Yaşam ‘Çok büyük bir onur!’

‘Çok büyük bir onur!’

05.06.2008 - 00:13 | Son Güncellenme:

Aydın Doğan Uluslararası Karikatür Yarışması’nın uluslararası jürisine başkanlık eden Marlene Pohle kriterlerini açıkladı: Karikatür iyi bir espriye ve grafiğe sahip olmalı. Ayrıca mesajı çabuk vermeli

‘Çok büyük bir onur’

Aydın Doğan Karikatür Yarışması, 25 yıllık tarihinde ilk kez bir kadın jüri başkanını ağırladı. Uluslararası jüriye bu yıl çizgi film sanatçısı, karikatürist ve illüstratör Marlene Pohle başkanlık yaptı. Arjantinli sanatçı 1992’den beri Stuttgart‘ta yaşıyor ve çalışmalarını burada yürütüyor. Aynı zamanda 2005’ten bu yana Karikatür Sanatçıları Organizasyonu Federasyonu’nun (FECO) genel başkanı.  Marlene Pohle, FECO başkanlığını özellikle kadın karikatüristler adına kabul ettiğini söylüyor:
“Bir kadına bu gücü ve yetkiyi vermeleri hoşuma gitti. Karikatür tarihinde ilkti, bir kadını başkan yapmaları. Diğer kadın karikatüristleri düşünerek hayır diyemezdim. Hayır deseydim kadınlar adına bir adım geri atmış olacaktık. Kadın karikatüristler var. Ama kadınların hayatı daha zor olduğu için, çocuklarımın küçüklüğünden de biliyorum, ortaya çıkmaları kolay olmuyor. Elimde kadın karikatürcülere yardım etme olanakları var, ben de bunu kullanmak istiyorum sonuna kadar.”

‘Çok büyük bir onur’
Pohle, tüm dünyada çok iyi tanındığını belirttiği Aydın Doğan Uluslararası Karikatür Yarışması’na jüri başkanlığı yapmanın kendisi için çok büyük bir onur olduğunu vurguluyor:
“Çok iyi bir ünü var Aydın Doğan Karikatür Yarışması’nın. Hem kataloğu hem de para ödülünün miktarı çok iyi. İyi ve kaliteli bir yarışma için gereken bütün şartları yerine getiriyor.”
Aydın Doğan Karikatür Yarışması’nın sonuçlarının sergilerle pek çok şehre taşınmasının önemli olduğuna, Avrupa’da da önemli karikatür festivallerine katılması gerektiğine dikkat çekiyor Pohle. Bu arada hemen ekleyelim, Aydın Doğan Uluslararası Karikatür Yarışması Güney Kore’den önemli bir teklif aldı; önümüzdeki yıl karikatürün 100. yılının kutlanacağı Güney Kore’de düzenlenecek etkinliklere davet edildi.  Bu parantezin ardından Pohle ile söyleşimize devam ediyoruz. Yarışmaya katılan eserleri şöyle değerlendiriyor Başkan: 

Seçim kriterleri
“Karikatürlerin hepsi çok iyi bir seviyedeydi. Önseçiciler Kurulu da başarılı bir seçim yapmış. Karikatürlerin kalitesi yüksekti; o yüzden içimiz rahat. Hemen her alanda karikatürler vardı; politik, sosyal içerikli ya da salt komik karikatürler... Tabii sert mesajlar verenler de vardı ve bence bu iyiydi.”
Pohle, karikatürleri eledikçe üzerlerinde konuşup tartışabildiklerini açıklıyor ve seçim kriterleri hakkında şunları söylüyor: “Benim hepsi eşit derecede önemli birkaç kriterim var. İyi bir espriye sahip olmalı. Grafiğinin de iyi olması lazım. Grafikle espri birbirine uymalı. Ayrıca mesajı çabuk vermeli. Yani baktığınız zaman hemen anlamalısınız espriyi. Zaten jürinin de çoğunluğu benim gibi düşünüyordu. Jüride gerçek karikatürcülerin, konuyu bilen kişilerin yer alması da önemliydi.”
Pohle, neredeyse tüm jüri üyelerinin pek çoğundan yüksek puan alarak birinci olan Ahmet Leventöztürk’ün eserine dair ise şu yorumu yapıyor: “Çoğumuz onu güçlü bir karikatür olarak değerlendirdik. Şahsen ben bu karikatürü çok sevdim. Çünkü karikatürün yansıttığı düşünceyle hemfikirim. Grafik olarak da güzel. Verdiği mesaj çok net. Bu karikatürün kazanmasına memnunum; gerçekten hak etti.”

Haberin Devamı

‘İnsanların sesiyiz’

‘Çok büyük bir onur’

Eskiden karikatürün ikinci sınıf bir sanat olarak değerlendirildiğini vurgulayan Pohle, özellikle yarışmalarla bu düşüncenin yıkıldığına inanıyor:
“Yarışmalar, karikatürün müzelerdeki fantastik akrilik resimlerden bile daha önemli olduğunu gösterdi. Farkındalık yaratılmasına da katkısı var yarışmaların. Öte yandan sesimizi duyurmak için çok önemli bir yol. Karikatür gerçek hayattır. Karşı olduğumuz her şeyi ifade etmemiz için bir silah! Biz insanların sesiyiz. Sadece kendi fikirlerimizi değil herkesin düşündüğü şeyleri kağıda döküyoruz.
Mesela Baha Boukhari karikatürü nedeniyle hapse atıldı. FECO’nun yayın organında Tan Oral’ın işten çıkarılışını yazarak herkesin duymasını sağlamaya çalıştık.”

Yazarlar