Beyaz yakanın çöküşü

22 Eylül 2008

Dünya ABD’deki finans kriziyle çalkalanıyor. Kurtarılması beklenen Lehman Brothers’ın iflası piyasalarda deprem etkisi yarattı. ABD borsasındaki kayıp son 21 yılın en büyük düşüşü oldu. Öyle ki, uzmanlar, New York Borsası’nda şirket değerlerinden 500 milyar dolar’ın silindiğini ifade etti. FED eski Başkanı Alan Greenspan, “Ben meslek hayatımda böyle bir krizle karşılaşmadım. Muhtemelen başka büyük bankaların da battığını göreceğiz” diye konuştu.

BankruptcyData.com’un verilerine göre 2008 yılında Amerika’da 136 şirket iflas etti. Altı ay içinde üç banka tarihe karıştı. Uluslararası finans krizinin başlangıcı olarak kabul edilen Ağustos 2007 tarihinden bu yana ABD’de yönetimine el konulan banka sayısı 13’e ulaştı. Batan bankaların aktif büyüklüğü toplamı ise 173 milyar 800 milyon dolar düzeyinde bulunuyor.

ABD’de finansal krizin ilk 9 ayında Wall Street’te 34 bin çalışanın işine son verildi. Rakamın birkaç yıl içinde 100 bine kadar çıkabileceği söyleniyor. ABD

Yazının Devamı

Söz gümüşse sükût altındır

15 Eylül 2008

Sansürün sözlük anlamı, sıkı denetim. Yasak, “Bir işin yapılmasına karşı olan yasal veya yasadışı engel” demek. Hoşgörü ise felsefesi kendisininkiyle çelişse bile başkalarının düşünce ve kanılarını özgürce dile getirmelerinden rahatsız olmama, onların geçerliliklerine karşı tepki göstermeme tutumu olarak ifade buluyor. Artan özgürlük içinde büyüyen tutsaklığı ifade eden bir kelime bulamadım. Siz bulursanız lütfen benimle de paylaşın.

Geçtiğimiz temmuz ayında, basında sansürün kaldırılışının 100. yılını kutladık. Telekomünikasyon Kurumu verilerine göre ağustos ayı itibarıyla aralarında ‘Youtube’, ‘Worldpress.com’, ‘Geocities’ gibi popüler sitelerin de bulunduğu - 612’si resen, 241’i de yargı kararıyla- toplam 853 internet sitesinin erişimi engellenmişti.

Bianet’in Medya Gözlem Raporu’nun Nisan-Mayıs-Haziran araştırmasına göre, geçen yıla oranla düşüncelerinden ötürü yargılananlar yüzde 60 arttı. 88 ayrı davada yargılananların

Yazının Devamı

Protest İK

8 Eylül 2008

Gürcistan’ın Rusya’yla savaşa tutuşması, Güney Osetya ve Abhazya’nın bağımsızlığını ilanı, Rusya’nın yeni ülkeleri tanımasıyla noktalandı. Rusya Devlet Başkanı Dimitri Medvedev, tek kutuplu dünya düzeninin sona erdiğini açıkladı. Süreç, Soğuk Savaş yıllarını anımsatıyor.

Yoksa siz hâlâ yalnızca İK’da performansı nasıl ölçerim diye mi düşünüyorsunuz?

Türkiye BM Güvenlik Konseyi üyeliğine aday. Konsey beşi daimi, 10’u iki yılda bir seçilen, toplam 15 üye ülkeye sahip. ABD, Rusya, Çin, Fransa ve İngiltere’den oluşan daimi üyeler aynı zamanda BM kurucuları. Kararlar, 15 üye ülkenin 9’unun kabulü ve daimi üyelerden birinden ret oyu gelmemesi koşuluyla alınıyor. Güvenlik Konseyi’nin ana göre-vi, barış ve güvenliği korumak; silahlanmayı denetleyecek planlar hazırlamak; gerekirse önlem almak.

İK’da yetenek yönetiminiz var mı?
Geçmiş, pratikte aksini gösterse de alınan kararların bağlayıcılığı olması Güvenlik Konseyi’ni kâğıt

Yazının Devamı

Akraba atamaları

1 Eylül 2008

Nepotizm, Türk Dil Kurumu sözlüğüne göre ‘Akraba ve yakın arkadaşları kayırma’ anlamına geliyor. Nepotizmi, Türkiye ve İK’yla ilişkilendirdiğinizde karşımıza ‘İK’nın Daniskası’ çıkıyor. Halk arasında daha neşeli yaklaşımlar da var: “İlle de Roman olsun, ister çamurdan olsun”... Sonunu şöyle bağlamam gerek: Benden olmayan da olmaz olsun: Kayıt dışı!

Yazının ilk yarısında bir medya taraması bulacaksınız (Hürriyet, Milliyet, Sabah, Radikal, Cumhuriyet). Çamurdan da olsa benden olsun yaklaşımına örnek öyle çok ki, hepsine sayfalar yetmez, ama başlayalım:
Rektör atamalarının ardından TÜBİTAK’la devam eden devlette İK’yı görmezlikten gelecek olursak, kısa zaman önce; “MEB’de Şok Atama”. Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü’ne (EĞİTEK) bağlı açık ilköğretim, açık lise ve açık meslek liselerine ‘atama duyurusu yapılmadan’ müdür ve müdür yardımcısı atandı.

CHP, Cumhurbaşkanı’nın ilk 7 aylık görev

Yazının Devamı

Neden şaşırdın?

