Yaman Törüner

Yaman Törüner

yaman.toruner@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı



Hükümet, "Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu" tasarısını hazırladı; bugünlerde Meclis'e sunuyor. Bu tasarı ile:
a) Muhasebe - i Umumiye Kanunu kaldırılıyor.
b) Merkez Bankası, kamu iktisadi teşebbüsleri ve kamu şirketleri dışında kalan tüm kurumlar, Sayıştay denetimine tabi tutuluyor. Bu 3 grup kuruluş zaten yasa kapsamı dışında tutulmuş.
c) Sermaye Piyasası Kurulu, Rekabet Kurumu, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu, Telekomünikasyon Kurumu, Kamu İhale Kurumu, Şeker Kurumu, Tütün - Tütün Mamulleri ve Alkollü İçkiler Düzenleme Kurumu ve Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu dışındaki tüm devlet kurum ve kuruluşlardaki teftiş ve denetim kurulları lağvediliyor.
d) "İç Denetim Koordinasyon Kurulu" adı altında, BDDK'dan sonraki Türkiye'nin en güçlü bürokratik yapısı oluşturulup, bu kurum pratik anlamda Maliye Bakanlığı'nın kontrolüne veriliyor.
e) Tasarının 63'üncü maddesinde "İç denetim bir danışmanlık faaliyetidir" denilerek, teftişin gücü ve etkisi tamamen kaldırılıyor. Zaten, müfettişlerin veya denetçilerin isimleri de "denetim elemanı" ve "iç denetçi" oluyor.
f) "Bakan adına teftiş yapan" müfettişlerin yerini, "müsteşar adına kontrol yapan" denetçiler alıyor. Müfettişlerin resen soruşturma yapabilme yetkileri alınıyor; denetim elemanları soruşturma gereği gördükleri konuyu müsteşara veya o kurumun genel müdürüne (tasarıda bunlara "kamu idaresi başkanları" deniliyor) gönderiyorlar. Kamu idaresi başkanları da kendi görüşlerini ekleyip, 2 ay içinde durumu iç Denetim Koordinasyon Kurulu'na bildiriyorlar.
g) Devletin gelir ve gideri ile nakit planlamasının tek elden yapılması ve "Hazine Birliği"nin sağlanması hedeflenirken; anlaşılmaz biçimde "her türlü iç ve dış borçlanma, yurtdışından hibe alınması, borç ve hibe verilmesi ve bunlara ilişkin geri ödemeler, Hazine garantileri, Hazine alacakları, nakit yönetimi" bu işin dışında tutuluyor.
h) Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) ve üniversiteler mali bakımdan tam anlamıyla Milli Eğitim Bakanı'na (Bakanlığı'na değil) bağlanıyor.
i) Acil ve zorunlu haller dışında, gelirleri azaltan veya giderleri artıran yasalar, 3 aydan az olmamak şartıyla yayımlandıkları yılı izleyen mali yılda yürürlüğe girebiliyor. Bu maddeye göre, "acil ve zorunlu" maddesi bulunmayan bir "erken seçim yapılması" yasası bile, gider artırıcı olduğu için bir yıl sonra uygulanabiliyor.
j) Bütçenin hazırlanmasında Maliye Bakanlığı kadar Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) da etken oluyor. Bu yerinde bir karar. Zaten, DPT'nin Maliye Bakanlığı'na bağlanması lazım.
k) "Trafik Vakfı", "Polis Vakfı" gibi kuruluşların, olağan devlet hizmetleri için topladıkları bağış ve yardımlar kaldırılıyor. Bu da, olumlu bir tedbir.
***
Bu yasa tasarısı çok önemli ve her şeyi temelinden değiştiriyor. Tasarının detaylarda gizlenmiş amaçlarına ise, yarın değineceğim.