Yaman Törüner

Yaman Törüner

yaman.toruner@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı



Borsada işlem gören bankaların eylül sonu karları ve ayırdıkları vergi karşılıkları açıklandı. Doğal olarak, bazı bankalar gelecek yıl ödeyecekleri Kurumlar Vergisi için bire bir karşılık ayırırlarken, bazıları vergi karşılıklarını düşük tutup, karlarını yüksek gösterdiler.
Borsada işlem gören 10 bankadan Akbank, Finansbank, Dışbank, Türkiye Ekonomi Bankası ve Alternatifbank yeterli vergi karşılığı ayırmış görünüyor. Borsada işlem gören bankaların açıklanan eylül sonu kar rakamları milyar TL olarak şöyle:

BankaVergi VergiNet
Öncesi KârKarşılığıKâr
Akbank1.543.850- 529.8071.014.043
İş Bankası314.580- 14.385300.195
Garanti224.5965.000229.596
Finansbank161.417- 58.386103.031
Dışbank120.177- 29.16891.009
Yapı Kredi67.005067.005
Ekonomi62.059- 23.44538.614
Şekerbank25.538025.538
Tekstilbank7.37007.370
Alternatifbank3.354- 7902.564


Maliye gelecek yıl toplayacağı toplam verginin onda birini mali sektörden almayı planlıyor. Yani, bunca krize rağmen mali sektör yine görevini yapacak; vergi yükünün önemli bir bölümünü yüklenecek. Çünkü, İmar Bankası'nda karşılaşıldığı gibi bir muhasebe oyunu yapılmadıkça bankaların vergi kaçırmaları olanaksız. Mali sektörün en önemli yanlarından birisi de bu. Kayıt dışı ekonomiyi önlemek istiyorsanız, mali sektörle işbirliği yapmalısınız.
Gelecek yıl ülkemizde toplanması planlanan verginin tümünün yaklaşık on yedide birini tek başına Akbank ödeyecek. Diğer bir deyişle, Akbank gibi 17 - 18 kazımız olsa hiç vergi toplamasak da olacak.
Bu örnek, vergi sistemimizdeki çarpıklığı açıkça gözler önüne seriyor. Verginin önemli bir bölümü mali sektörden, adları herkesçe bilinen büyük grup şirketlerinden ve vergi kaçırılması mümkün olmayan taşıt gibi mallardan alınıyor.
Ülkemizde bir otomobilin fiyatı, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki aynı otomobilin vergi dahil fiatının üç misli.
ABD'de 29.000 dolara satılan bir dört çekerli burada tam 84.000 dolar. Farkın temel nedeni, bizde taşıtlar üzerine binen aşırı vergi yükü. Buna ülkemizdeki satın alma gücü ile ABD'deki satın alma gücü arasındaki farkı da eklemek lazım. Kısacası, fakirlik vergi sisteminde yansıma buluyor.
Yapacağımız ilk ve en önemli reform vergi reformu olsun. Artık, palyatif, günü kurtarmaya yönelik tedbirlerden bıktık. Maliye, teftiş kurullarının lağvedilmesi ile uğraşacağına vergi tabanını genişletsin.
Maliye Bakanı'nı alkışlamaya devam etmek istiyoruz.