Dünya borsaları genel olarak yükseliyor. Gelişmekte olan ülke borsaları daha da hızlı yükseliyor.
- Altın fiyatları yükseliyor. Bundan sonra her türlü hammadde fiyatı da yükselecek. Üretimin artması ile de, petrol ve enerji fiyatlarının yükselme eğilimine girmesi kaçınılmaz.
- Amerikan borçlanması ucuzluyor. Amerikan Hazine bonoları üzerindeki artı faiz (spread) 5 puan birden azalarak, % 3.4’e geriledi.
- Güçlü paralar arasındaki oynaklık azalıyor; pariteler istikrara kavuşuyor.
- Krizin mali zararı aşağı yukarı hesaplandı. IMF’ye göre zarar, 3.4 trilyon dolar. Banka ve şirket bilançoları toparlanmaya başladı. Bankaların tahsil edemedikleri krediler 600 milyar doları; zararı kabul edilip, sineye çekilen kâğıtlar toplamı 1 trilyon doları buldu.
- Amerikan bankalarının sermaye açığı kalmadı. Avrupa bankalarında ise hâlâ 3.4 milyar euro sermaye açığı olduğu hesaplanıyor.
- Bankalar hâlâ kredi vermekte dikkatli davranırlarken; devletler rahat borçlanabiliyor. Bizim Hazinemiz de, tarihinin en ucuz borçlanmalarını yapıyor. Bu durum bütçe açığımızın bir ölçüde de olsa azalmasını sağlayacak.
- Krizin en çok etkilediği ülkelerde bile, gayrimenkul fiyatlarındaki düşüş durdu; gayrimenkul fiyatları az da olsa yükseliyor; ancak, fiyatların kriz öncesi seviyelere gelmesi zaman alacak.
- İşsizlik, bizim olduğu gibi tüm ülkelerin en büyük sorunu. ABD’de, işsizlik oranının beklenenin altında çıkması (% 9.5) umutları arttırdı. Ama, Avrupa’da düzelme biraz gecikerek gelecek. Bizde ise, işsizlik oranının % 14.8 seviyesinden, gelecek yıl % 14.6’ya düşmesi bekleniyor.
- Büyümenin gelecek yıl ortalama gelişmiş ülkelerde % 1.3 ve gelişmekte olan ülkelerde % 5.5 olması bekleniyor. Bizde gelecek yıl büyümenin % 3.5 olması; sonraki yıl ise % 5 büyüme sağlanması öngörülüyor.
Döviz problemimiz yok
- Türkiye’nin orta vadeli planı yetersiz; ama, hedeflerinin gerçekçi olduğu IMF ve ekonomistler tarafından kabul ediliyor.
- Derecelendirme kuruluşlarının ülkemize verdikleri notları nihayet arttırmaya başlamaları iyi gelişme. IMF ile yapacağımız bir anlaşma da, yabancı yatırımların hızla artması yönünde, ek bir iyileşme sağlayacak.
- Gayri Safi Milli Hasılamız, bu yılki 600 milyar dolarlık seviyesinden, 2012’de 720 milyar dolara çıkıyor. Ancak, bu rakamın 2008’de 742 milyar dolar olduğunu da unutmayalım.
- Bu yıl ülkemizde negatif seviyelerde (-% 22) olan özel sektör büyümesi, gelecek yıl % 8’e ulaşacak. Bu rakamla birlikte hem tüketim (%2.5), hem büyüme (% 3.5) artıyor.
- Cari işlemler açığımız sürdürülebilir seviyelerde olacak. 2012 yılında bile ancak 28 milyar dolara yükselecek. 2008 yılında, bu açık 41.5 milyar dolara yükselmişti. Açığın yüksekliği, enerji ve hammadde fiyatlarına çok bağlı.
- Hem ihracatımız hem de ithalatımız artıyor. 2012 yılında, 130 milyar dolar ihracat ve 187 milyar dolar ithalat yapılması öngörülüyor.
- Krize rağmen, döviz rezervlerimiz çok az azaldı ve hâlâ çok güçlü. Döviz problemimiz yok.
- Krize rağmen, doğrudan yabancı yatırımlar, azalarak da olsa ülkemize gelmeye devam etti. Türkiye, moda ülke oldu.
Dünya ve Türkiye ekonomisi iyiye gidiyor.