Yaman Törüner

Yaman Törüner

yaman.toruner@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Çözüm Başbakan'a birçoğu gayri ciddi sayılabilecek sorular soruldu. Tayyip Bey'in, terörist başına "sayın" demesinden tutun, oğlunun yarım milyon dolar peşin verip gemi almasına ve cumhurbaşkanlığı sorununa kadar hiçbir konuda soru sorulmadı.Başbakan konuşmasını okudu. Konuşması, her zamankinden fazla farklı değildi. Ancak, konuşmanın bir yerinde öyle bir laf etti ki herkes birbirine baktı. Birkaç gün önce Başbakan, Marmara Grubu Vakfı'nın konuğuydu. Yaklaşık bir saat konuştu; sonra da soruları cevapladı. Vakıf Başkanı Akkan Suver, 120 kişiye yakın konuğu ağırladı ve yine başarılı bir organizasyona imzasını attı. Başbakan, "Bileşik faizde, Maastricht kriterini yakaladık" dedi. Başbakan'a göre, dünyanın en yüksek bileşik ve reel faizini veren Türkiye Maastricht Kriterleri'ni tutturmuştu. Daha da önemlisi, Maastricht'de böyle bir kriter vardı! Belki de Başbakan'ın konuşmasını hazırlayanlar, birileriyle dalga geçiyorlardı. Ya da Başbakan çok yorgundu; yazılanı yanlış okudu. Bileşik faizde Maastricht kriteri Birkaç aydır hükümetçe dillendirilen bir söylem var. "Bizi Avrupa Birliği'ne almazlarsa, biz de Maastricht Kriterleri'nin yerine Ankara veya İstanbul kriterlerini koyar yolumuza devam ederiz" deniliyor. Başbakan, Marmara Vakfı konuşmasında da bundan bahsetti. Olacak şey değil. İnsana, madem yapacaktınız, şimdiye kadar niye yapmadınız? diye sorarlar. Avrupa Birliği süreci ve IMF anlaşmaları olmasaydı, Meclis gece gündüz çalıştırılıp onların istediği yasalar çıkarılabilir miydi? Ankara öyle bir bürokratik yapıya sahip ki bürokratların hiçbiri en küçük yetkisini kaybetmek istemiyor. Bu hükümette de bu böyle. Önceki hükümetlerde de böyleydi. Avrupa Birliği'nin henüz zorlamadığı hiçbir uygulama kabul edilmek istenmiyor. İstanbul kriterleri Başbakan: "ABD ile bazı sorunlarımız oldu. Ama, son tahlilde bir arada olunmuştur.""Laikliği, her inanç grubuna eşit mesafede olmak olarak anlıyoruz." "Etnik, bölgesel ve dinsel milliyetçiliğe karşıyız" dedi. Yani, "ABD'nin desteğini aldım. Diyanet İşleri Başkanlığı'nı kapatmalı ve onlara verilen bütçeyi kısmalıyız" demek istedi. Bu sözleri daha çok tartışılır. ytoruner@milliyet.com.tr ABD-laiklik-milliyetçilik