Ulusal radyoların merkezi İstanbul olmasına rağmen birçok ildeki bölgesel radyolar da internet ve uydu sayesinde ulusal radyo kıvamında seslerini duyuruyor. Bunlardan biri de Bursa’dan dinleyicilerine ulaşan Olay FM. 1995’den bu yana yayınlarına devam eden radyo, Bursa ve Güney Marmara’da dinleniyor. Gün boyunca programlarında yalnız Türkçe sözlü müzik yayınları yapan Olay FM, başta pop müzik olmak üzere, rock ve diğer müzik türlerine de listelerinde yer veriyor. Son hitleri, yepyeni single’ları “Kentin en dinamik radyo istasyonu” sloganıyla dinleyicileriyle buluşturuyor. Bünyesinde bulunan iki kayıt stüdyosuyla reklam ve tanıtım prodüksiyonlarına imza atan Olay FM, sahip olduğu teknik donanım sayesinde Güney Marmara’nın her yerinden canlı yayınlarla da müzikseverlere ulaşıyor. Gün içindeki haber ve ana haberleriyle özellikle kent, ülke ve dünya gündeminin nabzını tutuyor. Radyoyla ilgili bilgileri “Olay FM dinleyicisiyle iç içe bir radyodur, yaşanılan, hissedilen her şey radyomuzdadır” diyen Olay FM’in programcısı Adile Demirci’den aldık. Ayrıca yıllardır radyoculuğa gönül veren Olay FM programcıları da teknolojinin nimetleri sayesinde Bursa’ya kilometrelerce uzaklıkta
Demirdöğen Yayın Grubu’na bağlı bünyesinde İstanbul FM’in de bulunduğu İzmir ve çevresine yayın yapan RADYO 35, 15 yıldır çizgisinden ve müziklerinden ödün vermeden dinleyicileriyle buluşmaya devam ediyor. Özellikle İzmir’de düzenledikleri etkinliklerle adından söz ettiren radyo, her yıl olduğu gibi bu yıl da İzmir Enternasyonal Fuarı’nda dinleyicileriyle buluştu. RADYO 35 programcıları sevenlerine, müzik eşliğinde düzenledikleri yarışmalarla hediyeler dağıtarak, eğlenceli anlar yaşattı. İzmir’in popüler radyolarından biri olan 24 saat Türkçe Pop müzik yayınlarıyla internet sayesinde birçok kişiye ulaşan RADYO 35, sadece İzmir ve çevresine yayın yapmasına rağmen dinlenme oranlarıyla ulusal radyolarla yarışıyor. Radyonun Genel Müdürü Ayça Palaz, Pazarlama Müdürü ve aynı zamanda programcısı Meral Ünür, Genel Yayın Yönetmeni ve programcısı Ahmet Erdoğdu’dan Radyo35’in hikâyesini öğrendik. Radyonun genç ekibi RADYO 35 logolarıyla süslenmiş fuar alanından objektiflere poz verdi. RADYO 35’i İzmir 89.0 frekansından ve www.radyo35.com.tr adresinden de dinleyebilirsiniz...
İzmir’in sevilen radyolarından biri olan RADYO 35 ne zamandır dinleyicilerine sesleniyor?
