Yaman Törüner

Yaman Törüner

yaman.toruner@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Yapı Kredinin gerçek değerine satılması, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF), BDDK, Çukurova Grubu, hisse senedi yatırımcıları ve bundan sonra bankalarını satacak olan diğer işadamları için çok önemli. Satışta olmayan diğer bankaların da hisse değerleri Yapı Kredi hisselerine göre değer bulacak. Bu nedenle, sektördeki herkes bu satışla ilgileniyor.Sermaye Piyasası Kurulu ve İstanbul Menkul Kıymetler Borsasının da mevcut küçük yatırımcıların haklarını savunma nedeniyle, satışa ilgileri var. Bu kurumlar, satış fiyatının gerçek değer civarında olmasını tercih etmek ve bu konuda tedbir almak durumundalar. Çünkü, Yapı Kredinin değerinin altında satılması halinde, borsada tüm mali sektör hisselerinin değeri değişebilecek. Ayrıca, satış bir ölçüde Rekabet Kurumunu da ilgilendiriyor.Yapı Kredinin sahibi Çukurova Grubu. Çukurova, bankanın % 45ine sahip. Halkın elinde % 42 ve TMSFnin elinde % 13 hisse var. Çukurovanın bankadan aldığı kredilerin vadeleri çok uzun ve faizleri de karşılaştırmalı olarak düşük. Ayrıca, bankanın elinde bulunan Turkcell hisseleri de önemli bir varlık. Bankanın çalışanlar sandığına olan borçları uzun vadede çözülebilir durumda ve fazla baskı yaratmıyor.Bütün sorun, Çukurova Grubuna bankayı bir an önce satması için resmi baskı yapılmış ve süre verilmiş olmasında. Yapılması gereken, due - diligence bittikten ve aşağı yukarı bir değer belirlendikten sonra, BDDK ve TMSFnin de isteği ile diğer alıcılar için çok kısa bir süre tanınıp, fiyat oluşumunu beklemek. Eğer, UniCreditodan daha yüksek bir fiyat veren çıkmazsa, o zaman bankayı UniCreditoya satmak. Öte yandan, diğer alıcıların hemen karar verebilmeleri için altına düşemeyecekleri fiyat seviyesini bilmeleri lazım.Yapı Kredi, Çukurova Grubunundur ama aynı zamanda milli bir varlıktır. Bu nedenle, bu satışla aslında herkes ilgili.Öte yandan, yabancıların bankalarımızı almaları konusunda, Avrupa Birliğinin gelişmiş ülkelerinde olduğu gibi kısıtlamalar getirilmesi lazım. Bu, ya sahiplik kısıtlaması ya da kredi kısıtlaması biçiminde olabilir. Çok önemli olan bu konuda, yeni bankacılık yasasında bir madde göremiyoruz.Banka ele geçiren, büyük fonları istediği gibi kullanma hakkı elde ediyor. Globalleşen dünyada, ilk globalleşme bankacılıkta yaşanacak. Globalleşmenin şimdiki aşaması, orta boy bankaların bizimkiler gibi nispeten küçük sayılan bankaları ele geçirmeleri biçiminde yaşanıyor. Sonraki aşamada da, orta ölçekli bankaları büyük bankalar, büyük bankaları da süper büyük bankalar ele geçirecekler.Biz bu süreci engelleyemeyiz. Engellememeliyiz de. Ama, nerede olduğumuzu iyi bilelim. ytoruner@milliyet.com.tr Yapı Kredi Bankasının satış aşamasında, 4-5 yabancı bankanın fiyat verebileceği anlaşılıyor. Hatta, yabancı bankalardan birinin Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumuna (BDDK) başvurduğu, ancak bu aşamada bir girişimde bulunmamaları telkini aldığı biliniyor. Bu aşamada herkes, Uni Creditonun yaptırmakta olduğu süregelen değerlemenin (due - diligence) sonuçlarını bekliyor.