Yaman Törüner

Yaman Törüner

yaman.toruner@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Çözüm 1997 yılından beri İngiltere bankacılık sisteminde bize benzer bir yapılaşma var. İngiliz Merkez Bankası (Bank of England), (BE), kendisini sadece para politikasından sorumluymuş gibi gösteriyor. Bankalar, bizdeki Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu benzeri, Financial Services Authority (FSA) tarafından denetleniyor. Bizde T. M. S. F.'nin yaptığı işlevi de FSA yapıyor. Northern Rock, 1866'dan beri faaliyet gösteren İngiltere'nin 5. en büyük mortgage kredisi sağlayıcısı. Sıkıntıya düşmesi aynı bizim Demirbank gibi oldu. Northern Rock çabuk büyüme uğruna, mevduat yerine yoğun biçimde para piyasalarından borç aldı. 3 ay vadeli borç alıp, 5-10 yıl vadeli mortgage kredisi veriyordu. Yani, vade uyuşmazlığı (maturity mis-match) riskini alıyordu. Para piyasalarında yeterli likidite kalmayınca da, Northern Rock iflasla karşı karşıya kaldı. Northern Rock, kredi vermekle kalmamış, bankaların mortgage kredileri karşılığında çıkardığı "commercial paper"lardan da yoğun biçimde portföyüne almıştı. Bu durum, riskini daha fazla arttırdı. Piyasada likiditenin azalmasıyla, bankalar aynı bizim 2001 yılındaki krizimizde olduğu gibi, piyasaya borç vermek yerine, ellerindeki fonları kendilerine saklamaya başladılar. Böylelikle, krizden Londra para piyasası da ciddi biçimde etkilendi ve kriz yayıldı. Ülkenin en büyük bankası olan Barclays Bank bile, BE'den iki kez avans almak zorunda kaldı. Bankalar hakkında dedikodular çıktı. Hâlâ zorda olan birkaç finans kurumu var.Krizin çıkmasıyla, ekonomi yönetimi sorumluluğu birbirine atmaya başladı. BE Başkanı Mervyn King, kendisinin bankalardan değil, enflasyondan sorumlu olduğunu ve piyasaya likidite veremeyeceğini söyledi. Ama, daha sonra, biraz likidite vermek zorunda kaldı. Bizde de, 2001 krizi böyle başlamış, Merkez Bankamız zorda olan bankaların Merkez Bankası'ndaki kendi karşılıklarını bile vermemişti. BE, para vermek için aynı bizimkilerin 2001 yılında yaptığı gibi çok likit teminat istiyordu. Avrupa Birliği merkez bankaları ise, sisteme derhal 9 milyar dolara yakın likidite sağladı. FSA ise, bankaları denetlediğini ama sıkıntı halinde paranın BE tarafından verilmesi gerektiğini söylüyordu. Mevduat sigortası ise, ancak iflas halinde devreye girebilirdi. Bu durumda, hükümet (Treasury) duruma müdahale etmek zorunda kaldı ve İngiltere tarihinde ilk kez olarak, Northern Rock'taki mevduatlara devlet garantisi verdi. Bu kez, mevduatlar "nasıl olsa devlet garantisi veriliyor" denilerek, yüksek faiz veren güçsüz bankalara doğru kaymaya başladı.İngiltere şimdi, işe yaramayan Merkez Bankası bağımsızlığını tartışıyor. FSA'nın işlevi de sorgulanıyor. Yeni tedbirlerden ve iflaslardan korkuluyor. Öte yandan, BE Başkanı çok yakında görevden ayrılabilir. İngiltere'de bile bir kriz durumunda sorumlu yok. Bizde de, şimdi aynı sistem var. Bir kriz durumunda , bizde de soru mluluk almak isteyen çıkmaz. Sistemin bu açığı hemen kapatılmalı. ytoruner@milliyet.com.tr İngiltere ekonomisi, bizim 2001 yılı krizine benzer bir krizle karşılaştı. İngiltere'deki krizle, bizim 2001 krizimiz arasında birçok benzeşim var. Onun ötesinde, gelecekte karşılaşabileceğimiz krizler için de İngiltere'deki krizden alınacak dersler bulunuyor.