Ardıç, Romanya ve Bulgaristandan mebzul miktarda sahte yeni para geldiğini, bankaların kalpazan kolpasına gelmektense çamur gibi eski banknotları döndürmeyi tercih ettiğini açıklıyor.Ardıç, Merkez Bankasına soruyor: "Taklit edilecek banknotu niçin bastınız? Niçin uzun uzadıya Şurası şöyle bantlı, burası böyle fligranlı, orasında öyle güvenlik bilmem nesi var diye atıp tutuyordunuz? Niçin bir lira hem madeni hem banknot basıldı? Aşağı yukarı altmış Avrupa centi değerinde parayı niçin banknot yaparsınız? Kimsenin kullanmadığı bir kuruşu niçin bastınız? Aralık ayının 15inden sonra kimse eski para kabul etmezse ne olacak?"Ardıç, bütün söylediklerinde haklı. Olacakları ben aylar öncesinden yazıp bizimkileri uyarmıştım. Bana utanıp sıkılmadan, saçma sapan cevaplar vermişlerdi. Şimdi, madeni paralar kifayetsiz ve Avrupada gazoz alma makinelerinde kullanılıyor. Banknotların ise sahteleri kol geziyor. Önceki haftanın "The Economist" dergisinde konuyla ilgili bir yazı vardı. Yazıda, Amerika Birleşik Devletleri dahil birçok ülkenin plastikten yapılmış, kolay eskimeyen ve taklit edilemeyen banknotları denemeye başladıklarından söz ediliyordu.Artık, birçok ülkenin banknotlarının tamamı veya bir bölümü plastikten imal ediliyor. Meksikada 2002den beri bir kupür banknot tamamen plastik. Bu yıl ikinci kupür de plastik olacak. Çin, Brezilya, Kuveyt, Endonezya, Şili dahil 23 ülkede plastik para var.Plastik para kolay taklit edilemiyor. Kolay yırtılamıyor. Daha az mikrop taşıyor ve neme daha çok dayanıyor. Bu nedenle, ülkeler artık plastik banknota veya en azından banknotlarında plastik bir pencere açmaya yöneliyorlar. Öte yandan, plastikten daha mukavim kağıtlar da yapılmış durumda. Merkez Bankamızın bunları da değerlendirmesi lazım.Merkez Bankası, altı sıfır atılması sırasında bir devrim yapıp banknot kullanımı konusunda bizi gelişmiş ülkeler standardına yükseltebilirdi. Yapamadı. Beceremedi.Bu kafa ile bundan sonra da yapamaz. Ardıçın belirttiği gibi, Atatürkün deyimiyle "İdare - i maslahatçılar esaslı inkılap yapamazlar". ytoruner@milliyet.com.tr Geçenlerde Engin Ardıç Akşamda ciddi bir yazı yazdı. Yazının başlığı da "Ciddi Yazı" idi. Ardıç yazısında, özetle: Ortalıkta Yeni Türk Lirası bulunamıyor. Eski paradan, yeni paraya dönüşüm umulduğu kadar hızlı olmadı. Tedavüldeki yeni para oranı hepi topu % 38. Şubat başına kadar % 50yi geçeceği sanılıyordu. Yürümedi. Bankalar inat ve ısrarla eski para veriyorlar. Para çekme makinelerinin çoğu da eski para dağıtıyor" diyordu.