Türk lirası dünyanın en kirli ve mikroplu banknotlarından birisi. Özellikle Doğu illerinde halkımız lime lime olmuş, yıpranmış, neredeyse okunmaz hale gelmiş fersude kağıt paraları mecburen kullanıyor. Bunun nedeni, ülkemizde banknot sayma ve para nakil sistemlerinin oturtulmamış olması. Böyle olduğunu bildiği halde, otoriteler hala "cüzdan taşımayı bilmiyorlar" diyerek halkı suçlamaya devam ediyorlar.
Bu yıl sonunda sıfırları atılmış yeni banknotlar tedavüle çıkacak. Bunu fırsat bilerek halkımızı mikroplu banknotlardan kurtarabiliriz. Zaten, biz zamanında sıfırların atılmasını isterken bu operasyonu yapmak için hazırlık yapmıştık. Ama, o zamanki hükümetler sıfır atılmasına karşı çıktılar. İstanbul'un Anadolu yakasında bir para işleme merkezi oluşturacaktık. Ona da, Banka Meclisi sıcak bakmadı. Hatalar yapıldı.
Şimdi elimizde, bütün banknotları yeniden basmak ve banknot dağıtım sistemini yönetilir hale getirmek için bir fırsat var. Bunu kullanalım. Ne mi yapacağız:
a) Merkez Bankası, Emisyon genel Müdürlüğü içinde bir "emisyon yönetim masası" kurması lazım. Bir çeşit mini "dealing room". Merkez Bankası şubelerine ve olmayan yerlerde seçilmiş bir bankaya (örneğin, Ziraat) banknot depolama görevi verilmeli. Buralardaki banknotlar tabii ki Merkez Bankası'nın malı olacak ve emrinde bulunacak. İstanbul'un Anadolu yakasında bir banknot işleme merkezi birkaç ay içinde devreye sokulmalı. Buralardaki banknotların günlük ve saatlik yönetimi ve banknot sevkıyatları "emisyon yönetim masası"nca yapılmalı.
b) Merkez Bankası İdare Merkezi ve şubelerinde mevcut tüm yeni banknotlar derhal tedavüle çıkarılmalı ve fersudeler şimdiden piyasadan çekilmeye başlanmalı. Öyle ki, şambrfotlarda hiç yeni banknot kalmasın. Banknot Matbaası mevcut banknot basımını derhal durdurup, Yeni Türk lirası basmaya başlamalı, 7 - 8 ay süre ile durmaksızın basım yapılarak iyi bir stok hazırlanmalı.
c) Yıpranmış ve sahte parayı ayıran para sayma makinelerinden bütün merkezlere ihtiyaç kadar almalı. Merkez Bankası ile işbirliği yapacak bankalara da aynı makinelerden aldırılmalı. Böylece, bankaların elinde sayılamadan bekleyen yüzlerce ton banknot, bir an önce sayılmalı. Halen, bu makinelerin sayısı yeterli olmadığından bankalar maalesef birbirlerine yıpranmış banknotları saymadan çuvalla verip, alıyorlar. Merkez Bankası bile sayım yapamıyor, yıpranmış banknotları ayıramıyor.
d) Yıllardan beri, dünyanın en pahalı banknotunu kullanıyoruz. Banknot Matbaası verimsiz çalışıyor. Tam bir KİT gibi. Üstelik, bu KİT'in para harcama problemi de yok. Banknot basım masraflarını asgariye indirmeliyiz. Matbaayı üç vardiya çalıştırmalıyız. Yeni Türk lirasında kupür sayısını "bir" azaltmalı ve yerine madeni para ikame etmeliyiz. Şimdi bile ihtiyaç olan 100.000.000'luk bir banknotun karşılığı olan 100.- yeni liralık bir banknot mutlaka çıkarmalıyız. Hatta, çok kısa süre içinde 500.- ve 1.000.- yeni Türk liralık banknotları da devreye sokmalıyız. Böylece, sayma, taşıma, yenileme masrafları asgariye iner.
Yapılacaklar bunlarla bitmiyor. Sonraki yazımda konuya devam edeceğim.