Ayça Palaz:
Onlarınki bir aşk hikâyesi... Siyah beyaz olmasa da film gibi biraz... Hikâyenin esas kızı Sunny, Türkçe müzik radyosu Radyo D’den, hikâyenin jönü Mert Ruscuklu da dünya müziklerinin radyosu Virgin Radio’dan ses veriyor. Evet, film gibi çünkü; yıllardır ikisi de radyoculuk yapıyor ve birçok ortak arkadaşları var, aynı ortamlarda bulunuyor, ama yıllardır tanışmamışlar. Film karesi gibi, biri oraya biri öteki tarafa savrularak bakışları çakışmadan yan yana geçiyor. Bunu şimdilerde baktıkları fotoğraflardan anlıyorlar... Gel zaman, git zaman kader ağlarını örüyor ve bir doğumgünü partisinde dans ediyor ve hikâyelerinin önsözünü yazıyorlar. Devamında gelişiyor her şey... Sohbetler çoğalıyor, radyodan özel mesajlar gönderiliyor. Mert Ruscuklu o dönem çalıştığı, konuşma süresinin çok kısa olduğu radyodan bile , “Aşkın güneşli hali” dediği Sunny’e göndermede bulunuyor. Yeni evlenen ve aynı meslekte olup yıllardır tanışmadıklarına hâlâ şaşıran çift, bu durumu ‘doğru zamana’ bağlıyor. İki radyocu aynı evde neler yaşar? Müzik komşuları rahatsız eder mi? Sesleriyle para kazanan insanlar olarak birbirlerine seslerini yükseltirler mi? Radyo dünyası hakkında neler konuşurlar? Tüm bu soruların
Slow radyoları arasında zirveyi hedefleyen KarmaLove Radyo, adı gibi müziklerinde de karma konseptini uygulamaya başladı. İlk olarak slow Türkçe şarkılarla yola çıkan radyo, artık evrenin dili olan ‘aşkı’ dünya şarkılarıyla dinleyicilerine hissettiriyor. KarmaLove Radyo’da çoğunlukla Ingilizce, İspanyolca, Portekizce, İtalyanca, Fransızca gibi dillerden şarkılar çalınıyor. Türkçe şarkılara gelince, dünyaca ünlü şarkıcıların Türk şarkıcılarla yaptığı düetler playlistlerden dinleyicilerine ulaşıyor. KarmaLove Radyo bu değişiklikle beraber 7 kişilik ekibine ‘KarmaLove projesi’ kapsamında özel eğitim verdi ve müzik listeleri hazırlanırken seçilen şarkılar da günün her saatine uyan özel şarkılar olarak belirlendi. Radyo, yeni konseptinde easy-listening olarak belirlendiğinden dolayı programcıların konuşmalarıyla birlikte sürelerine ve şarkıların uyumuna dikkat ediliyor. Programcılar kısa ve öz konuşmayı tercih ediyor. KarmaLove Radyo’nun bu yeni halini radyonun Yayın Direktörü Didem Şehitoğlu Çakmak’la konuştuk. Çakmak ayrıca sabah 07.00-10.00 saatleri arasında “Morning Love” adlı programıyla dinleyicileriyle buluşuyor. Albüm, konser ve etkinlik sponsorluklarına devam eden KarmaLove
Bu hafta sayfamız üniversitenin kampusu tadında... Konuğumuz Anadolu Üniversitesi’nin radyosu, birçok radyoya ‘ünlü’ yetiştiren ve Eskişehir’in en çok dinlenen radyolarından biri olan Radyo A... 1998’de dönem rektörleri Prof. Dr. Engin Ataç ve rektör yardımcısı Prof. Dr. Haluk Gürgen tarafından bir üniversite radyosu olarak kurulan Radyo A, 12 yıldır da dönem rektörleri Prof. Dr. Fevzi Sürmeli ve Prof. Dr. Davut Aydın’ın desteğiyle yayınlarını sürdürüyor. Radyo A’da eğitime hak kazanan öğrenciler iki aşamalı süreçten geçiyor. Öğrenciler eğitim boyunca, yayın kuralları, anons kuralları, radyo için işitsel metin yazma-görsel metni işitsel metne çevirme çalışmaları, diksiyon, fonetik ve artikülasyon çalışmaları, yayın teknik becerilerini kazandırma, haber spikerliği ve prodüksiyon gibi eğitimleri alıyor. Çalışmaların ardından bu eğitimi başarıyla tamamlayan öğrenciler artık eğitimli bir radyocu olarak dinleyicilerine sesleniyor. Türkiye’deki en iyi radyo stüdyolarından birine sahip olan Radyo A, Türkçe ve yabancı hit müzik yayınlarının yanı sıra bilgi programları, söyleşiler, ağırlıklı üniversite haberlerinin yer aldığı haber programlarıyla birlikte 16 saati canlı, 24 saat yayın
