Yaman Törüner

Yaman Törüner

yaman.toruner@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Birinci Dünya Savaşı’nın gerçek galibi, Amerika ve Japonya oldu. 1925’e kadar, Amerika dünya petrolünün % 70’ini üretiyor ve satıyordu. 1920’li yılları, reklamcılığın ve tüketimin altın yılları olarak hatırlıyoruz. Ford’un “Model-T”si 1927’ye kadar 15 milyon adet sattı. Güney Amerika-Afrika kökenli caz müziği bu yıllarda popüler oldu. Daha önceleri hiç sahnede olmayan Amerikalı yazarlar, meşhur olmaya başladı. Bunlar arasında T.S. Eliot, Ernest Hemingway, William Faulkner gibi isimler vardı. 1920’li yılları, zenginle fakirin arasındaki gelir farkının süratle arttığı yıllar olarak biliyoruz.
1924, Avrupa ekonomilerinin batmaya yaklaştığı yıl oldu. Başta Morgan olmak üzere Amerikalı bankerler, Alman ekonomisinin borçlarını ödeyebilmesi için, Alman ekonomisinin yeniden yapılandırılabilmesi amacıyla çalışmalara başladılar. Almanlar da borçlarını ödemeye devam ettiler; fakat bu yıllar, Nazizm’in ortaya çıktığı yıllar oldu. Mussolini’nin işçiler üzerindeki baskısından mutlu olan Morgan Bankası, İngiltere’ye olan savaş borçlarının ödenmesi için İtalya’ya da 100 milyon dolar verdi.

Montagu Norman’ın ikna gücü
İngiltere Merkez Bankası Başkanı Montagu Norman, Amerikan Merkez Bankası (FED) Başkanı’nı faiz yükseltilmesi konusunda ikna edince, hem İngiliz hem de Amerikan bankaları faizleri yükseltmek zorunda kaldı; kredi miktarı daraldı ve yalnız İngiliz ve Amerikan bankaları değil, Alman ve Avusturya bankaları da batma noktasına geldiler. 2008 yılında olduğu gibi, o yıllarda da kredilerin ani kesilmesi ve paranın spekülatif yatırıma gitmesi sonucunda, tüm dünya 1929 ekonomik kriziyle tanıştı.
Tam bir anti-komünist ve anti-semist olan Norman, Hitler’e büyük krediler verdi. Norman, daha sonra bu davranışını, “Komünizmin yükselmemesi için en akıllıca işi yaptım” diye açıklamıştır.
1930-1932 yılları arasında, Amerikan bankalarının % 20’si battı. Daha sonra bankacılık sisteminde reform yapan Roosevelt, “Kapitalizmi, kapitalistlerden korumak gerekir” demişti. FDIC (mevduat sigortası) bu dönemde kurulmuş; yine bu dönemde, ticari bankacılıkla yatırım bankacılığı ayrılmıştır. Roosevelt bunlarla da yetinmedi. Amerikan bankacılık sistemini “altın standardı”ndan çıkardı; orduyu da 140 bin kişiye indirdi.

ABD şirketleri Hitler’in emrinde
1930’lu yıllarda Amerikan şirketlerinin Hitler’e yardımı göz ardı edilemez. General Motors’un Almanya iştiraki Adam Opel, Almanya ordusu için otomobiller ve diğer taşıma araçları imalatına girişti. Ford’un Alman iştiraki de, İkinci Dünya Savaşı boyunca Alman ordusu için askeri araç ve teçhizat üretti. Hitler, odasına Henry Ford’un bir portresini asmış ve altına “Benim idolüm” ibaresini yazmıştı.
Standart Oil, Alcoa, ITT, General Electric, Du Pont, Eastman Kodak, Westinghouse, Pratt & Whitney, Douglas Aircraft, United Fruit, Singer ve International Harvester 1941’e kadar Almanya’yla ticaret yapmaya devam etti. Amerikan medya baronu Hearst, hayran olduğu Hitler’i ziyaret için Almanya’ya gitmişti. Amerikan askerleri savaşta ölürken, bu şirketlerin Almanya üzerinden yaptıkları kârlar, İsviçre’deki gizli banka hesaplarında büyüdükçe büyüdü. Ford, ortağı Farben ile kurduğu “Buna” tesislerinde Yahudilerin yok edilmesi için kullanılan “Zyklon B” gazını da üretmiştir.
Nazilerin İkinci Dünya Savaşı sırasında ele geçirdiği altınlar, İsviçre’de BIS (Bank for International Settlements) kasalarında korundu.