Çözüm 28 Şubat hafif darbesi, Necmettin Erbakan'ın şimdikinden çok daha açık seçik konuşan hükümetine karşı yapıldı. Üstelik, o hükümette Tansu Çiller de koalisyon ortağı idi. O hükümet sürdürülseydi, muhtemelen Türkiye'nin kaderi değişir, bizi krize sürükleyen Ecevit koalisyonu başa geçemezdi. Alışılacak şeyler, daha azalırdı. 28 Şubat hafif darbesi sayesinde, ağır krizlere, yurtdışından ithal ekonomi bakanına, yabancıların ekonomimizi yönetmesine, önceden yok edilmesi planlanan işadamlarının yok edilmesine, alıştık. Bir zamanlar, "Alışamadık" diye köşe yazıları yazılırdı. Yazanlar bile, alışamayacaklarına, alıştılar. Rahmetli Özal, "Alışırlar, alışırlar" demişti. Dediği çıktı. Artık, "Hiç alışamayız" dediğimiz şeyleri, olağan karşılıyoruz. Hatta, alışamayan horlanır oldu. Küreselleşmeye bile alıştık. AKP kesinlikle iktidar olamaz deniliyordu. Şimdiye kadar olduğu gibi, bu parti de kapatılır diyenler vardı. Derin devlet, buna müsaade etmez sanılıyordu. Bal gibi iktidar ve muktedir oldular. Çoğumuz AKP iktidarına alıştı. Onunla işbirliği yapanlar, sıkıntıdan kurtuldu. Hatta, istikrar bozulmasın diye, birçoğumuz bir kez daha tek başına iktidar olmalarını istiyoruz.Türbana alışamayız diyorduk. Merve Kavakçı Meclis'e türbanla girdi diye, Türkiye ayağa kalkmıştı. Şimdi ise, Başbakan'ın da, bakanların çoğunun da, birçok bürokratın da eşlerinin başları kapalı. Bazılarımız hâlâ alışamadık dese bile, birçoğumuz alıştık. Alıştırılmaya da devam ediyoruz. Şimdi, cumhurbaşkanının eşi türbanlı olamaz, olursa dünyayı yıkarız, diyenler de bir süre sonra alışacaklar. Üstelik, alıştırma görevi, türbana karşı olan güçlere verilecek.Askerin yumuşak bir çıkışı, bir zamanlar hükümetleri istifa ettirirdi. Şimdi, askerin bol bol konuşmasına ama ağırlık koyamamasına alıştık. Kürtle Türkün, Sünni ile Alevinin, Ermeni ile Musevinin farkını bilmezdik. Tarikatların ülke yönetimine gireceğini düşünemezdik. Ama, artık iyiden iyiye alıştık. Hatta, kimlerin Kürt, kimlerin Sabetayist, kimlerin Alevi olduğunu araştırmaya başladık. Nerede, ne kadar Kürt olduğu konusunda anketler düzenleniyor. Bal gibi iktidar oldular Irak'ta bir Kürt devleti kurulabileceğini hayal bile edemezdik. Şimdi ise, "Neden onlarla işbirliği yapmıyoruz?", "Önce kabul eden biz olursak, ucuz petrol alırız" diyenler var. Alıştırılıyoruz. Ülkemizin doğu bölümünü birilerine vermeye, yani bölünmeyi kabullenmeye de alıştırılıyoruz. Oysa, bize Sevr Anlaşması'nın kötü olduğu okutulmamış mıydı?Gün geçmiyor ki ülkemizin doğu bölümünü, bize ait göstermeyen bir harita ortaya çıkmasın. Ama, ne oluyor? Bunların üzerine giden var mı? Hakkımızı savunabilen kaldı mı? Dışişleri Bakanlığı bunlardan hangisiyle ilgilendi?Halen kullandığımız yirmi Türk lirasının üzerindeki haritada bile, Türkiye'nin doğu bölgesi gösterilmiyor. Bağımsız Merkez Bankası, bu parayı tedavülde tutmaya devam ediyor. Bunda da bir sakınca görmüyor. Öyle ya, bizim Merkez Bankamız, bizden bağımsız.Alıştık artık. Alıştırıldık artık.Bakalım, bundan sonra daha nelere alıştırılacağız? ytoruner@milliyet.com.tr Haritalar ortaya çıkıyor