Türkiye günlerdir Kara Harp Okulu mezuniyet töreninde yaşanan olayı konuşuyor.
Sosyal medyada kurulan mahkemelerde kimi genç teğmenleri “Darbeci” ilan ediyor, kimi gizleyemediği sevinciyle “Kemalist ordu konuşacak” diyemese de 28 Şubat’tan, 2007’deki Cumhuriyet Mitinglerinden esintiler taşıyan hükümler veriyor!
Öncelikle bu ordu hepimizin. Kimsenin siyasi hesaplarla Türk Silahlı Kuvvetlerini ideolojik eksenli bir tartışmaya çekmeye hakkı yok. Hele de tarihin bu döneminde.
Bu ordu 15 Temmuz ihanetinden sonra adeta destan yazdı. Fırat Kalkanında, Zeytin Dalı’nda, Barış Pınar’ında , Pençe Kilitlerde dünya askerlik tarihine geçecek başarılar elde etti.
Küresel emperyalizm yeni bir dünya düzenini oturtmaya çalışırken Suriye’nin kuzeyinde, Irak’ta, Libya’da, Kafkaslarda, Balkanlarda, Afrika’da , Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin haklı tezlerini ve gasp edilmek istenen çıkarlarını muhafaza etti. Etmeye de devam ediyor.
Türkiye’nin etrafının ateş çemberine döndüğü bir
Türkiye’de son bir haftada..
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’i istifa ettirdiler!
Ankara’da 4 kişinin “maymun çiçeği” şüphesiyle karantinaya alındığını yazdılar!
Ahlat’taki Cumhurbaşkanlığı Külliyesi önüne 1 milyon 200 bin dolarlık tekne bağlandığı iftirasında bulundular!
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Malazgirt’teki konuşmasının ardından kuvvet komutanlarının davet edilmelerine rağmen sahneye çıkmadıklarını öne sürdüler!
En son Tarım ve Orman Bakanlığı’nın çiftçiye ödenen mazot ve gübre desteklerini kaldırdığı yalanını servis ettiler!
Bütün bunlar olurken dört nala yalan gazetecilik yapan arkadaşlar…
İstanbul Boğazı’ndaki çevre katliamına..
Ulaştırma Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’na çok tartışılan Yap-İşlet- Devret (YİD) projelerinde son durumu ve bu projelerin işletme hakkının ne zaman devlete geçeceğini sordum. İşte cevaplar:
- Neden bu projeler devlet eliyle değil de özel sektöre yaptırılıyor?
Bu modeli biz icat etmedik, bunun mucidi İngilizler. Büyük altyapı projelerini ya milli bütçenizden yaparsınız. Ya projeye uygun dış kredi bulursunuz. Ya da YİD modeliyle yaparsınız.
Devlet olarak projenin yapım sürecinde hiçbir ödeme yapmıyoruz. Yüksek maddi kaynak ihtiyacı duyulan projelerin gerçekleşmesinde, kamu kaynağı kullanılmadan özel sektör imkânları ve finansmanıyla yatırımların çok daha kısa sürede gerçekleşmesini sağlıyoruz. Bunlar uluslararası rekabete açık ihalelerdir, mutlaka yabancı bir kredi şartı vardır, ülkeye bu vesileyle yabancı para, döviz girişi de sağlamış oluyoruz. Mesela Çanakkale Köprüsü’nde Koreliler var, İzmir-İstanbul Otoyolu’nda İtalyanlar var.
- “Geçmediğim yolun parasını neden ödüyorum” eleştirilerine ne
Aşağıdaki fotoğraf dün İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya tarafından paylaşıldı.
Çankırı İl Jandarma Komutanı olarak atanan Kıdemli Albay Gülden Mat Şakir ve Sinop Emniyet Müdürü Sibel Kılıçoğlu görev yerlerine gitmeden önce Bakan’ı ziyaret etmişler.
Bu fotoğraf neden önemli? 2002 yılından bu yana Recep Tayyip Erdoğan ve partisi “Kadınları eve kapatacaklar” suçlamasına muhatap oluyor.
Oysa rakamlar Erdoğan’ın devri iktidarında kadınların bırakın eve hapsolmayı, iş hayatında giderek erkekleri geride bıraktığını gösteriyor. Bakan Yerlikaya’nın paylaşımı bu yüzden kıymetli. Yıllardır oluşturulmaya çalışan bir algıyı tek bir kare işte böyle çökertir.
Sadece Çankırı Jandarma Komutanı ve Sinop Emniyet Müdürüyle sınırlı değil Türkiye’nin kadın idareci atağı… İlk kadın Generalimiz Özlem Yılmaz da bu yıl göreve başladı.
