Yaman Törüner

Yaman Törüner

yaman.toruner@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Valery Giscard dEstaing, diyor ki: Türkiyenin ABye girme konusunda, pratik olarak hiçbir şansı yoktur.Yeni hazırlanan anayasa, yeni üyeler için çifte çoğunluk şartı getirmektedir. Yeni üyeler için, toplam Birlik nüfusunun % 65ine ilaveten, üye tam sayısının % 55inin kabul oyu aranacaktır.Türkiyenin üyeliğinin en az 10 - 15 yıl sonra gerçekleşebileceği düşünülürse, bu süre içinde Türkiye, ABnin en yüksek nüfusa sahip ülkesi haline gelecektir. Bu da, otomatik olarak Türkiyeyi karar süreci içinde en önemli konuma yerleştirecektir. Yeni anayasa, ülke nüfuslarını karar süreçlerinde şimdikinden çok daha önemli hale getirmektedir. Sadece, bu nedenle bile Türkiye Kulüpten dışlanmalıdır. Türkiye, ABye alınmayacak kadar büyüktür. Oyların % 16 - 17sine sahip olacak olan Türkiye, her kararı engelleyebilecektir.Ayrıca, Türkiyenin dini ve kültürel yapısı Avrupaya uygun değildir ve Birliğe yıllık tarımsal destek yükü bile 23.9 milyar doları bulacaktır.Türkiye için "stratejik üyelik" gibi bir üyelik biçimi veya Nafta benzeri bir ekonomik işbirliği önerilip üyelik geçiştirilmelidir. Yeni anayasayı hazırlayan komitenin üyelerinden İspanya eski Dışişleri Bakanı Ana Palacio da "Bu kurallar değiştirilemeyecek niteliktedir. Zaten, Türkiyenin üyeliğini imkansız hale getirmek için, üye ülkeler tarafından bilerek konulmuştur" diyor.* * *Türkiyenin AB üyeliğini doğrudan ilgilendiren bu konuda, hem politikacılarla hem hukukçularla görüştüm. Görüşleri şöyle: Yeni anayasa, bazılarında kabul edilmiş olsa bile, halen tüm ülkelerde referanduma açılmadı. Bu nedenle, yeni anayasa tüm ülkelerde kabul edilinceye kadar bu görüşler teorik kalmaktadır.Ancak, yeni anayasa gerçekten de demografik üstünlük üzerine kurulmuştur. Bunun Türkiyenin üyeliğini zorlaştırmak dışında da çeşitli başka gerekçeleri vardır.Yeni anayasanın kabulü halinde, Türkiye müzakere sürecine başlamış olsa bile, tam üyeliği kesinleşmedikçe mevcut anayasa hükümlerine değil, yeni anayasa hükümlerine tabi olur.İtalyanların % 45i, İspanyolların % 39u, İngilizlerin % 31i, Almanların % 26sı, Fransızların ise sadece % 16sı Türkiyenin üyeliğini destekliyor. Yani, oylamaya gidilirse, pratik olarak Türkiye Birliğe üye olamaz. Bu konuda, % 65 çoğunluğun sağlanması olanaksızdır. Türkiye elindeki havuçla mı kalacak? Göreceğiz. ytoruner@milliyet.com.tr Valery Giscard dEstaing, Avrupa Birliği(AB)nin yeni anayasasının babası sayılıyor. Birkaç gün önce, International Herald Tribune gazetesine Türkiyenin Avrupa Birliği üyeliği konusundaki görüşlerini açıkladı.