Yaman Törüner

Yaman Törüner

yaman.toruner@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı



Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) geçen hafta batık banka patronları ile yapılan protokollerin özetlerini yayımladı. Protokollerden anlaşıldığı kadarıyla, ne faiz oranları ne süreler ne de şartlar birbirini tutuyor. Özellikle faiz oranları arasında büyük farklılıklar var. Örneğin, Yaşar Grubu'na Libor+4.5 faizi uygulanırken, Medya Grubu'na Libor+0.5 faiz uygulanmış. Faizde "% 4"lük fark çok büyük. Doğal olarak da, açıklamanın ardından, yüksek faiz uygulanan gruplar faiz oranlarını düşürmek için girişimde bulunmaya başladılar. Hakları da var. Sonunda, devletin biraz daha zarar edeceği anlaşılıyor.
TMSF özet tablolar yerine gerçek protokolleri açıklasaydı, asıl gümbürtü o zaman kopacaktı. Şeytan detayda gizlidir. Muhtemelen, detaydaki maddelerde birçok ek ayrıcalık ve farklılıklar var. TMSF'nin protokol yaptığı gruplarla anlaşıp, protokollerin tamamını yayımlaması lazım. Aksi takdirde, ne TMSF ne eski Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) bürokratları ne de kendileriyle protokol yapılan gruplar şaibeden kurtulamaz.
Bankaların Fon'a alınmasına karar veren veya batık banka patronları ile protokol yapılmasında aktif rol oynayan BDDK ve TMSF bürokratlarından bir bölümü için yargıya başvuruldu. Bu durumda, hem bankaların Fon'a alınması hem de yapılan protokollerin tarafsız ve devletin çıkarını gözetir biçimde yapılıp yapılmadığı da sorgulanmalıdır. Sırf bu nedenle bile, TMSF yapılan protokollerin tamamını açıklamalı.
Bakın, BDDK'nın sorumlu yöneticilerinin akıbetleri ne olmuş:
Engin Akçakoca: Eski BDDK ve TMSF Başkanı. İmar Bankası ve hayali bono satışlarında sorumluluğu olduğu iddiasıyla yapılan soruşturma sonucu olarak Savcılık'ça hakkında Türk Ceza Kanunu (TCK) 230. maddesinin "görevi ihmal" suçundan dava açılmış. Ayrıca, devlete ait evrakı evinde saklamaktan dolayı yürütülen bir soruşturması var.
Teoman Kerman: Eski BDDK Başkan Yardımcısı ve TMSF Yönetim Kurulu üyesi. Değerlendirme ve uygulamalardan sorumlu birim kendisine bağlı çalışmaktaydı. Halen görevden el çektirilmiş ve danışman statüsünde çalışıyor. Hakkında TCK 240. maddesinin "görevini kötüye kullanma" suçu ile İmar Bankası'nın izinsiz ve hayali bono satışı nedeniyle 1 yıldan 3 yıla kadar hapis ve memuriyetten men cezası istemiyle dava açılmış bulunmakta. Ayrıca, Family Finans soruşturması kapsamında Devlet Güvenlik Mahkemesi ifadesini istemiş ve "görevini kötüye kullandığı" iddiası ile Ankara Cumhuriyet Savcılığı'nca soruşturma açılmış. İmar Bankası'nın hayali bono satışları ile ilgili olarak 14.10.2003 tarihinde geçici olarak işten el çektirilmiş ve bilahare, danışman kadrosuna atanmış.
Seydi Uğurlu: Bankalar Yeminli Başmurakıbı. İmar Bankası'nı denetlerken bir arkadaşı adına İmar Bankası'nda açılan hesaptan kendi hesabına aktarmalar yaptırdığı, oğlunun okul masraflarının İmar Bankası'nca karşılandığı ve İmar Bankası müfettişlik sınavını kazanamayan bir yakınını göreve aldırdığı yolunda iddialar mevcut.
Levent Deveci: BDDK Uygulama ve Değerlendirme Dairesi Başkan Yardımcısı. İmar Bankası hayali bono satışı nedeniyle "görevini kötüye kullanmak" suçu ile dava açılmış durumda.
***
Hal böyle olunca, el koymaların da, protokollerin de bir ayağı aksak değil mi? Bu yüzden, el koymaların da, protokollerin de detayını bilmek, görmek istiyoruz.