Yaman Törüner

Yaman Törüner

yaman.toruner@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bu konuda, BDDK Başkanı, TMSF ile daha iki yıl önce ayrıldıklarını, yeniden birleşme için erken olduğunu söyledi. SPK da, böyle bir birleşmenin düşünülmesinin erken olduğu ve bu aşamada faydalı olmayacağı görüşünde. TMSF Başkanı ise, böyle bir çalışmadan haberleri olmadığını açıkladı. Yani, kurumların böyle bir birleşme isteği yok.Devlet Bakanı Abdüllatif Şener, Babacan'la görüş ayrılıkları olmadığını, birleşme tartışmalarının yıllardır çeşitli vesilelerle gündeme geldiğini ve kurulan komisyonun, sadece, bu birleşmenin faydalı olup olmayacağını inceleyeceğini, alınmış karar olmadığını bildirdi. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) ve Sigortacılık Genel Müdürlüğü'nü içine alacak "Süper Kurul"un oluşturulması gündemde. Bu konuda bir çalışma yapılmasının IMF anlaşmasında yer aldığı ve bu nedenle de Hazine Müsteşarlığı bünyesinde bir komisyon kurulduğu anlaşılıyor. Böyle cin fikirleri kim ortaya atar, bu görüşler IMF mektubuna nasıl girer bilemiyorum. Hele, böyle bir konuda, siyasi karara destek olmak üzere bir komisyon oluşturulması anlaşılır gibi değil. Neyse ki, şimdiye kadar hiçbir komisyonun heykeli dikilmemiş.Bu kurumlar, aynı Devlet Bakanı ile ilgilendirilerek çalıştırılabilirler. Ama, birleştirilemezler. Neden mi?a) Bu kurumlar, bağımsız kurumlar olarak oluşturulmuştur. Yeni kurulacak, "süper kurul"a da bağımsızlık tanınacağı söylenebilir ama uygulamada gerçek bağımsızlıktan uzaklaşılır. Çünkü, BDDK, SPK ve TMSF'nin mutlaka birbirinden de bağımsız olması gerekiyor. Yani, gerçek bağımsızlık sadece hükümetten değil, diğer kurumlardan da bağımsız olmayı gerektiriyor. Aksi düşünülseydi, her gelişmiş ülke, merkez bankası dahil tüm bağımsız kurumları aynı çatı altında toplardı. Birleştirilemezler b) Birleşme sonrası, bazı kurumlar ve kuruluşlar diğerlerinin gölgesinde kalabilir. Hareket sahaları kısıtlanır. Piyasa ekonomisine aykırı kararlar alınabilir. Örneğin, SPK ve TMSF, BDDK'nın gölgesi altında kalırlar. Yine, borsa aracı kurumları, daha etkin olan bankaların gölgesi altında kalabilirler. Birleşme halinde, kararların daha kolay ve çabuk çıkabileceği düşünülebilir ama kurumların iç bünyeleri ayrı olacağından, bu mümkün olmaz. Hatta, karar almada, çekişme nedeniyle gecikmeler bile yaşanabilir.c) Böyle birleşmeler, detaylı güçler ayrılığı prensibine aykırıdır. Kararlar siyasileşir. Siyasileşmese bile, aksi ispatlanamaz hale gelir. Ekonomik ve siyasi kararlar ayrılamaz olur. Bu durum da, IMF anlaşmasının özüne aykırıdır.Anlaşılan, hükümet ekonomide gündem değiştirecek ve kamuoyunu boş hayallerle meşgul edecek arayışlar peşinde. Merkez Bankası ve diğer finans kurumları merkezlerinin İstanbul'a taşınması fikri de bu anlayışın bir parçası gibi görünüyor. ytoruner@milliyet.com.tr Gündem değiştirme çabası