25 Ağustos 2008

Son anda Dağıstanlı sporcu sayesinde bir altın madalya kazanmasaydık Pekin Olimpiyatları bizi mutsuz etmiş, hüsrana uğratmıştı. Tepeden tırnağa herkes alınan sonuçlar karşısında şaşkın. Ben de onların şaşırmasına şaşırıyorum.

Bu yazının yazıldığı ana kadar 68 sporcuyla katıldığımız olimpiyatların bilançosu, 1 altın, 3 gümüş, 3 bronzla toplamda 7 madalya oldu. Türk olimpiyat kafilesinde 12 branşta, 11 tanesi yabancı asıllı 68 sporcu bulunuyor. Olimpiyatlar süresince 17 bin sporcu, 28 spor dalında toplam 303 madalya için yarıştı.

Türkiye, ilki 1908 olmak üzere, bugüne kadar toplam 19 olimpiyata katıldı. Pekin haricinde 74 madalya kazandı. ABD’nin bu yazı yazılana kadar Pekin Olimpiyatları’nda kazandığı madalya sayısı sadece 79.
Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü’ne göre 47 dalda toplam lisanslı sporcu sayımız 1 milyon 298 bin 537. Faal olanların sayısı 135 bin 539. Aradaki bir milyon 162 bin 998 sporcu ne yapıyor bilmiyorum. Lisanslı sporcuların sadece 373 bin 716’sı kadın. Türkiye’de 15-24 yaş arasında 12 milyon 397 bin 606 genç bulunuyor. Olimpiyatlara

Yazının Devamı

Gençleri eğitme tasarısı

18 Ağustos 2008

Eğitim fakiri Türkiye’de iki günün biri eğitim fırtınası esmez mi, anlaşılır gibi değil. Gerekçeleri akıllara ziyan krizlerin biri ya da ikisi de eğitim olsa ne olur değil mi? Dağlar gibi gençliğimiz var! İşsizlikten çürütemedik, siyasete alet edip bitirelim onları. Zaten anneler de üçer adet doğuracak; biri gider diğerleri yetişir arkadan, sorun yok.

AKP Genel Başkan Yardımcısı Edibe Sözen’in ilkokullar da dahil bütün okullara ibadethane, pornografik yayınlara fişleme gibi öneriler getiren ‘Gençleri Koruma Yasa’ tasarısı Almanya’dan esinlenmiş. Araştırdım Almanya’da böyle bir uygulama karşıma çıkmadı. Eleştiri düzeyi ağırlaşınca, AKP tasarının Sözen’in şahsi çalışması olduğunu, partinin yetkili organlarının bilgisi ve onayı dışında hazırlanıp kamuoyuyla paylaşıldığını duyurdu.

Alternatif konular belirlemek ve bunlara dikkat çekmek hepimizin görevi olmalı. Ben gençlik tasarısının içini dolduracak gerçek sorunlar saptadım, sizinle de paylaşmak istedim. Gençlerin korunması gerektiğine inanan

Yazının Devamı

Hafif ağırlıklar

11 Ağustos 2008

Güngören’deki patlamada 17 kişi öldü, 154 kişi yaralandı. Yakalanan zanlı, eylemlerin süreceğini açıklamış. İçimizi korku sardı!
Dünya nüfusu 100 yılda iki kat, su tüketimi 6 kat arttı. Türkiye’de 1950’de kişi başına düşen su tüketim miktarı 16 bin 800 metreküp, 2025’te 4 bin 800 metreküp! Üç büyük kentimiz susuz. Korkuyoruz... Temmuz başından bu yana Ankara’da bir hastanede 50’ye yakın yeni doğmuş bebek öldü. Bebek ölümleri, öncelikle hamilelerin korkulu rüyası.
Dünya aç! 30 yıldır ilk kez aynı anda pek çok yerde gıda yüzünden protestolar patlak verdi.

Bangladeş kargaşa içinde, Çin endişeli... Mısır ve Haiti’deki gıda krizi çatışmaya dönüştü. Türkiye uzun zamandır kendisini besleyemiyor. Korkun!
Ergenekon masalı, küçükken uykudan önce ninni gibi gelirdi. O gün destan, bugün çete. Kaç kişi içeride, kaçı dışarıda; kimin eli kimin cebinde belli değil. Ayağınızın altındaki zemin

Yazının Devamı

Sudan bir mevzu

4 Ağustos 2008

Biz büyük sorunların büyük insanlarıyız. Ufak tefek konularla uğraşmayız. Zaten sorun büyük olmayınca nasıl başa çıkacağımızı da bilmiyoruz. ‘Hangi sorun büyük, hangisi küçük, nasıl ayırt edeceğiz?’ diye soracak olursanız, kolay. Büyüklerin sorunu daha büyük, daha önemli; yığınlar halindeki küçüklerinki de küçük.

Sudan bir sorun anlatacağım size. İrili ufaklı konuların yoğunluğundan anımsayan çıkar mı bilmem, geçtiğimiz yıl ciddi sayılacak bir su sorunu yaşadık: Kuraklık! Uzun uzun su konusundaki yönetim zafiyetini tartıştık. ‘Akıllandık’ dedik. Bu yıl su sorunu olmayacağına dair umutlandık. Umutlar aşağıdaki kronolojiyle suya düştü...

19 Ocak 2007: Enerji Bakanı “Sorun yok” dedi, DSİ Genel Müdürü: “Olabilir, tasarruf yapın.”
3 Şubat 2008: Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, şubat ayından sonra başkentin su sorununun 20 yıl süreyle ortadan kalkacağını açıkladı.
12 Haziran 2008: Ankara Büyükşehir Belediyesi,

Yazının Devamı