İlk özel radyoların ses verdiği günlerden beri program yapıyor Kezban Yaşamul. Radyo onun için öyle böyle değil, resmen aşk... Söyleşi sırasında da o aşkını hissediyorsunuz. O, aşkını büyük bir tutkuyla her sabah Kral FM’den dinleyicilerine haykırıyor. “Maksat ezber bozmak, karamsarlığa karşı birbirimize mutluluğu bulaştırmak” felsefesiyle birçok şeyi paylaşıyor. Dinleyicilerin yıllar yılı alıştığı gibi programında ‘Bana güzel bir şey söyle’ bölümüyle canlı bağlantılar yapıyor. Dinleyiciler bu bölümde sabahın ve hayatın güzelliğine yakışır özel bir cümle söylüyor. Çobanı, TIR şoförü, öğrencisi, öğretmeni, kadını erkeği demeden herkes sözleriyle güne damga vuruyor ve birbirlerini ‘Vay be, ne büyük söz’ diyerek alkışlıyor. Kezban Yaşamul, bu bölümlerde başrolde değil, figüran oluyor ve radyonun ‘birleştirici’ etkisiyle tanımadan, görmeden dinleyicilerinin arasında bir bağ kurulmasını sağlıyor. Kezban Yaşamul yine kendisiyle özdeşleşen ‘Günün duası’ bölümünde farklı mevsimlerde, farklı kültürlerde, farklı dinlerde olanları aynı duada buluşturuyor. Tüm bu paylaşımlar Kezban Yaşamul’un hayatı ve aşkı oluyor. Hayatında sesini ilk olarak dublajla duyurduğundan bu yana, radyonun
Onunki Eskişehir’den İstanbul’a uzanan bir radyocu hikâyesi... Radyo Klas’ın şov programcılarından biri olan İlker Saygı, çocukluğunu birçok radyocunun ilk durağı olan Eskişehir’de teknolojinin çevremizi tamamen sarmadığı bir dönemde, meyve ağaçlarına dalarak, sokakta saklambaç ve gizlice gidilen atari salonlarında “Street Fighter” oynayarak haşarı bir birey olarak tamamlamış. (Street Fighter’ı hâlâ oynuyormuş bu arada!) Şov programlarında doğaçlama yeteneğinin önemini vurgulayan İlker Saygı, “Radyo komedisi dinleyenler, hep taze konular ve daha önce duymadığı zekâ ürünü esprilerle eğlenmek ister. Gündem takibi de çok önemlidir. Çoğu zaman konuyu belirleyip daha derinden, akla daha zor gelecek espriler çıkarabilmek için program öncesi bir iki saatimi araştırmaya ve düşünmeye ayırıyorum” dedi. “Konuşarak para kazanmaya başladığımdan beri özel hayatımda daha az konuşuyorum” diyen Saygı, düşünüp konuşabildiği sürece radyo programı yapmayı hedefliyor ve “İşini iyi yapan, saygıdeğer biri olarak anılmak benim için yeterli” diyor. Programını yoğun bir prodüksiyon desteğiyle hazırlayarak kurgusu kendisine ait olan skeçler, cıngıl ve eğlenceli mikslerle ‘İlker Saygı Şov’u 17.00-20.00
Radyo Tatlıses’in sivri dilli isimlerinden biridir Kenzo... 17 sene önce tanıştığı radyoya ilk gün yaşadığı heyecanıyla devam ediyor. Güldüren ve düşündüren okkalı sözlerini esirgemeyen bir radyocu olduğunu bildiğimizden “Çok güleceğiz sohbette” düşüncesiyle söyleşiye gittik. Evet güldük, geçmişi yokladık, ciddi konulara girdik ve mizahın dününü bugününü mercek altına aldık. Bir ara sohbetimiz gelen bir telefonla kesildi ve Kenzo kibar mı kibar konuşmasının ardından bana dönerek “Bunu da yaz, beni kibar ve yakışıklı diye yaz!” diye öneride bulundu. Kenzo bak yazıyorum! Mizah dünyasından Yiğit Özgür, Vedat Özdemiroğlu ve Erdil Yaşaroğlu’nu severek takip eden Kenzo, Türkiye’deki mizahı seviyor, fakat radyolarda yapılan mizahı yetersiz görüyor. “Daha önceleri milletvekillerine bir söz söyledik mi yer yerinden oynardı, şimdi tek malzeme onlar. Sabah yataktan kalkan radyocu, milletvekillerine laf söylüyor” dedi. Kendini anlatırken “Fırlama bir tavrım var, edebiyatı seviyorum, yazıyorum, biriktiriyorum ama şimdilik kendime saklıyorum. Evde 5 kitap var ciltlenmemiş!” cümlelerini kullanan ve övgü dolu mesajları yayında okuyan radyoculara da gönderme yapan Kenzo, ‘Çocuğun olsun sana