Batık banka patronlarına zaten uyarı yapılmıştı. Ödeme için yeterli niyet ve çaba zaten yoktu. Bu yeni açıklamanın son bir uyarı mı, yoksa seçim öncesi bir popülizm uygulaması mı olduğunu zaman gösterecek. Uzanlara yapılanların bir seçim manevrası olmadığının ispatı lazım. Öte yandan, iktidar partisinin alacağı oy oranı batık banka patronlarının üzerine gidilmesinin toplum tarafından onaylanıp onaylanmadığının da bir göstergesi olacak.Protokol yapanların gerçek niyeti borçlarını ödemek değil. Türkiyede zaman kazanan paçayı kurtarıyor. Ya iktidar değişiyor, ya yeni iş olanakları açılıyor, ya yeni tavizler alınıyor, ya bir biçimde bürokrat veya siyasileri satın alma olanağı doğuyor, ya seçim yaklaşıyor ve partilerin paraya ihtiyacı oluyor, ya borçlulardan birinin kazandığı mahkeme kararı örnek alınıyor, ya da kamuoyu olayları unutuyor. Burada bahsetmek istemediğim, başka yollar da var. Bu şimdiye kadar böyle oldu. Şimdiden sonra neden olmasın? Zaman kazanılıyor ve bu süre zarfında yeni tavizler alınmaya çalışılıyor. Eldeki paralar her ihtimale karşı yurtdışına kaçırılıyor. Güçlü görünmek için bir medya operasyonu yapılıyor.TMSFnin borçları gerçekten tahsil etmek isteyip istemediği de meçhul. Siyasiler ve bürokratlar bu sayede her çevreyi belli ölçülerde baskı altında tutabiliyor. "Bunların gözü kara", "cahil cesareti", "Anayasayı bile değiştirecek güçleri var" söylemleri, iş çevrelerinin hükümeti kayıtsız şartsız desteklemesine neden oluyor. TMSF de, siyasiler de bu düzeni sürdürmek niyetinde.TMSF, söz verdiği halde, mevcut protokolleri, protokollerdeki "kamuoyuna açıklamama" şartları nedeniyle açıklamıyor. Üstelik, TMSF bazı ödeme isteklerini de kabul etmiyor. Örneğin, Cem Uzan bir protokol yapmak isteyince ona "asıl borçlu sen değilsin" deniliyor. Oysa, paranı al da kimden alırsan al.Çok olumlu bir gelişme olarak, TMSF borçlanmaya başlıyor. Ancak bunda çok dikkatli olmak ve sınırlı davranmak zorunda. Aksi halde yeni bir Hazine yeni bir KiT yaratılabilir. Bankalardan ileride doğacak primlerine karşılık avans alınması, Hazinenin izni ile piyasadan para toplanması, mevduat kabul edilmesi olanak dahilinde.TMSFye verilen Merkez Bankasından borçlanma yetkisi ise, yerinde bir karar değil. Böyle şey olmaz. Hem Merkez Bankası bağımsızlığından bahsetmek hem de Merkez Bankasını borç vermeye zorlamak anlamsız. Aynı yetki, Merkez Bankası Yasasına da konuldu. Merkez Bankası, adına "olağanüstü" denilen, "olağanüstü" kavramının hükümetçe belirlendiği durumlarda TMSFye borç vermek zorunda. Üstelik, en komik olanı bu yasa değişikliği sonrası "Merkez Bankası bağımsız oldu" sloganının kullanılmaya başlanması.Sonuç, üç artı bir eksi. ytoruner@milliyet.com.tr Geçen hafta, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) iki önemli açıklama yaptı. Bunlardan birisi batık banka patronlarına yapılan uyarı, ikincisi ise Fona borçlanma yetkisi alınması idi.