Yaman Törüner

Yaman Törüner

yaman.toruner@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Komisyon, sadece araştırma işi yaptığı, iş henüz soruşturmaya dönüşmediği için herkesin içini boşalttığı bir arena haline geldi. Komisyonda konuşan Hayyam Garipoğlu, "POAŞ'ı kazandım diye, bankamı elimden aldılar" diyor. Cıngıllıoğlu, "Rahat ol dediler, güvendim, battım" diyor. Erçel, "Kendi paramı tesadüfen dövize çevirdim" diyor. Söylediklerine inanıyorlarsa, dedikleri doğrudur.Komisyon Başkanı Azmi Ateş'i ve komisyon üyelerini çok başarılı buluyorum. Her görüşmeden önce, gerek iktidar ve gerekse muhalefet partili üyeler görüşmeye çok iyi hazırlanıyorlar. Görüşmeler tam demokratik bir hava içinde geçiyor ve üyeler istedikleri her türlü soruyu sorabiliyorlar. Komisyon üyeleri çeşitli kişilerle benzer konularda konuşa konuşa iyice ihtisaslaşmışlar. Konuşmacının beklemediği kadar profesyonel sorular soruluyor. Karşılıklı tartışma yapılmıyor.Bu komisyonda yapılan görüşmelerin tutanakları mutlaka kamuoyuna açıklanmalı. Hatta, kitap haline getirilmeli. Çünkü, Cumhuriyet tarihimizde ilk kez hakim sınıf temsilcileri birbirlerini suçluyorlar. AKP iktidarı ve CHP muhalefeti dönemi, onların karşılıklı suçlama yapabilmeleri için en uygun ortamı yaratmış. Çünkü, her iki parti de iş aleminden kopuk. Üstelik, bütün konuşmacıların son derece samimi olduğuna inanıyorum. Çünkü, onlara sunulan ortam çok rahatlatıcı, hoşgörülü ve ön yargısız.Bu komisyon üyeleri mutlaka daha sonra kurulacak olan soruşturma komisyonlarının da bir biçimde üyeleri olmalı. Çünkü, çok şeyin detayını öğrendiler. Çok konuda karşılaştırmalı bilgi sahibi oldular. Olayların her iki tarafını da gördüler. İnsanları haksız yere suçlu ilan etmemeyi öğrendiler.Şimdiye kadar, yolsuzlukların üzerine siyasi amaç ön planda tutularak gidildiği için başarılı sonuçlar elde edilemedi. Örneğin, özelleştirmede örnek teşkil edecek Tofaş satışı için bile Yılmaz'ın desteği ile çiller'e soruşturma yolu açıldı. Meclis'in itibarı zedelendi. Oysa şimdi, durum aynı değil. Meclis komisyonları tarafsız, ön yargısız ve o zamanın ekonomik konjonktürü de göz önünde tutuluyor.Bu haliyle kalır ve siyasi kararlar oluşturmaya kalkmazsa, komisyon, Cumhuriyet tarihinin en önemli "yolsuzlukla mücadele"sini başlatmış olur. Çünkü, komisyon incelediği konular arasında suç unsuru gördüklerinin soruşturulmasını isteyecek.Diğer bir husus, Meclis çatısı altında sorgulanacakların, tarafsız davranacak kişiler tarafından sorgulandıklarına emin olmaları. Komisyon, yalnız soruşturma değil, gereğinde bir aklama komisyonu olarak çalışmalı. Zaten, şimdiye kadar soruşturmalar sırasında aklama olmadan sadece suçlama yapılması olasılığı insanımızı teftişe, denetime ve yargı kararlarına güvensiz kıldı. Sonuçta iyi ve kötüler bir arada anılır oldu. Yaş yanında, kuru da yandı. Bu nedenle de, kötüler iyice belirlenemedi.Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu şimdiye kadar çok başarılı. Başta Azmi Ateş olmak üzere tüm üyeleri tebrik ediyor; çalışmalarını şimdiye dek olduğu gibi bir denge içinde sürdürmelerini diliyorum. ytoruner@milliyet.com.tr Son günlerin en popüler kurumu, Türkiye Büyük Millet Meclisi Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu. Son günlerin en moda işi de, bu komisyonda konuşmak. Sahneye yavaş yavaş eski liderler de çıkıyor.