Yazım üzerine gelen iletiler, haklılığımı gösterdiği gibi, yeni sorunları da ortaya çıkardı. Örneğin, S.B. isimli okurum özetle şöyle diyor: "EPDK'nın keyfi tutumundan dolayı 6 yıldır çalışan petrol ve otogaz istasyonum çalışamaz durumda. 1985 yılında açma ve çalışma ruhsatıyla 11 yıllık lisans almıştım. İstasyonumu 2003 yılında, 1 trilyon lira yatırım yaparak yenileyip Avrupa normlarına getirdim. İstasyonumun, TSE, Çalışma ve Sosyal Güvenlik ve ÇED onayları var. Buna rağmen, EPDK bir de otogaz için belediyeden GSM ruhsatı istiyor. Belediye, GSM ruhsatı için akla ziyan engeller öne sürerek çıkar bekliyor. "Bize değil, Kozan Belediyesi'ne yardım yapacaksın" diyorlar. Garip ki, benim istasyonum imarda, hem "Petrol ve Otogaz İstasyonu" hem de "ruhsatsız" görünüyor. Düzeltme yapılması yıllar alır. Derdimi kimseye anlatamıyorum. Başka iş bulabilmem de olanaksız. İşçilerim de öyle. 13 Haziran'dan bu yana satış yapamıyoruz. Tek umudum, sağduyu sahiplerinin durumu anlaması. Geçen günlerde bir yazı yazmış, akaryakıt ve otogaz istasyonlarının birçoğunun Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu'nun (EPDK) yasayı yanlış yorumlaması nedeniyle kapanma tehlikesiyle karşı karşıya bulunduğunu anlatmaya çalışmıştım. Bir başka okurum M.C., "Akaryakıt işini bırakın, taksicilik yapın" diyor. Bakın, ilginç iletisi özetle nasıl: "İstanbul'da 1082 lisanslı akaryakıt bayii var. Bunların 575 adedi istasyonlu. İstasyonların her biri 4 milyon dolar olsa, ortaya 3 milyar dolarlık bir ekonomik değer çıkar. Yine, İstanbul'da 17000 taksi ve 6400 minibüs var. Bir taksinin plaka satış değeri, 320 bin YTL. Minibüslerin ise, 600 bin YTL. Yani, ikisinin toplam piyasa değeri, 7 milyar doları aşıyor. Petrol ve otogaz istasyonları ülkede toplanan toplam verginin % 25'ini karşılarlarken, taksiler ayda ortalama 5 YTL ve minibüsler de 8 YTL vergi veriyorlar. Günde net, kemiksiz, taksilerde 400 milyon, minibüslerde 800 milyon para kazanılıyor. Ne sigorta, kıdem tazminatı, vergi, yazar kasa, promosyon, temiz tuvalet zorunluluğu, hava-su, müşteri eziyeti, temizlik, çevre düzenlemesi, Maliye Bakanlığı, Enerji Bakanlığı, Çalışma Bakanlığı, Karayolları, anakent belediyesi, ilçe belediyesi var ne de EPDK. EPDK, en ucuz petrolü ve otogazı satan bayileri müşterilere cep telefonuyla bildireceğini açıklamıştı. Akaryakıt yerine taksicilik Neyse ki, şimdiye kadar uygulayamadı. İlk bakışta, rekabeti teşvik edici ve tüketiciyi koruyucu görünen bu uygulama, haksız rekabeti getirecek ve tüketiciyi yanlış yönlendirecektir. Fiyatlar anlık değişeceği için, EPDK ciddi tazminat davalarıyla karşı karşıya kalabilir. EPDK'nın işi piyasayı düzenlemek mi yoksa zaten az olan kâr paylarını daha da azaltmak mı? Kâr payları daha da düşerse, kaçakçılık başlayabilir. EPDK, sektörün vasisi rolüne girmemelidir. EPDK'dan, bu işleri bırakıp yazar kasa ucubesinin kaldırılması, kredi kartlarındaki haksız işyeri komisyonunun yok edilmesini ve istasyonlar arası mesafenin artırılması için çalışmasını bekliyoruz."Kısacası, EPDK, cinliği bırakıp asıl işlevine geri dönmeli. ytoruner@milliyet.com.tr Kaçakçılık başlayabilir