Türkiye’nin 15 bin 394 hakiminden 7 bin 128’i.. 7 bin 440 savcısından 1.228’i kadın (2022 rakamı).
Kadın akademisyen oranımız Avrupa ve OECD ülkelerinin ortalamalarının üzer
Douglas Macgregor..
Pentagon eski danışmanı ABD’li bir emekli Albay… Geçen hafta ABD’nin Türkiye’ye saldırması için PKK’yı hazırladığını iddia etti! Bizim için malumun ilanı gibi bir şey bu emekli albayın söyledikleri.
Ancak ABD Ankara Büyükelçisi bu konuda farklı düşünüyor.. Ona göre Macgregor’ın iddiaları “Saçmalık” ve üzerinde durulmaya değecek önemde değil! Çünkü PKK, ABD’nin terör örgütü listesinde!
Büyükelçi haklı. ABD, 10 Ağustos 1997’den beri PKK’yı terör örgütü olarak kabul ediyor! Ama aynı ABD, Suriye’nin kuzeyinde “Gayriresmi kara gücü” ilan ettiği YPG’yi “Özgürlük savaşçıları” olarak dünyaya tanıtıyor! Eğitiyor, donatıyor, fonluyor ve fonlatıyor! YPG’nin PKK’nın yan şubesi olduğunu görmezden geliyor. Bizden de öyle davranmamızı bekliyor!
Emekli Albaydan devam edelim.
Dün sosyal medyada Douglas Macgregor’ın yeni bir videosu dolaşıma girdi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin 2036 Olimpiyatlarını kente getirmek için Paris’te açtığı İstanbul Evi’nin ana sponsoru İş Bankası...
Belediye CHP’li.. İş Bankasının yüzde 28’9’u CHP’ye ait. 11 yönetim kurulu üyesinin 4’ünü CHP atıyor! Yani bankanın CHP’li bir belediyeye sponsor olmasında şaşılacak bir şey yok. Bir nevi partili dayanışması yapıyorlar.
Paris’e bankanın sponsorluğunda götürülen gazeteciler bile parti komiseri gibi isimler! Biri daha dün kurultayda eski genel başkana karşı yenisini desteklediğini övünerek anlatıyordu!
Bir siyasi partinin kendine ait bankası olursa, o banka partinin belediyesine de gazetecisine de sponsor olur. Alış artık bunlara Türkiye! Tabii asıl üzerinde durulması gereken mevzuları da atlama.
Mart ayının ortaları.. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bankaların emekliye verdiği promosyon ödemelerinin 2 katına çıkarılması talimatı veriyor. Emekli aylığı alan bir vatandaşın cebine 8 bin ila 12 bin lira arasında ilave para girecek.
Bütün kamu bankaları hemen harekete
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yunanistan’ın Güney Kıbrıs’ta kurmayı planladığı deniz üssü için “Şu anda Ada’da cumhurbaşkanlığı ve parlamento binası inşaatı yapıyoruz. Onlar askeri üs yapıyor, biz siyasi üs yapıyoruz. Gerekirse deniz üssü ve deniz yapılarını kuzeyde yaparız. Bizim de denizimiz var” dedi.
ZAFER ŞAHİN - Cumhurbaşkanı Erdoğan, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı’nın 50. yıl dönümü törenleri için ziyaret ettiği Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) dönüşünde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Türkiye’nin 20 Temmuz’un yıldönümünde iktidar ve muhalefet partileriyle KKTC’de olduğuna işaret eden Erdoğan “Bundan 50 sene önce olduğu gibi bugün de ana vatan ve garantör devlet olarak Kıbrıs Türkünün yanındayız. İktidar ve muhalefet olarak verdiğimiz birlik, beraberlik ve dayanışma tablosunu bu bakımdan kıymetli görüyorum. Kıbrıs davasının sadece bizim değil, 85 milyonun davası, kırmızı çizgisi olduğu böylece anlaşılmıştır” dedi.
Mustafa Sarıgül’ü hedef alan kaset kumpası bir başlangıç.
Başka isimleri de hedef alan yeni kasetlerin yolda olduğu çok açık.
Deniz Baykal’a kaset operasyonunda da aynısı olmadı mı?
Devamı geldi. Getirdiler.
Türkiye’de siyaset bir kez daha kasetlerle dizayn edilmek isteniyor.
Operasyon her zaman olduğu gibi CHP’de başladı. Kulislerde İstanbul’daki bir CHP’li belediye başkanının kasetinin yakında servis edileceği söylentisi var. Yakında çıkar kokusu.
Kaset komploları CHP’ye çekilen bir operasyon. Ama operasyonu çekenler dışardan değil içerden…
Elmanın kurdu içindedir diye boşa dememişler..