Arşivdeki 28 Şubat
Meclis açıldı, siyasetin gündemi de hareketlendi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ilk grup toplantısında formdaydı. Özellikle 28 Şubat üzerinden Meral Akşener’e yaptığı hatırlatma çok dikkat çekti.
Akşener, 28 Şubat’ın İçişleri Bakanı. O dönemde katıldığı bir TV programında 28 Şubatçıların getirdiği insanlık dışı kılık, kıyafet yasaklarını hararetle savunduğu bir video var. Erdoğan, önceki gün o videoyu izletti önce. Sonra da “İnsanda ilke ve omurga olmayınca her devirde ne söylemesi gerekiyorsa onu ağzından saçmaktan geri kalmaz” diye taşı gediğine oturttu.
Arşiv işte böyle bir şey... Siz 2021 Türkiye’sinde “Başörtüsüne uzanan eli kırarım” diyorsunuz. Ama önünüze darbecilerin başörtüsü yasağını nasıl savunduğunuzu gösteren bir video geliyor! Erdoğan’ın grup konuşmasından sonra telefonum çaldı. Arayan Refah Partisi eski Ankara Milletvekili Hasan Hüseyin Ceylan’dı.
Gençler bilmez, kendisini 28 Şubat sürecinde darbecilerin cezaevine koyduğu tek milletvekiliydi. O dönemin Başbakanı Erbakan’dan generallere, Akşener’in videosundan Nuh Mete Yüksel’e ilginç şeyler anlattı. Tarihe not düşmek için aktaralım...
28 Şubat’tan hemen önceki MGK’da Deniz Kuvvetleri Komutanı Güven Erkaya, eliyle Başbakan Erbakan’ı göstererek Cumhurbaşkanı Demirel’e “İrticanın başı işte burada, karşımızda oturuyor. Bütün başörtülüler, sarıklılar tutuklansın” diyor. Kısa bir süre sonra meşhur 28 Şubat kararları açıklanıyor.
Güven Erkaya’nın isteğiyle ilk uygulama Fatih’in Çarşamba semtinde yapılıyor. Sokakta gördükleri ne kadar başörtülü ve sarıklı varsa minibüslere doldurup Emniyet’e götürüyorlar. Bütün bunlar olurken Akşener, İçişleri Bakanı koltuğunda oturuyor.
İstanbul’da yaşananları gören Hasan Hüseyin Ceylan yanına annesi ve eşini alıp Kızılay Meydanı’na çıkıyor. “Anamın, eşimin başörtüsüne uzanan eli kırarım” diye basına demeç veriyor. Ceylan’ın bu açıklaması ortalığı karıştırıyor. İçişleri Bakanı Akşener apar topar Mehmet Ali Birand’ın karşısına çıkıyor ve üzerine basa basa “Kılık, kıyafet yasakları uy-gu-la-na-cak” sözü veriyor. Erdoğan’ın salı günü grupta gösterdiği videonun hikâyesi işte böyle.
Hasan Hüseyin Ceylan’a ne mi oluyor? Çevik Bir kendisine hakaret davası açıyor. Bir sabah vakti evi 150 jandarma tarafından sarılıyor, jet hızıyla 2 No.lu DGM’de Nuh Mete Yüksel’in karşısına çıkarılıyor. 1 yıl hapis cezasına çarptırılıp Çubuk Cezaevine konuluyor. Siyaset yapması da yasaklanıyor.
Erdoğan’ın 28 Şubat hatırlatması belli ki Akşener’in dengesini bozmuş. Dün yaptığı cevabi açıklama evlere şenlik. “Tamam, o kararları imzaladım ama niye imzaladım, bir sor” kıvamında. Durumu kurtarmak için AK Parti’nin kuruluşunda Erdoğan’ın kendisini partiye davet ettiğini söylemiş. Bu konuda o günlerin şahitleri çok farklı şeyler anlatıyor. Meral Hanım hazır eski defterleri açmışken 2001’de çok istemesine rağmen neden AK Parti’ye kabul edilmediğini de açıklamalı.
Eminim o açıklamalar da 28 Şubat videosu kadar ses getirecektir.
Taklit siyaseti
Son 15 günde...
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kucağında bir kediyle gazete okudu. Kılıçdaroğlu, CHP’nin simgesi Şero ile çalışma masasında poz verdi.
Erdoğan basketbol oynadı. Kılıçdaroğlu, Abant’ta sabah sporuna çıktı.
Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ı taklit eder de İmamoğlu geri kalır mı?
AK Parti Gençlik Kolları Başkanlığı üniversiteye yeni başlayan gençlerle Erdoğan’ı buluşturdu. İmamoğlu, İstanbul’a ilk kez gelen üniversitelilerle bir araya geldi. Erdoğan’a soru soran gencin üzerindeki gömlekle İmamoğlu’na soru soran gencin gömleği bile aynı! Hoş bir tesadüf!
Birileri Kemal Bey ve Ekrem Bey’e taklitlerin aslını yaşattığını hatırlatsın.
İmamoğlu’nun rahatsız ettiği Ankaralılar
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu iddialı bir siyasetçi.
Genel Başkanı o aday olmasın diye hamle üstüne hamle yapıyor ama İmamoğlu Cumhurbaşkanı adaylığı sevdasından vazgeçmiyor.
Bir gün ABD’de ofis açacağı iddiası gündeme geliyor. Bir başka gün Ankara’ya atadığı temsilcinin Batılı ülkelerin büyükelçilerine yaptığı ziyaretler kulisleri hareketlendiriyor.
İmamoğlu’nun Ankara Temsilcisinin büyükelçiler ve bazı iş adamları ile yaptığı iddia edilen görüşmeler Söğütözü’ndeki CHP Genel Merkezi’nde ciddi rahatsızlık yaratmış durumda.
Bu işin sonu nereye varacak doğrusu merak ediyorum.
Kemal Bey’i bu kez de “Gel bakalım Ekrem buraya” derken görürsek şaşırmayın.
