Yaman Törüner

Yaman Törüner

yaman.toruner@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Sağlık Bakanlığı da uygulamaya seyirci kalıyor. Alınan ilaçlar bitmeden yenisinin reçetesinin yazılamaması uygulamasından sonra, şimdi de ilaçların sadece o hastalığın uzmanı tarafından yazılabilmesi uygulaması başlatıldı. Bu garip karardan milyonlarca kişi etkileniyor. Türkiye'nin bir çok hastane veya sağlık ocağında uzman hekim bulunmaması ve pratisyen hekimlere de sadece belli ilaçları yazabilme yetkisi verilmesi nedeniyle, halk en hayati ilaçlarını temin için bile il hastanelerine seyahat etmek zorunda bırakılıyor.IMF'nin sosyal güvenlik kurumlarının harcamalarının kısılmasını istediği malum. Ama, bunu sağlamanın yolu, halkın ilacını kesmek değil. Bu uygulama, çok daha büyük bir sosyal maliyete yol açabilir. Örneğin, kırsal kesimin büyük bölümünde, yakını ölen bir kişiye anti depresan ilaç yazacak uzman hekim bulunması zor. Maliye Bakanlığı, sosyal güvenlik kurumlarınca karşılığı ödenmesi gereken ilaçların ödenmemesi, ödenmesinin gecikmesi veya hiç olmazsa bir bölümünün ödenmesi için akla gelmedik uygulamalara başladı. Yine, pratisyen hekimlerin astım ilacı yazma yetkileri kaldırıldığı için, bir astım ilacı yazdırmak için halkın karda kışta, şehir merkezlerine gitme zorunlulukları var. Beş kuruşluk ilaç için kilometrelerce yol tepiliyor. Belki de, ilaç yetiştirilemeden çocuklar ölüyor.Ana muhalefet partisi de, yavru muhalefet partileri de uyuyor. Halk bu uygulamaları gündeme getiremedikleri için, muhalefet partilerine kızıyor. Denizli Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Neşşar konuyu gündeme taşımaya çalışmış ama sesini yeterince duyuramamış. Doktorların % 92'si bu yeni uygulamaya karşı. Çünkü, hastanın ilaca erişimi kısıtlanıyor. Pratisyen hekimlerin 1000'den fazla ilacı yazabilmesine getirilen kısıtlamaya pratisyen hekimlerin hemen hepsi karşı. Her ay muntazaman kullanılması gereken ilaçlar için bile, kırsal alanda yaşayanların her ay şehir hastanelerine gitmeye zorlanması anlaşılabilir şey değil.Anlaşılan, Maliye Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı'nın amacı kırsal kesimde yaşayan halkı reçete yazdırmaktan bezdirmek. Ama, bu kafayla ne halk sağlığı korunabilir ne de oy istenebilir. Türk Tabipler Birliği de Pratisyen Hekimler Derneği de Eczacı Odaları da uygulamaya karşı. Şimdiye kadar, pratisyen hekimlerin yazdıkları migren, psikiyatri, tansiyon, diyabet, kalp-damar, göz ve üst solunum yolu ilaçları artık eczanelerden verilemiyor. Pratisyen hekimler karşı Küçük il ve ilçelerin çoğunda tüm branşlarda uzman hekim bulunamıyor. Şehirlerde yaşayan halk bile, artık hastane hastane dolaşıp, uzman hekim arıyor. Çünkü, bir hastanede uzman hekim olsa bile, uzman hekimler de izinli veya hasta olabiliyorlar. Maliye Bakanlığı, "IMF'nin istekleri olsun da, gerekirse insanlar ölsün " demek mi istiyor? IMF'nin bile, bu kadar ileri gitme hakkı yok. Zaten, bu denli detaya indiklerini de sanmıyorum. Bu uygulama, bizim "kraldan ziyade kralcı" bürokratların kafasından kaynaklansa gerek. ytoruner@milliyet.com.tr Kraldan ziyade kralcı