Sıcak para, nasıl olsa bir gün ülkeyi terk edecektir. Sıcak para ülkeyi terk edeceği zaman, merkez bankasından döviz satar, iç dengeleri bozmayız. Böylelikle, büyük sıcak para giriş ve çıkışları sırasında bile, ekonomik istikrar bozulmuyor. Bu arada, döviz kurunun da olması gereken seviyede olması lazım. Yani, paranız olması gerekenden değerliyse veya değer kaybetmişse, "vestiyer teorisi" çalışmayabilir. 1991-2000 yılları arasında İsrail Merkez Bankası Başkanlığı yapmış ve İsrail'in enflasyonla savaşında en büyük başarıyı sağlamış olan Jacop A. Frenkel, "Sıcak parayla nasıl başa çıkıyorsunuz?" sorusuna şu cevabı vermişti: Biliyorsunuz lokanta girişlerinde vestiyerler vardır. Biz, sıcak parayı vestiyere konmuş paltolar gibi görürüz. Giren sıcak para kadar, merkez bankasında döviz rezervi tutarız. İşte, "Faizlerle fazla oynamayın; sıcak para çıkışı sırasında kurun olması gereken yere kadar artmasını sağlayın; sonra, Merkez Bankası'ndan aşamalı olarak döviz satın" derken, bunu kastetmiştim. Merkez Bankası ise, hem faizleri artırdı hem de biraz döviz sattı. Daha sonra da sattığı dövizleri yerine koydu. Yani, elindeki döviz rezervini kaybetmeyi göze alamadı. Merkez Bankası'nın hâlâ 57 milyar doların üzerinde döviz rezervi var. Kısacası, sıcak para çıkışı nedeniyle, kurlardaki artış ve borsadaki düşüşün tüm faturası Hazine'ye ve İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'na (İMKB) kesilmiş oldu.Türk Hazinesi, dünyanın en yüksek reel faizini daha da yükselterek vermeye başladı. Halen, Hazine yabancıya % 12 havadan reel faiz veriyor. Her bir puanlık faiz artırımı Hazine'ye 3-4 milyar dolara mal oluyor. Yani, Merkez Bankası'nın son faiz operasyonu Hazine'ye 10 milyar dolara mal oldu. Çok yüksek reel faiz nedeniyle Hazine'nin yıllık faiz kaybı böylelikle, 40 milyar dolara yükseldi. Yani, Hazine normal olarak ödemesi gereken faizden 40 milyar dolar daha fazla faiz ödüyor. Bu 40 milyar dolar da milletin cebinden çıkıyor. Merkez Bankası, aldığı tedbirlerle dövizdeki yükselişi şimdilik durdurdu. Yüksek reel faizi gören yabancılar, bu fırsatı kaçırmamak için Hazine kâğıtlarına talep yarattılar ve Hazine kâğıtlarına (borsaya değil) yatırım yapan sıcak para yeniden ülkeye gelmeye başladı. Merkez Bankası'nın faizleri yükseltmesi, İMKB'nin de çok aleyhine oldu. Borsa endeksi, beklenenin çok altına düştü. En kötüsü, borsadaki şirketlerin değerlerinin düşmesi oldu. Yabancılara satılmaya hazırlanan birçok şirketin piyasa değeri düşünce, satışlar rafa kaldırıldı. Oysa, yapılması gereken, kuru biraz daha yükseltip o noktadan aşağıya gelmesini sağlamaktı. O zaman, sıcak para Hazine kâğıtlarından önce borsaya gelecek, Merkez Bankası kaybettiği dövizi yeniden kazanacak, Hazine de 10 milyar dolar civarında bir ek zarardan kurtulacaktı. Olmadı. Şimdi, kurlar düşmeye başladığı için borsaya da talep artıyor. Ama, önümüzdeki aylarda, yeniden kur yükselmeleriyle karşılaşacağız. Yani, "doldur-boşalt" oyunları devam edecek. ytoruner@milliyet.com.tr Aşamalı döviz satışı